Vietnam'da her gün hezimete uğratılıyoruz. Vietnam trajik bir yalnızlık içinde. | Open Subtitles | في فيتنام تسقط القنابل كل يوم، لا بد أن نتضامن معهم |
Vietnam'da olanlardan sonra bu durum oldukça şüpheli sayın başkan. | Open Subtitles | هذا مريب جداً سيدي الرئيس مع ماذا حدث في فيتنام. |
Vietnam'da olanlardan sonra bu durum oldukça şüpheli sayın başkan. | Open Subtitles | هذا مريب جداً سيدي الرئيس مع ماذا حدث في فيتنام. |
Birleşik Devletler'in, Vietnam'daki resmi müdahalesinin bittiği tarihi bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم تاريخي لكونه رسمياً نهاية تدخل أميركا في فيتنام. |
Kore Savaşı ile Vietnam'daki savaşı ayırdedemiyorlar. | TED | أنهم لا يعرفون الحرب الكورية من الحرب في فيتنام. |
Ho Şi Min'e hoşgeldiniz Bay Beckett. Vietnam'a ilk gelişiniz mi? | Open Subtitles | مرحبا بك في هوتشيمنه سيد باكيت اول مره في فيتنام ؟ |
Bu teknolojiyle Vietnam'da 50.000 çocuğu tedavi ettiler. | TED | لقد عالجوا 50,000 طفل في فيتنام بهذه التقنية. |
Vietnam'da da böyle demişlerdi, ama kıçım kurşun yarasıyla dolu. | Open Subtitles | تبا يا رجل هذا ما قالوه في فيتنام, ومع ذلك أطلقوا النار على مؤخرتي |
Vietnam'da tanıştığı bazı adamlar. Neden? | Open Subtitles | بعض الخرقى الذين التقاهم في فيتنام,لماذا؟ |
Ordu, Vietnam'da olduğu gibi bazı "bul ve yok et" operasyonları yapıyor. | Open Subtitles | إن الجيش يقوم بمهام بحث عن أعضاء النظام القديم وتدميرهم كما حدث في فيتنام |
Başkanın isteği üzerine Vietnam'da başka Braddock'un olup olmadığını kontrol edeceksin. | Open Subtitles | انت الآن في سايجون بناء على طلب من الرئيس للتحقق من وجود اسرى حرب آخرين مثلك في فيتنام |
Vietnam'da savaşan askerler sonunda geçit törenlerine kavuştular. | Open Subtitles | يحظى الرجال الذين قاتلوا في فيتنام بموكبهم |
Vietnam'da kayıplara karışan askerlerin... aileleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı. | Open Subtitles | أسر الرجال الذين لا يزالون مفقودين في فيتنام كانوا في إنتظار التابوت يتذكرون |
Vietnam'da kayıplara karışan askerlerin tamamının akıbeti ortaya çıkarılana dek... | Open Subtitles | لا يمكن أن تأتي نهاية دور أمريكا في فيتنام قبل ان نقوم |
Vietnam'da beş yılımı bunların yaptığı planları izleyerek geçirdim bu esnada arkadaşlarım ölüyordu. | Open Subtitles | لقد قضيت 5 سنوات في فيتنام وأنا أراقبهم يخططون ونحن نموت |
Vietnam'da Phoenix projesinde çalışmışsın. Doğru mu? | Open Subtitles | يقول بأنك كنت في مشروع العنقاء في فيتنام هل هذا صحيح ؟ |
Vietnam'da kardeşlerimizi öldürüyorlar. | Open Subtitles | انهم يقتلون اخوتنا في فيتنام دعوه يتحدث دعوه يتحدث |
Sol üstekiler Vietnam'daki nesli büyük tehlike altında olan kızıl-bacaklı douc maymunlarıdır. | TED | في اليسار وإلى الأعلى توجد القردة المهددة بالانقراض والتي تدعى بالقردة حمراء الساق في فيتنام. |
Vietnam'daki savaş bütün hızıyla sürüyordu insan hakları hareketi devam ediyordu ve fotoğrafların benim üzerimde çok güçlü bir etkisi oldu. | TED | كانت الحرب في فيتنام مندلعة، وحركة الحقوق المدنية متأججة، وكان للصور تأثير جبّار عليّ. |
Vietnam'daki tüm askerlerin birileriyle yatmasını sağlayın bütün Orta Doğu sorunu çözülsün! | Open Subtitles | ضاجعي كل الجنود في فيتنام و ستُحل كل مشاكل الشرق الاوسط |
İlk seferinde üç haftalığına Vietnam'a gittik. | Open Subtitles | في المرة الأولى مكثنا لثلاثة أشهر في فيتنام |
Kaçarsan, Paxton'ı öldürür. Burada olmasa bile, Nam'da yapar bunu. | Open Subtitles | أنت أركض , سيقتل باكستون إذا لم يقتله هنا , إذا بالتأكيد في فيتنام |
Bay Sex Makinesi Park bütün Vietnam'ı kuruttu. | Open Subtitles | السيد آلة الجنس (بارك) جف ضرعه في فيتنام |
Vietnam'la ilgili en büyük sorun, coğrafyaydı-- Ormanlar, dağlar, nehirler. | Open Subtitles | إنّ المشكلة في فيتنام هي التضاريس ,الغابات، الجبال، الأنهار. |