Bütün kariyerinde tutunamayan adamın biri bir oyunda 2 kere tutunuyor. | Open Subtitles | شاباً لم يتعثر في كامل مهنته أخفقى مرتين في لعبة واحدة |
Onu mahveden bir oyunda tutmak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | تمكّنت من جمع شتات نفسه وإبقائه في لعبة أبقته تعيساً |
Kimse size alman usulü krep yapmayacak, ya da sizi üstü sosis suyu kokusu ve soğan kokarak karşılamayacak, ya da monopoly oynarken hapisten çıkmanıza izin vermeyecek. | Open Subtitles | لن تجدوا من يصنع لكم كعك ألماني أو يرحب بكم في المنزل برائحة البصل والسجق أو يجعلكم تخرجون من السجن في لعبة بنك السعادة |
Durum satranç gibi çekişmeli bir oyuna benziyor – fakat burada karşı tarafın durumunu göremiyorsun. | TED | هذه الحالة تشبه حالة الخصومة التي تحدث في لعبة الشطرنج ولكنّك هنا لا تستطيع رؤية موقع الخصم. |
Cinsiyet ve yaş da bu tamir mekanizmasını etkilemektedir, bu yüzden daha çok testesterona sahip genç erkekler kas geliştirme oyununda bir adım öndedir. | TED | يؤثر الجنس و العمر على آلية الترميم هذه، لذلك فإن الشباب ذوي معدل تستوستيرون أعلى، لديهم أفضليّة في لعبة بناء العضلات. |
Vegas'ta barbuttan kazandım. | Open Subtitles | من فيجاس لقد حصلت عليها بعد الفوز في لعبة التصويب |
Ben büyürken, video oyununda benden sergilemem beklenen maksimum beceri, bir oyun kolu ve ateşleme düğmesi ve basitçe el-göz koordinasyonuydu. | TED | عندما تربيت، كانت أقصى مهارة مطلوبة مني في لعبة فيديو هي تنسيق بسيط بين اليد والعين، قبضة التحكم وزر إطلاق النار. |
Romantiklik yapmam ve flört oyunu oynamam. - Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا لا أقوم بالرومانسيات فأنا لا ألعب في لعبة رومانسية |
Hey, bir fikrim var. Öpüşme oyununu oynamak ister misiniz? | Open Subtitles | لقد راودتني فكرة، هل تودون المشاركة في لعبة التقبيل؟ |
Marjorie, seninle ben maalesef bu ikisinin düzenlediği iğrenç bir oyunun piyonlarıyız. | Open Subtitles | أننا أنا وأنتِ كنّا بيادق في لعبة مريضة يقوم بها هذان الاثنان. |
Benim fikrim bir oyunda birisini geçtiğinizde kaybedebileceğinizdir. Ve yenildiğinizde kazanabilirsiniz. | TED | إن فكرتي هي بأنك يمكن أن تخسر عندما تحرز نقاط في لعبة ما. ويمكنك أن تفوز حينما يتفوق عليك أحد بالنقاط. |
Tamam. Seni başka bir oyunda görebilecek miyim? | Open Subtitles | حسنا، لكن آمل ان ارائك في لعبة اخرى ان امكن |
İyi algının çok önemli olduğu bir oyunda, insan üstü görüş sahibi olmak bir performans arttırması olmuyor mu? | Open Subtitles | في لعبة تعتمد على ..عمق النظر ألا يعتبر البصر الخارق منشطات؟ |
Geçen hafta kağıt oynarken bana borçlandığın nakit için mi yakaladılar? | Open Subtitles | لقد قاموا بإمساككَ للمال الذي تدينُ به لي في لعبة البطاقات في الأسبوع الماضي؟ مال؟ |
Millet golf oynarken sen savaşıyordun yani? | Open Subtitles | لذا فبشكل أساسي أنت تعمل علي تحسين مستواك في لعبة الغولف |
Veya "Onu bir oyuna ikna et." Veya "Parasını sana vermesi için onu kandır." | Open Subtitles | أو دعيه ينضمّ إلينا في لعبة. أو اغويه ليسلّمنا كل ما عنده من مال. |
O çocuk? Kazanamayacağı bir oyuna dahil olmuş bir piyondu. | Open Subtitles | أما الصبي, فكان بيدقاً عالقاً في لعبة لا يمكنه الفوز بها. |
Ben de "S.O.S" oyununda bir tavuğa yenilmiştim. Hoşçakalın. | Open Subtitles | اعرف ما تشعر به هزمتني دجاجة في لعبة سخيفة |
Satranç oyununda bir hata yaptım diye yere baktığımda hep bu olurdu | Open Subtitles | لو اخطأت في لعبة الشطرنج هذه سيكون اني قللت من شأنك |
Şu özürlü adamın Vegas'ta 21'de kazandığı sahneyi seviyorum. | Open Subtitles | أحبّ ذلك المشهد في فيجاس، عندما ربح المتخلف في لعبة البلاك جاك. |
Şimdiyse görüyorum ki, oyun gecelerinde onunla ilgili konuşup duruyorsun. | Open Subtitles | الآن، عرفت أنكِ ناقشتيه في لعبة الحيّ ذات ليلة ؟ |
F.B.I.'ın suç laboratuarını kurma sebebi bu... bu "Remi Cin (iskambil oyunu)" tartışmalarının derinine inmek. | Open Subtitles | لا مشكله ياوالدي لهذا السبب المباحث الفدراليه أقامت مختبراً للتوصل إلى حقيقة النزاع الكلامي في لعبة الورق |
Bu yalan oyununu ne kadar sürdürebilirdiniz? | Open Subtitles | كم من الوقت تستطيع أن تستمر في لعبة الكذب |
Diğer çocukların oynayamadığı bir oyunun kazananıydım. Anatominin anlaşılmayan çocuğuydum, sorulan ama cevap verilmeyen bir soru, garip bi velet ve mahcup bir kız arasındaki ince çizgi. 12 yaşıma geldiğimde, artık erkek tarafım pek şeker sayılmazdı. | TED | كنت الفائزة في لعبة لا يستطيع أحد آخر أن يلعبها، كنت شيئا غامضا في عالم التشريح، سؤال لم يٌجب عليه، متأرجحة بين كوني ولدا أخرقا أو بنتا خجولة، عندما بلغت 12، لم يعد شكل الولد جذابا كما كان. |
...hamile bir kadının hokey maçında bana bıçak çektiği zamandı. | Open Subtitles | عندما سحبت عي فتاة حامل سكينا علي في لعبة الهوكي. |