"في طريقي إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gelirken
        
    • gidiyordum
        
    • gidiyorum
        
    • giderken
        
    • dönerken
        
    • geliyordum
        
    • ilerliyorum
        
    Buraya gelirken, uçuş boyunca, yanımdaki yolcu ile aramızda ilginç bir konuşma geçti. TED في طريقي إلى هنا، أجريت محادثة شيقة مع الراكب الذي بجانبي خلال رحلتي
    Bu akşam buraya gelirken başıma çok komik bir şey geldi. Open Subtitles في طريقي إلى هنا هذا المساء, حدث لي موقف طريف جداً
    Havaalanından evime doğru gidiyordum. Yeni bir işim oldu. Şimdiden çalışıyorum." TED سيدي. كنت في طريقي إلى البيت من المطار . وحصلت على وظيفة . و ها أنا أعمل مباشرةً
    Eve gidiyordum. Biraz serinleyim demiştim. Open Subtitles أنا في طريقي إلى المنزل, أردت الإنتعاش قليلا
    Yok bir şey, toplantıya gidiyorum, o kadar. Bak, daha sonra konuşabilir miyiz? Open Subtitles لاشئ, أنا فقط في طريقي إلى إجتماع إسمع, هلا تحدثنا في وقت لاحق؟
    Lois, ben Peter. Korkarım yatak odasına üstümü değiştirmeye giderken, Open Subtitles أخشى أنه وأنا في طريقي إلى غرفة النوم للتغيير ..
    Böylece ben eve dönerken, o havaalanına gidiyor olacaktı. Open Subtitles كان في طريقه إلى المطار .بينما كنت في طريقي إلى المنزل
    Bunu sormana sevindim, çünkü buraya gelirken, ben de bu konu hakkında düşünüyordum. Open Subtitles أتعلم,أناسعيد لأنك سألتني ذلك لأنني كنت أفكر بنفس الشيء في طريقي إلى هنا
    Ve en garip tarafı da buraya, TED'e gelirken dürüst olayım, çok korkuyordum. TED و هل تعلمون أن أغرب جزء هو، عندما كنت في طريقي إلى تيد، سوف أكون صريحة، لقد كنت مرعوبة.
    Buraya gelirken gördüm, dehşete düşmüşlerdi. Open Subtitles لقد قابلتهم في طريقي إلى هنا، كانوا فزعين
    Ama... buraya gelirken, onu batı dağının üstünde gördüğümü sandım. Open Subtitles لكن في طريقي إلى هنا أعتقد بأني رأيته على الجبل الغربي
    Gemide gelirken buranın tam bir "fikir" yeri olduğunu biliyordum. Open Subtitles وأنا على القارب في طريقي إلى هنا كنت أعرف أن هذا مكان للأفكار
    Eve gelirken doktora uğradım. İyi olduğumu söyledi. Open Subtitles ذهبت إلى الطبيب في طريقي إلى البيت قال أنا بخير
    Gerçekte bankaya para yatırmaya gidiyordum. - Bu da çamaşırlarım. Open Subtitles في الحقيقة، انا كنت في طريقي إلى المصرف للقيام بإيداع، إنها ملابسي
    Eve gidiyordum bu nazik beyefendi otostop çekti sana getirmemi rica etti. Open Subtitles كنت في طريقي إلى المنزل. أوقفني هذا الرجل اللطيف وسألني توصيله إلى هنا.
    Evine doğru gidiyordum, yürüdüğünü gördüm, kendimi tutamadım. Open Subtitles أنا كنت في طريقي إلى منزلك أمشي بتسلل , لا أستطيع منع نفسي..
    Bahçeye gidiyordum ki farkına vardım. Open Subtitles كنت في طريقي إلى الحديقة، عندما شعرت بها تمر علي بين فترة وأخرى
    Giriş yapma saçmalığını hallettim, ve şu anda odama gidiyorum. Open Subtitles لقد أتممت هراء تسجيل الدخول وأنا في طريقي إلى غرفتي
    Olay yerine kendim gidiyorum ve emin ol onu güvende tutacağım.n. Open Subtitles أنا في طريقي إلى موقع الحدث نفسي للتأكد من انها مؤمنة.
    Böylece, şeker dükkanına giderken beyaz bir adam, dükkânın girişinde benim girmemi engelleyecek şekilde duruyordu. TED في طريقي إلى المتجر، كان هناك رجل أبيض بالغ في المدخل يسد الطريق أمامي.
    Evime dönerken ufaktan bir yürüyüş yapayım dedim. Open Subtitles كنت في الخارج أتمشى قليلاً في طريقي إلى البيت.
    Harika bir sonbahar gününde işten eve geliyordum. Open Subtitles كنت في طريقي إلى المنزل من العمل بعد يوم خريفى رائع
    -Doğru ilerliyorum sandım Open Subtitles أنا في طريقي إلى الشخص الوحيد الذي أعرف أين يكون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus