Albay ve ben durumumuzu değerlendirmek için özel bir göreve gidiyoruz. | Open Subtitles | العقيد و أنا ذاهبان في مهمة خاصة للاطمئنان على مواقعنا |
Ben harika bir iz sürücüyüm. Ekibim beni özel bir göreve gönderdi. | Open Subtitles | إني ماهر في الإقتفاء، أرسلني سيدي في مهمة خاصة |
Bir yıldan fazladır Dünya üssünden uzakta büyük ana sekans yıldızı Altair gezegen sisteminde özel bir görevde. | Open Subtitles | الآن وبعد أن أمضى أكثر من سنة مسافرا في مهمة خاصة إلى كواكب التابعة للنجم القزم المسمى "الطائر" |
Hayır, Steve'le birlikte özel bir görevde. | Open Subtitles | لا ، انها مع ستيف في مهمة خاصة |
Donanmadan olduğunuzu söylemiştiniz. Aslında emekliyim. Burada özel bir görevle bulunuyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد تقاعدت حقا، ولكنني هنا، في مهمة خاصة |
Washington DC'den. Özel bir görev için burada. | Open Subtitles | إنه من واشنطن العاصمة وهو هنا في مهمة خاصة |
Sizi ultra, S-seviye özel korumaya sizi dâhil etmememin nedeni sizi Shikamaru'yla özel bir göreve atamaktı. | Open Subtitles | لم أدعكم هكذا مباشرة.أريدكم أن تجمعوا حراس من صنف خاص (s)فالمهمة من فئة وقد وضعتكم في مهمة خاصة تحت قيادة شيكامارو |
Ama özel bir görevde değil. | Open Subtitles | لكنه لم يكن بعيداً في مهمة خاصة |
Jones özel bir görevde. | Open Subtitles | جونز) في مهمة خاصة) |
Gerçek şu ki, ben Başkan'ın verdiği özel bir görevle geçici olarak buradaydım. | Open Subtitles | الحقيقة هي , كنت هنا بشكل مؤقت في مهمة خاصة من الرئيس |
Özel bir görev için departmanımın sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إدارتي تحتاجك في مهمة خاصة |