Oğlum Böyle bir gecede doğmuştu. Bunlar süt köpek dişleri. | Open Subtitles | ابني وُلِدَ في ليلة كهذه هذه هي أنيابه وهو طفل |
Oğlum Böyle bir gecede doğmuştu. Bunlar süt köpek dişleri. | Open Subtitles | ابني وُلِدَ في ليلة كهذه هذه هي أنيابه وهو طفل |
Böyle bir gecede bizi bir mil uzaktan dahi fark edebilirler. | Open Subtitles | بامكانهم رؤيتنا عند بعد ميل . في ليلة كهذه |
En azından, Böyle bir akşamda dışarı çıkmayacağını ümit ediyorum. | Open Subtitles | كنت آمل أنت لا تخططين للرحيل في ليلة كهذه |
Böyle bir gecede dışarıda donarak ölebilirsin. Senin sıran. | Open Subtitles | قد تتجمد من الموت وأنت بالخارج في ليلة كهذه |
Böyle bir gecede sırılsıklam olmak istemezsin. | Open Subtitles | لا ترغبون بأن تكونوا مبللين في ليلة كهذه |
Bir keresinde, Böyle bir gecede Acil Servis rotasyonu yapan bir mahalle sakininin hikayesini duymuştum. | Open Subtitles | لقد قصّة ذات يوم عن إحدى الطبيبات في مناوبة بقسم الطوارئ في ليلة كهذه |
1802 yılında, Böyle bir gecede gökbilimci William Herschel, oğlu John ile beraber İngiltere'deki bu sahilde dolaşıyordu. | Open Subtitles | بالعودة إلى 1802 في ليلة كهذه تجول عالم الفلك وليام هرشل في الشاطئ على الساحل الانكليزي مع ابنه جون |
Böyle bir gecede soyguncu olmak... | Open Subtitles | أن يكون المرء قاطع طريق في ليلة كهذه |
Böyle bir gecede bir avdan eve döndüm | Open Subtitles | في ليلة كهذه عدت للمنزل من المطاردة |
Böyle bir gecede dışarıda ne işin var? | Open Subtitles | بيل ماذا تفعل هنا في ليلة كهذه ؟ |
..özellikle Böyle bir gecede... | Open Subtitles | تحديداً، في ليلة كهذه. |
Böyle bir gecede bunu hoş karşılarlar. | Open Subtitles | في ليلة كهذه هذا لا يهم هيا |
Böyle bir gecede olmaz. | Open Subtitles | لا، ليس في ليلة كهذه |
Böyle bir gecede ormanda yalnız olmak. | Open Subtitles | أن تكوني لوحدكِ في ليلة كهذه |
Bazıları, Isaac Newton'ın Robert Hooke'a karşı intikamını nihayet Böyle bir gecede aldığına inanır. | Open Subtitles | يعتقد البعض أنه كان في ليلة كهذه أخذ فيها (إسحاق نيوتن) إنتقامه أخيراً (من (روبرت هوك. |