"في طريقهم" - Traduction Arabe en Turc

    • yolda
        
    • Yoldalar
        
    • gidiyorlar
        
    • geliyor
        
    • geliyorlar
        
    • yola
        
    • gidiyor
        
    • yollarına
        
    • Önlerine
        
    • harekete geçti
        
    • çıkıyorlardı
        
    Yerleşimin çoğu yolda, ...ama oldukça fazla bir grup geride kalmaya karar verdi. Open Subtitles معظم المستعمرات في طريقهم لذلك, و لكن عدد غير قليل منهم قرروا المناهضة.
    Yardımının gerektiğini ve yolda olduklarını belirten bir mesaj bırakmış. Open Subtitles تقولُ أنّ ثلاثتهم بحاجة لمساعدة و أنّهم في طريقهم إليه
    Kontrolörlerle mühendisler Yoldalar ama dediğim gibi, bu işler zaman alıyor. Open Subtitles المفتشون والمهندسون في طريقهم ولكن كما قلت هذة الاشياء تاخذ وقتا
    Yapımcılar Yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. Open Subtitles المنتجين هم في طريقهم وأريد كل شيء ليكون مثاليا، عندما يرون براد وانجيلينا
    Otel rehberleriyle birlikte geldiler ve yarın Fas'a gidiyorlar. Open Subtitles لقد جاؤوا مع المرشد السياحي. إنهم في طريقهم إلى طنجه.
    Bunu yanlış çözmek için 30 çılgın geveze buraya geliyor. Open Subtitles لدي 30 طالب مشتت بالدردشة في طريقهم الى هنا لبحلوا هذه بطريقة خاطئة
    Oraya geliyorlar asker. Oraya geliyorlar, Tommy. Open Subtitles انهم في طريقهم الينا , جندي انهم في طريقهم الينا , تومي
    Daha fazlası yolda, daha da fazlasına ise ihtiyaç vardı. TED و المزيد كانوا في طريقهم. و المزيد كانوا مطلوبين.
    Geleneği yolda yürümekte olan insanlara durup bir şey denemelerini rica ederek test ettiler. TED التقليد الذي اختبروه اختبروه بسؤال الناس الذين كانوا في طريقهم إلى العمل صباحًا للتوقف ومحاولة شيء ما
    ME yolda, Şef. Yaklaşık 15 dakika içinde burada olurlar. Open Subtitles الطب الشرعي في طريقهم سيحضرون بعد 15 دقيقة
    Haydi beyler. Kara birlikleri yolda. Open Subtitles هيا بنا أيها السادة . سلاح الفرسان في طريقهم إلى هنا
    Binlerce altın avcısı Amerikalı şu dağların üzerinde olacak yeni yaşamlarına giden yolda doğruca geçip buraya gelecekler. Open Subtitles الاف من الامريكين الباحثين عن الذهب سيسافرون عبر هذه الجبال في طريقهم لحياة جديدة
    Evet, ama takımın geri kalanını beklesen iyi olur. Yoldalar. Open Subtitles نعم، ولكن ربما عليك انتظار بقية الفريق، إنهم في طريقهم
    Ya bugün ayrılıyorlar, ya da Yoldalar. Open Subtitles قال أنهم يغادرون اليوم أو أنهم في طريقهم
    Ticaret Odası üyeleri ve başka hayranlar Yoldalar. Open Subtitles أعضاء الغرفة التجارية والمعجبون في طريقهم
    Ben Boss Hogg. Duke'ler Yoldalar. Open Subtitles الزعيم هوق يتحدث أبناء الدوق في طريقهم الى المحكمة
    Köşeyi dönünce Tazıyı Boğ barına gidiyorlar. Open Subtitles وهم في طريقهم حول الزاوية ليغرق في كلب الصيد.
    Aslo'yla buluşmak için Eski Masa'ya gidiyorlar. Open Subtitles انهم في طريقهم الى الطاولة القديمة لمقابله اسلو حيث ينظم المقاومة
    Ajanlar geliyor. Merdivenden mi iniyoruz? Open Subtitles ان العملاء الذين طلبتهم في طريقهم الى أماكنهم وهم الآن في سـلم القبو جيبز :
    Rotalarını değiştirdiler. Üzerimize doğru geliyorlar. Open Subtitles لقد غيروا اتجاههم إنهم في طريقهم لإعتراضنا
    Lordum evlilik gerçekleşti. Şu anda çiftliğe doğru yola çıktılar. Open Subtitles مولاي، لقد تم الزواج وهم الآن في طريقهم إلى المزرعة
    Mesaj ise, çoğu ülke sağa doğru gidiyor ve yukarı çıkıyor, TED والإستنتاج هو، معظم البلدان في طريقهم إلى اليمين و إلى الأعلى
    İstediklerini soydular ve yollarına çıkan her amcığı yok ettiler. Open Subtitles يسلبون من يُريدون ويقضوا على كل من يقف في طريقهم
    Bugünün tersine, Önlerine çıkan tüm canlılar silip süpürüldü. Open Subtitles وكثير من الحيوانات التي ستقف في طريقهم سيتم إزاحتها عن الوجود ولكن ليس اليوم
    Konuştuğumuz esnada yüzbaşı ve bir grup memur harekete geçti. Open Subtitles هو و كتيبة من وحدة خدمة الطوارئ في طريقهم بينما نتحدث.
    Yukarı çıkıyorlardı ve sonunda zirveye ulaştılar. TED و استمروا في طريقهم نحو القمة حتى وصلوا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus