Piç herifin Buralarda bir yerde olduğunu biliyorum. Çoraplarıma kadar fiyat indirttiler. | Open Subtitles | أعرف أن العاهرة في مكان ما هنا لقد أخذوا مني كل شيء |
Evim Buralarda bir yerde olmalı, ama emin değilim. | Open Subtitles | يجب أن يكون بيتي في مكان ما هنا ، لكني لست متأكداً |
Buralarda bir yerde olmalı. Sessiz olun, onu uyandırmak istemiyorum. | Open Subtitles | عندها مجرفة في مكان ما هنا هدوء، لا أريد أن أوقظها |
Anneannemin bana sevgisiyle yapıp yolladığı şekerlemeler Burada bir yerde. | Open Subtitles | ولمعلوماتك، هناك فدج في مكان ما هنا في هذه الحجرة أرسلته لي جدتي مع حبها |
Bana ait olanı, Burada bir yerde sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن لديك ملكيتي مخفية في مكان ما هنا |
Buralarda bir yerlerde olmalılar. Ayağa kalkıp yürümüş olamazlar ya. | Open Subtitles | لابد أنها في مكان ما هنا لا يمكنها أن تقف و تمشي بعيدا |
Buralarda bir yerde askere alınma çadırı olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك خيمة للتسجيل في مكان ما هنا. |
Ceset yoksa, dava da yok. Ama Buralarda bir yerde olmak zorunda. | Open Subtitles | لا قضية من دون جثة لكن لا بد من أنها في مكان ما هنا |
Parkington Lane Buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | باركنجتون لين يجب أن يكون في مكان ما هنا |
Ama Buralarda bir yerde, ofislerin altında olduğuna eminim. | Open Subtitles | لكنني متأكد جداً أنها في مكان ما هنا تحت اسفل هذا المكتب |
Buralarda bir yerde bir hain var, belki de daha fazla. | Open Subtitles | في مكان ما هنا يوجد خائن ربما أكثر من واحد |
Her zaman Neferu'nun mezarını Buralarda bir yerde olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | انه دائماً ما اصر على ان قبر نيفرو في مكان ما هنا |
Buralarda bir yerde Efendi'nin kökeninin ve ölümünün anahtarı saklı. | Open Subtitles | في مكان ما هنا يقبع المدخل لأصل السيد وآمل أن يكون هلاكه فيها أيضاً. |
Burada bir yerde. | Open Subtitles | إنّه هنا في مكان ما هنا. هل تريد المزيد من القهوة؟ |
Burada bir yerde ama sensörü engelleyen bir şey var. | Open Subtitles | رئيس ، إنها في مكان ما هنا ولكن شيئا ما يحجب الإستشعار |
Burada bir yerde olduğuna eminim. | Open Subtitles | حسناً ، تفرّقوا أعلم أنّه في مكان ما هنا |
Onun tüm eşyaları bunlar. Burada bir yerde olmalı. | Open Subtitles | في كل هذه الأغراض يجب أن يكون في مكان ما هنا |
Matematik hocam Buralarda bir yerlerde yaşıyordu. | Open Subtitles | أقسم أن مدرسة الرياضيات تعيش في مكان ما هنا |
Buralarda bir yerlerde bir ilaç olacak devasa bir Venezuela siğilinin salgı bezlerinden elde-- | Open Subtitles | في مكان ما هنا لدي اقراص من غدد ثأليل عملاق فنزولي |
Buralarda bir yere koyduğumu biliyorum ama bulamıyorum. - Ödeme istasyonu. | Open Subtitles | أعرف أنني وضعتها في مكان ما هنا لكنني لا أجدها الان |
Annem belediye başkanıyken buraya bir yere şişe açacağı... | Open Subtitles | كانت هناك فتّاحة زجاجات لوالدتي أثناء فترة خدمتها الوجيزة في مكان ما هنا |
Çalınan paranın burada bir yerlerde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن العملة المسروقة في مكان ما هنا |
Şuralarda bir yerde C-4'üm olacaktı. | Open Subtitles | حسناً انت تعلم لدي سي 4 في مكان ما هنا |