Bana göre belkide, son mektubunda dediği gibi, vahşi bir hayvana evrilmeyi istiyordu. | Open Subtitles | اردا ربما ان يتحول الى حيوان بري كما كتب هنا في رسالته الاخيرة |
mektubunda Noel'den birkaç gün önce mutlaka geleceğini yazmıştı. Belki de bineceği gemi geciktiği için treni kaçırdı. | Open Subtitles | لقـد أكـّـد في رسالته أنه سيأتي قبـل عـيــد الميــلاد بيومين |
Her neyse, son mektubunda durup dururken evlendiğini açıklamış. | Open Subtitles | أي حدث، في رسالته الأخيرة المنزل، أعلن، تماما من الأزرق، أنه كان الزواج. |
Bıraktığı Notta sadece üzgün olduğu yazıyordu ama oldukça acı vericiydi. | Open Subtitles | كل ما ذكره في رسالته هو أنه آسف. وأنه كان يعاني الكثير من الألم. |
Notta terk edilmiş bir garajda buluşalım yazıyordu. | Open Subtitles | قال في رسالته أن أقابله في ذلك المرآب المهجور |
Yazdığı son mektupta... çok üzgün olduğunu çünkü beni hamile göremediğini yazmış. | Open Subtitles | في رسالته الأخير كان قد كتب بأنه حزين لأنه لن يراني وأنا حامل |
Son mesajında bir virüs yakaladık. | Open Subtitles | في رسالته الأخيرة إلينا ، ذكر شياءاً ما عن فيروس |
BlackRock'ın CEO'su, bu sorundan yıllık mektuplarında daha fazla bahsediyor. | TED | ويتحدث المدير العام لبلاك روك بشكل متزايد وصريح في رسالته السنوية عن هذا الأمر. |
Pamela şimdi rahibi mektubunda... tarif ettiği şekilde bağlayacak. | Open Subtitles | الأن ستقوم باميلا بربط الحاخام بامل... كما شرح لنا في رسالته. |
Ying Ying, Ta-ming mektubunda. | Open Subtitles | يينج يينج، تا مينج قال في رسالته. |
mektubunda beyazperdede görmek isterdim diye yazmış. | Open Subtitles | كما في رسالته لقد أرادها بهذا الشكل |
mektubunda beyazperdede görmek isterdim diye yazmış. | Open Subtitles | كما في رسالته لقد أرادها بهذا الشكل |
Frantz son mektubunda böyle yazmıştı. | Open Subtitles | هذا ما كتبه "فرانتز" لي في رسالته الأخيرة. |
T.J. mektubunda tam olarak böyle bir şey dememiş, ama düşünüyorum da düşünüyorum da orada olmama çok sevinecektir. | Open Subtitles | "ت.ج" لم يذكر ذلك في رسالته ولكنني أعتقد... اعتقد انه يريدني ان اكون حاضرة هناك |
Notta bahsediyor, değil mi? | Open Subtitles | ولقد ورد هذا في رسالته, صحيح؟ |
Babama yazdığı mektupta dinlenmek ve yeni insanlarla tanışmak için Bath'a gideceğini söylemiş. | Open Subtitles | في رسالته إلى أبي، كتب إنه ذاهب إلى (باث) للاسترخاء ومقابلة أناس جدد. |
San Francisco polisinden gelen bilgiye göre son gelen gizemli mektupta taksi şoförü Paul Stine cinayetini de üstlenen Zodiac... | Open Subtitles | التأكيد الليلة، من قسم شرطة سان فرانسيسكو قال في رسالته المحزنة الأخيرة ويعترف بانه وراء جريمة قتل سائق سيارة الأجرة بول ساتين |
Charlie mesajında her şeyi değiştirecek bir şey bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال (تشارلي) في رسالته أنه وجد شيئاً غير كل شيء |
Charlie mesajında her şeyi değiştirecek bir şey bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | "قال (تشارلي) في رسالته إنه قد عثر على شيئًا غيّر كل شئ" |
Bell ki mektuplarında bunu ima etmiş. | Open Subtitles | لقد لمح لهذا في رسالته على ما يبدو |
Osmanlı Sultanı Süleyman'ın tehdit mektuplarında | Open Subtitles | إنّ السلطان العثمانيّ (سليمان) في رسالته التهديدية |