"في داخلنا" - Traduction Arabe en Turc

    • içimizde
        
    • içinde bir
        
    • hepimizin içinde
        
    Vücutların ve düş görünüşün o kadar çok üzerinde duruyoruz ki içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım. TED مع الكثير من التركيز على الجسم والشكل الخارجي، لا نستغرب أننا نعاني كثيرا في داخلنا.
    İçimizde yatan şey asla gerçekten sömürülemez, alınamaz veya çarpıtılamaz. TED ما يكمن في داخلنا لا يمكن أبدا أن تكون مستعمرة حقا، ملتوية، أو اتخذت بعيدا.
    Fakat bizler, nihayetinde o canavarların ötede durmadıklarını, içimizde yaşadıklarını fark ettik. TED ولكن في النهاية، اكتشفنا أن الوحوش لا تقبع هناك بل هي توجد في داخلنا.
    Elbette hepimizin içinde bir miktar bencillik ve açgözlülük var ama çoğu insanda, bunlar baskın değerler. TED بالتأكيد، في داخلنا جميعًا القليل من الأنانية والشجع، لكن لمعظم الأشخاص، ليست هذه هي القيم المهيمنة.
    Hepimizin içinde bir parça şeytanlık vardır. İzin ver de, onu çıkarayım. Open Subtitles كلنا لدينا بضعة من شياطين في داخلنا دعيني ارهبهم
    Demek istiyorum ki hepimizin içinde pusuda bir karanlık yer vardır bir element vardır. Open Subtitles أعني أنه في داخلنا يَترصّدُ هناك الشكل الحقود المُظلم.
    Çünkü, içimizde de bir Evren var, hepimizin yapi tasi aslinda yildizlar. Open Subtitles لأن الكون أيضا في داخلنا. نحن مصنوعين من مادة النجوم.
    Şimdi bizi biz yapan ve bizden önce giden hayatların anısına içelim ki onlar içimizde yaşasınlar. Open Subtitles تشرب الآن في ذكرى ما كنا وحياة أولئك الذين ذهبوا قبلنا سوف يعيش في داخلنا.
    Şeytan sadece içimizde var olan bir şey. Open Subtitles و لكنه ليس كذلك انها فقط حالة انسانية في داخلنا جميعا
    "Önümüzde olanlar ve ardımızda kalanlar, "içimizde olanlarla kıyaslayınca önemsiz kalırlar." Open Subtitles ما يكمن في ماضينا ومستقبلنا" "لا يقارن بما يكمن في داخلنا
    Müthiş bir fırsatın uçurumundayız. Türlerimizi yeniden tanımlayacak güç içimizde var. Open Subtitles نحن على حافّة تحوّل عظيم نمتلك في داخلنا محدّدات نوعنا
    sadece içimizde var olan, bu derin erotik oyun alanına doğru. Open Subtitles إلى أرض الشهوة العميقة تلك الموجودة في داخلنا فقط
    İçimizde, hepimiz biliyoruz ki robotlar gerçekte birer insan değildir. Open Subtitles في داخلنا نحن نعرف إنّ الآليون ليسوا بشراً
    "Biliyor musun; ilk kalıba döküldüğümüzde, bizi yapan adam içimizde kurşun olduğu için güçlü, sert ve uzun ömürlü olduğumuzu söyledi." Open Subtitles هل تعلم أننا حينما كنا منصهرين قال الرجل الذي صنعنا نحن أقوياء وأشداء وأحياء لأنه في داخلنا يوجد رصاص
    Hepimiz, bu kitaplar veya elmaslar gibi geçmişimizin sırlarını içimizde saklıyoruz. Open Subtitles نحن نشبه هذهِ الكتب أو هذا الألماس لدينا أسرار ماضينا مخبأة في داخلنا
    Güzelliğin yalnızca yüzeysel olduğunun ve hepimizin içinde bir canavar yaşadığının kanıtı. Open Subtitles التي تثبت أن الجمال هو مجرد شئ سطحي وأن الوحش يعيش في داخلنا جميعا.
    Güzelliğin yalnızca yüzeysel olduğunun ve hepimizin içinde bir canavar yaşadığının kanıtı. Open Subtitles التي تثبت أن الجمال هو مجرد شئ سطحي وأن الوحش يعيش في داخلنا جميعا.
    Hepimizin içinde bir şeyler var. Open Subtitles هنالك شيء في داخلنا جميعاً
    hepimizin içinde hem aydınlık, hem de karanlık bir yan vardır. Open Subtitles كلنا نملك الجانب المضيء والمظلم في داخلنا
    Bana soracak olursanız, derim ki, opera hepimizin içinde taşıdığı hislerin tümünü açığa çıkartmaya yardımcı olan bir şeydir. Open Subtitles إذا سألتموني، سأقول لكم إن الـ أوبرا هي ببساطة تدفق جميع الأحاسيس التي نحملها جميعنا في داخلنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus