"في سلام" - Traduction Arabe en Turc

• huzur içinde
• barış içinde
• Barış için
• huzurluyum
• bizi rahat
• huzurla
• huzurlu bir
• barış içerisinde
• Huzur için

Güvende olacağız Ülkemizin toprakları Sonsuza dek huzur içinde olacak
سنشعر بالأمان، كما يجب أن تظل الإمبراطورية في سلام أبدي

Baba Oğul ve Kutsal Ruh adına. huzur içinde yat. Kefaretini ödedin.
باسم الآب والابن والروح القدس اذهبي في سلام فقد اديت ما عليك

Bu iş bittikten sonra, huzur içinde yaşamana izin vericem.
و بعد أن تنتهي من هذا سأتركك ترقد في سلام

Şuraya bak, insanlar ve Zygon'lar barış içinde birlikte çalışıyorlar.
انظري إلى هناك، البشر والزايقون يتناقشون مع بعضهم في سلام

Ve umarım bir gün hep beraber barış içinde ve birbirimize saygı duyarak yaşarız.
و انا اتمنى يوما ما ان نعيش كلنا سويا في سلام و احترام بعضنا

Onlar ya Barış için gelecekler ya da hiç gelmeyecekler.
انا اعرفهم انهم سياتون في سلام او لن ياتون ابدا

Sonra, o somurtkan hayatının geri kalanını huzur içinde yaşayabilirsin.
وبعد ذالك يمكنك أن تعيش بقية حياتك المتجهمة في سلام

Köylülerin eskisi gibi benden korkması, huzur içinde çamur banyosu yapabilmek.
حينما كان يهابوني القرويون، حينما كنت أستجم بحمام الطين في سلام.

Sadece bir tedavi bulunana kadar huzur içinde yaşayabilmeyi umuyoruz.
فقط نتمنى أن نمر بهذا في سلام حتى إكتشاف علاج

feda etmek zorunda olunca herkes huzur içinde yaşayabilecek mi?
لأجل أن بنعم الجميع بالعيش في سلام فجرُ عهد جديد

huzur içinde ölmeme izin vermek yerine 911'i arayan dâhinin sen olduğunu duydum.
سمعت أنك عبقري التي دعت 911 بدلا من السماح لي يموت في سلام.

Ne huzur içinde ölmene ne de huzur içinde yaşamana izin vermeyecek kişiyim.
أنا الشخص الذي لا يريدكَ أن تموت بسلام.. ولا أدعك تعيش في سلام.

Gerçek varisi tahta oturana kadar insanların huzur içinde olmayacaklarını söylediler.
يقولون ان حتى ذلك اليوم الناس لن تكون أبدا في سلام.

Sen huzur içinde kurumuş bir şekilde uyurken istediğin tepkiyi hayal edeceksin.
كيّما ترقد متجففًا في سلام متصوّرًا ردّ الفعل الذي أردتَه أيًّا يكُن.

Eğer bunlar benim son anlarımsa bırakın da huzur içinde yaşayayım.
إذا كانت هذه لحظاتي الأخيرة دعني أعيشها في سلام

Biz yalnızca 60 yaşındayız ancak şehir olarak sonsuza kadar barış içinde yaşamak istiyoruz
عمر مدينتنا 60 عاما فقط و لكننا نريد العيش للابد كمدينة تعيش في سلام.

Buraya barış içinde yaşamak için geldiler, ve iki yıl da öyle yaşadılar.
أرادوا أن يعيشوا هنا في سلام وفعلوا لمدة عامين

Bence eğer onlarla birlikte barış içinde yaşarsak, onlardan öğrenecek şeylerimiz olabilir.
أفكر أننا قد نتعلم من هؤلاء القوم إذا عيشنا إلى جانبهم في سلام

Belki Barış için gelmişlerdir. Gerizekalı!
ــ ربما جائوا في سلام ــ أيها الأحمق, لقد كانوا مُسلحين

Ben huzurluyum.
أنا في سلام الآن

Sonsuza dek seninle beraber olacağımı anlayana kadar bizi rahat bırakmayacak bebeğim.
لن يتركنا في سلام يا عزيزي حتّى يستوعب أني معك على الدوام

Yani bakın, eğer su iki makbuzu imzalayabilirseniz burdan huzurla ayrılabilirim.
إذا لم تكوني تمانعين ارجو أن توقعي تلك الأوراق و ساكون مسرورا لتركك في سلام

İnan bana, seninle mücadele etmek yerine huzurlu bir şekilde dinlenmeyi her şeyden çok isterim.
صدقتي، لا يوجد شئ أخر أود فعله أكثر من أن أرقد في سلام بدلاً من الجدال معك

Roma Mısır'ın barış içerisinde olmasını istiyor.
تستحق روما أن تكون مصر في سلام

Böylece acı çekmekten kurtulur ve Huzur için yatar.
عندها يستطيع عقله أن يتحرر من العذاب حينها هو يستطيع الرقود في سلام