Mileva Maric, Zürih'te tam velayet sahibi olmaya devam edecek. | Open Subtitles | على الاحتفاظ بالاحتجاز الكامل في زيوريخ أنت معبود بوالدك، إدوارد |
Sark'la ben onu alınca seninle Zürih'te buluşuruz. | Open Subtitles | سارك وأنا س قابلك في زيوريخ حالما إكتسبناه. |
Zürih'te Petrosian'a karşı, şahının piyonunu feda ettin. | Open Subtitles | ضد بتروسيان في زيوريخ لقد ضحيت في بيدق الملك |
Ve bu biyoloji dalında bir tasarım yarışması için, Zürih'teki bir gurup öğrenci tarafından kurulmuştur. | TED | وهو الذي يجري بناؤه من طرف مجموعة من الطلبة في زيوريخ من أجل منافسة تصميم في علم الأحياء. |
- Siz, Zürih'teki enstitüdensiniz. - Evet, öyle. | Open Subtitles | أنت قمت بتشغيل هذا المعهد في زيوريخ هذا هو الحال |
Foxtrot Golf Sierra, burası Zürih İstihbarat. Zürih'e inin ve rapor verin. | Open Subtitles | جبال خليج فوكستروت هذا مركز معلومات زيوريخ اهبط في زيوريخ و ابلغ |
Mileva Maric, Zürih'te tam velayet sahibi olmaya devam edecek ve çocukların Berlin'de babalarını ziyaret etmelerine izin verilmeyecek. | Open Subtitles | ميليفا ماريك سوف تحتفظ بوصايتها الكاملة في زيوريخ, و الاولاد غير مسموح لهم بزيارة اباهم في برلين |
Gelemez. Zürih'te para işleriyle uğraşıyor. | Open Subtitles | انها موجوده في زيوريخ للقيام بتمويلات |
Sam'in dediği gibi, Zürih'te para işini halleden bir adamları varmış. | Open Subtitles | مثل سام قالَ، هم عِنْدَهُمْ a رجل مالِ في زيوريخ. |
Alexandra Udinov'u görüyorum Şu an Zürih'te. | Open Subtitles | حَصلنَا على العيونِ على أليكساندرا Udinov. هي في زيوريخ. |
Zürih'te ne yapıyorsun? | Open Subtitles | مالذي تفعله في زيوريخ ؟ |
Zürih'te bir dairenin. | Open Subtitles | لشقة في زيوريخ. |
Son dört ay içinde Sloane'la Zürih'te en az iki kez buluşmuş. | Open Subtitles | "لقد ظهر أنه قابل (سلون) في "زيوريخ على الأقل مرّتين في الشهور الأربعة الماضية |
Zürih'te Der Geist (Akıl) İspanya'da Pantera İtalyan Polisi arasında da Gaston olarak biliniyorum. | Open Subtitles | أنا (دير غيست) في (زيوريخ)، (بانترا) في (أسبانيا). الشرطة الفرنسيّة تعرفني بـ(غاستون). |
Sam ve benim Zürih'te Dükkan'ın adamında bulduğumuzun aynısı. | Open Subtitles | نفس التي وجدنها انا و(سام) -من (شوبيراتيفي) في زيوريخ. |
Zürih'teki titanyum çantaya yaptıklarına nispeten daha moda yanlısı. | Open Subtitles | وطريقة حضاريـة أفضل من التي فعلتيها في زيوريخ |
Ve Zürih'teki farklı otellerden sabunların vardı. | Open Subtitles | أوه. - وأنت عِنْدَكَ صابونُ مِنْ الفنادقِ المختلفةِ في زيوريخ. |
Ayrıca Zürih'teki adamımız da hâlen rapor vermedi. | Open Subtitles | ورجلنا في زيوريخ مَا ذَكرَ في. |
Ve Zürih'teki şova kimin geldiğini tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ولن تعرف أبداً من أتى للعرض في زيوريخ |
Tekrar ediyorum, Zürih'e inin ve rapor verin, tamam. | Open Subtitles | أقول ثانية، اهبط في زيوريخ و ابلغ إنتهى |