Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Bir keresinde kolumdaki kurşunu çıkarıp bir güvercinin beynine koymuştu. | Open Subtitles | أخرج رصاصة من ذراعي وزرعها في دماغ مخبر في مرة |
Ama Bir keresinde Kyle bana sağlam vuruş yapmayı öğretti. | Open Subtitles | لكن في مرة , كايل علمني كيف افعلها في البيت |
Başka bir zaman, galiba Sonbahar'dı perdenin arkasına saklandım ve gizlice onu izledim. | Open Subtitles | في مرة أخرى أذكر أنها كانت في الخريف كنت أختبيء خلف الستارة أراقبها خفية |
Bi seferde iki aile gelmişti ya | Open Subtitles | هل تتذكر تلك الليلة التي كان لدينا إثنين من الآباء في مرة واحدة؟ |
Evet, bir kez söyledim. Çok öfkeliydim ama evet, söyledim. | Open Subtitles | أجل فعلت في مرة وفقد كنت غاضباً، ولكن أجل فعلت |
Bir seferinde sümüğüm roket olmuştu ve uzaya gitti ve yıldızlara çarptı daha fazla roket için yer açtı! | Open Subtitles | في مرة حلمت أن مخاطي كان صاروخًا وأُطلق إلى الفضاء وأسقط نجمًا لإفساح المجال لمزيد من الصواريخ |
Bir keresinde geveze bir Avustralyalıyı Heathrow Havaalanı'na götürmek için epey zaman harcamıştım. | Open Subtitles | في مرة قضيت وقتا طويلا احاول ان اوصل جوبي استرالي الى مطار هيثرو |
Bir keresinde seni neredeyse uykunda öldürecektim bir de. Dur. Ne dedin? | Open Subtitles | وأفكر في أني كُدت أن أقتلك بسريرك في مرة ما ذات يوم |
Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Jane Bir keresinde adamı canlı canlı gömmüştü. | Open Subtitles | في مرة لقد دفن رجلٌ حيٌ لم تكن عصبية بقدر هذه المرة |
Bir keresinde bez değiştirdi. Az kalsın sinir krizi geçiriyordum. | Open Subtitles | لقد غير الحفاضة في مرة ثم كاد ان يغمى عليه تقريباً |
Bir keresinde Ellie'yle seni hastaneye götürmüştük çünkü şap hastalığına yakalandığını sanmıştın. | Open Subtitles | اذكر في مرة اخذناك أنا و الي الى المستشفى و انت اصريت على ذلك |
Bir keresinde gezgin bir saksafoncunun bacağıyla ilişkisi olmuştu. | Open Subtitles | في مرة كان يحب ساق عازف الساكسفون المتجول |
Bir keresinde kralla birlikte ava çıktığımızı hatırlıyorum. | Open Subtitles | في مصر أذكر في مرة أنني كنت أصطاد مع الملك |
Bir keresinde çocuğun birini, yatağının çarşaflarını hiç değiştirmeden on gün aynı yatakta yatırmışlar. | Open Subtitles | في مرة من المرات، أحد الفتيان تبول في فراشه فعاقبوه بالنوم في نفس الشرشف لمدة عشرة أيام |
Bir keresinde, dünyadaki tüm sihirler içinde aşktan güçlü bir sihrin olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت في مرة ان من بين كل السحر الذي بالعالم لا شيء منهم اقوي من الحب. |
Oh, Bir keresinde 73 yaşındaki bir kadınla ilişki yaşamıştım | Open Subtitles | قمت في مرة بعلاقة غير شرعية مع إمرأة بعمر 73 عاماً |
Onu bekleyelim, düğün videosunu başka bir zaman izleriz. | Open Subtitles | علينا أن ننتظرها و أن نشاهد فيديو حفلة الزفاف في مرة أخرى |
Tek seferde bitirip tatil yapmak için mi bu acele? | Open Subtitles | .... تحاولين ان تنهي كل ذلك في مرة و احدة و تحصلين على إجازة ، اليس كذلك؟ |
Ama sen bir hafta sonu şehir dışındayken, kavga ettikten sonra, bir arkadaşına gitmişken, en azından bir kez hata yapmış olabileceğini düşünüyorsan tedaviye başlamamıza izin ver. | Open Subtitles | لكن إن كنت تظن وجود احتمال أنه في مرة لم تكن مخلصة أو عطلة قضيتها خارج المدينة |
İlk seferinde bir vampir hakladı. | Open Subtitles | إنه قتل مصاص دماء في مرة خروجه الأولى |
Bir meslektaşım Bir defasında şunu söyledi, "Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar. | TED | زميل قال لي في مرة من المرات "لا يدفعون لي كي أحب الطلاب |
Eminim hepiniz en az bir kere yara bandı sökmüşsünüzdür, ve bunu nasıl yapmanın daha iyi olacağını düşünmüşsünüzdür. | TED | بالطبع، جميعكم مر بتجربة نزع ضمادة في مرة من المرات وبالتأكيد فكرتم في الطريقة الصحيحة لنزعها. |