"في ظروف" - Traduction Arabe en Turc

    • şartlar altında
        
    • koşullar altında
        
    • bir şekilde
        
    • koşullarda
        
    • durumlarda
        
    • bir durumda
        
    • şartlarda gerçekleşen
        
    • iyi şartlarda
        
    Umarım bir sonraki görüşmemiz çok daha iyi şartlar altında olur. Open Subtitles أتمنى في المرة القادمة عندما أراكم أن تكون في ظروف أفضل
    Lesothoda erkeklerin yüzde 80'ni acımasız şartlar altında, sınır boyunca madenler içinde çalışıyordu. TED حسنا , ثمانون بالمئة من الرجال بتيلوسوتو عمل بالمناجم على الحدود في ظروف وحشية
    uygun koşullar altında daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur. TED في ظروف ملائمة، إنه طريق قصير نحو المزيد من الدمار.
    Eğer farklı koşullar altında tanışmış olsaydık arkadaş olur muyduk? Open Subtitles لو كنا إلتقينا في ظروف مختلفه أممكن أن نكون أصدقاء؟
    İkiniz uzun zamandır birlikte çalışıyorsunuz ve 2014 yılında Ebola krizi esnasında agresif bir şekilde bir araya geldiniz. TED لقد عملتما أنتما الاثنان معًا لوقت طويل جدًا، والتقيتما في ظروف سيئة عند نشوب أزمة إيبولا في عام 2014.
    Bu kadınlar, seslerini duyurabilmek için çok zor şartlarda yoğun bir şekilde çalışıyorlar. TED وهذه النسوة تعمل بجهد كبير لكي تعبر عن نفسها .. في ظروف شديدة الصعوبة
    Ancak bir çam ağacı türü, daha da çetin koşullarda yaşamayı becerir. Open Subtitles ولكن شجرة صنوبر أخرى بإمكانها أن تصمد في ظروف أصعب من ذلك
    Benim çok acil durumlarda o kelimeyi söyleme yetkim var. Open Subtitles أنا م سموح لي أن أقولها في ظروف طارئة خاصة
    Doğruyu söylemem gerekirse oğlunuzla çok iyi şartlar altında tanışmadık. Open Subtitles ...حسناً, لكي أخبركَ الحقيقة لم أقابل ابنك في ظروف جيدة
    Ve başka şartlar altında sıradan gibi görülebilirdi. Open Subtitles و إن كانت في ظروف أخرى كانت لتبدو مألوفة
    Bu daha iyi şartlar altında, çok uzun zaman önce olmalıydı. Open Subtitles كانمنالمفترضأنيحدث هذامنذفترةطويلة, في ظروف أفضل
    Güzel. Yani, daha güzel şartlar altında dönmek isterdim ama iyi bir ekibimiz var. Open Subtitles جيدة , أعني , أتمنى لو كنت عدت في ظروف أفضل , لكن لدينـا فريق جيد
    Ama yine de daha iyi koşullar altında olmasını dilerdim. Open Subtitles على الرغم من إنني تمنيت أن أراكم في ظروف أفضل
    30 yıl önce aynı koşullar altında babanın yanında duruyordum. Open Subtitles منذ ثلاثين عامًا، وقفت في ظروف شبيهة إلى جانب والدك.
    Cihat, zaman zaman, bir savaş biçimine giriyor olabilir fakat bu yalnızca bazen, sert koşullar altında, kurallar ve sınırlar içerisinde olur. TED يمكن للجهاد أحيانًا أن يأخذ شكل صراع، لكن هذا يحدث أحيانًا فقط، في ظروف محددة جدًا، في نطاق حدود وقواعد معينة.
    Diğer koşullar altında onu cezalandırıp parçalara ayırıp kesmem gerekirdi. Ama cezalandırma sona erdi. Open Subtitles في ظروف أخرى كنت سأقوم بتقطيعه الى اجزاء صغيرة تقدم مثل الوجبة كما جنسه
    Ancak oraya vardığında, amcasının gizemli bir şekilde öldüğünü ve arsadaki bir mozoleye gömüldüğünü öğrenir. TED لكن بمجرد وصوله إلى هناك، وجد أن عمه قد توفي في ظروف غامضة وتم دفنه في ضريح في الملكية العقارية.
    Ama yine de, gizemli bir şekilde, bal arıları uçabilmektedir. TED وحتى الإن، في ظروف غامضة، تستطيع النحلة أن تطير.
    Varelli uzun yıllar önce gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Open Subtitles فريللي اختفى في ظروف غامضة منذ سنوات عديدة
    Bu adamlar buraya gönüllü geldi kimsenin hayatta kalamayacağı koşullarda hem de. Open Subtitles لقد تطوع هؤلاء القوم للمجيء الى هنا في ظروف لن يتحملها اخرون
    - Bu tarz durumlarda sadece ama sadece bu numarayı aramamı söylemiştin. Open Subtitles لطالما أخبرني أن أتصل بهذا الرقم وهذا الرقم فقط في ظروف كهذه
    Eğer öyleyse, bu ilk kez benzer bir durumda oluşum. Open Subtitles لو كان الأمر كذلك ، يبدو أنها أول مرة تحدث معي في ظروف مشابهة
    Benzer şartlarda gerçekleşen başka bir ölümü soruşturuyorduk ve bağlantılı olmadığına emin olmak istedik. Open Subtitles كنا نحقق في وفاة اخرى مؤخرا في ظروف مشابهة و أردنا فحسب ان نتأكد من عدم وجود اي صلة
    Seni de. Daha iyi şartlarda görüşmeyi isterdim tabii. Open Subtitles وأنت أيضًا، إلّا أنّي فضّلت أن نتلاقي في ظروف أفضل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus