"في معركة" - Traduction Arabe en Turc

• savaşta
• savaşında
• Savaşı'nda
• savaşa
• kavga
• bir kavgada
• bir dövüşte
• savaş alanında
• muharebesinde
• bir çarpışmada
• Savaşı sırasında

En iyi dostunu savaşta ölmesi için gönderdi, böylece kadın ona kaldı.
قام بإرسال صديقه الحميم للموت في معركة حتى يمكنه أن يأخذها لنفسه

Dothrakiler savaşta yenildiklerinde tüm dünya utançlarını görsün diye saç örmeklerini keserler.
عندما يهزم الدوسراكي في معركة يقوموا بقطع ضفائرهم حتى يرى العالم عارهم

Sonunda destansı bir iyilik kötülük savaşında o kahramanla savaşacağım.
وأخيراً، سأقاتل هذا البطل في معركة حاميةٍ بين الخير والشر

Bilim ve teknoloji; bu insan zekâsı ve süper bakteri genleri savaşında bize önemli bir avantaj sağlayabilir, kazanabileceğimiz bir savaş.
يمنحنا العلم والتقنية ميزة هامة في معركة الذكاء البشري ضد جينات الجراثيم المقاومة للمضادات، معركة يمكننا الفوز فيها.

Ön yüzünde Gettysburg Savaşı'nda, İttifak Güçleri'nin komutanlığını yapan General George Gordon Meade'in resmi var.
الصورة للجنرال جورج جوردون ميد قائد قوات الاتحاد في معركة جيتسبرج

Güvenlik ekibin de üstüne düşeni yapıp askerleri iki cepheli savaşa çekecekler.
فريق امنك يحتاج إلى بذل كل شيء ووضع الجنود في معركة على جبهتين

Justine iki gün önce başka biriyle kavga etmiş ve başına darbe almıştı.
حصلت جوستين في معركة مع شخص آخر قبل يومين وتعرض لإصابة في الرأس.

Evet,Tony'de hiçbir zaman bıçaklı bir kavgada öldürülmez.
نعـم،، و توني أصبح قآتل في معركة السكّين.

Senin de anlayacağın gibi, Valhalla'ya sadece bir başka savaşçıyla yapılan bir dövüşte ölünce girilebiliyor.
حسناَ، المدخل الوحيد لـــ فالهالا هو أن تدخل في معركة ضد محارب آخر

Üzülerek bildiririz ki kocanız Teğmen Louis D'Amato Avrupa'da savaş alanında hayatını kaybetmiştir.
نحن نعتذرعن إخبارك أن زوجك الملازم لويس داماتو.. قتل في معركة أوروبا..

Ucu bucağı görünmeyen bu savaşta o sonuna kadar kalmaya kararlıydı.
في معركة التي لن ترى أي نهاية قرر ان يواصل القتال.

Erkek kardeşinizi, babanızı kızınızı, oğlunuzu, karınızı canlı olarak bir savaşta izlemekte olduğunuzu hayal edin ve hiçbir şey yapamadığınızı.
تصور ان تشاهد ابنك .. والدك هكذا .. في هذا الموقف في معركة جارية ولايمكنك ان تقوم باي شيء

Bunlar ayrıca ergenleri ve ebeveynleri kendi vücutlarına karşı aslında kazanılamayacak bir savaşta karşı karşıya getiriyor.
إنها تضع المراهقين وأباءهم في معركة خاسرة منذ البداية ضد أجسادهم.

Bencil bir savaşta sayısız masumun ölümüne yol açabiliriz.
أن نتسبّب بموت عدد لا يحصى من الأبرياء في معركة عبيثة

Akıl savaşında toz olmuş gibisin, silahsız mı savaşıyordun?
يطحن كندة أنت إلى أسفل في معركة دهاء، أنت القتال الأعزل؟

- Fakat Bay Aryan bişeyi bilmenizi istiyorum... - ...aşk ve korkunun savaşında daima korku, kazanacak.
انه في معركة الخوف والحب الخوف يفوز دوماً

Irak Savaşı'nda gülen taraf Amerika ile birlikte zaferi kazanan müttefikleri olmuştur.
في معركة العراق.. الولايات المتحدة وحلفائها انتصروا

Hayır teslim olmadılar. Onlarla kanlı bir savaşa girmiştik, hatırlamıyor musun?
لا ، غير صحيح ، قاتلونا في معركة دموية مريعة ، ألا تذكر؟

Makinelere karşı yarıştayız. kavga hatta savaş bile diyebilirsiniz buna.
نحن في سباق ضد الآلات، في معركة أو حتى في حرب.

Onun iki ön dişi, bir kavgada darbe aldıktan sonra diş implantları ile değiştirilmişti.
إثنين من أسنانه الأمامية تمت زراعتها عندما تم تحطيم أسنانه الأصلية في معركة.

Sharingan'a sahip olmadıkça gerçek bir dövüşte kullanılamayacak olan bir jutsu bu..
هذه التقنية لا يمكن أن تستعمل في معركة حقيقية مالم يكن لديك شارينقان أيضاً

Kasım 1917'de, Caporetto muharebesinde İtalyanları yenen Avust-Macaristan binlerce esir ve zengin tarım bölgelerini ele geçirmişti.
فى نوفمبر 1917 النمسا - المجر "هزمت إيطاليا في معركة "كابريتو أسرت الأراضي الزراعية الغنية وآلاف من السجناء

Bu cesur çocuk çok yakında bir çarpışmada ölecek.
الطفلة الباسلة التي ستموت في معركة قريباً جداً

"Wagram Savaşı sırasında Napolyon'un taktığı şapka."
لُبست تلك القبعة من قبل نابليون في معركة واجرام