Geçen haftasını Tarafsız Bölge'deki Direniş'i takip ettiği gizli bir görevde geçirdi. | Open Subtitles | قضى معظم الأسبوع الماضي في تتبع المقاومة في مهمة سرية بالمنطقة المحايدة |
O gizli bir görevde, benim bile bilmemem gerekiyor. | Open Subtitles | إنها في مهمة سرية حتى أنا ليس من المفترض أن أعرف عنها حسنا إذا, اثنان سيفوا بالغرض |
Bu adam son derece gizli bir görevdeydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان في مهمة سرية للغاية... انتظروا |
Biliyor musun, normal bir baba yurtdışında gizli göreve gidince kızına bir tişört getirir, bir insan değil. | Open Subtitles | حسنا.لكن تعلم الاب الطبيعي يذهب الى البلاد الاجنبية في مهمة سرية ويحضر لابنته تي شيرت وليس سجنا |
Olmaz. Bir hafta gizli görevde olacağım. Görüşemeyiz. | Open Subtitles | لا يستطيع ، سأكون في مهمة سرية لن أكون قادر على رؤيتك |
- 12 aydır DEA için gizli görevdeydi. | Open Subtitles | كان يعمل في مهمة سرية مع وكالة مكافحة المخدرات خلال الـ 12 شهر الماضية. |
Ya da bize söylemedikleri şeyleri öğrenmek için çok gizli bir görevi deşiyorsun. | Open Subtitles | -أحاول أن أكون مجتهدة . أو أنك تبحثين في مهمة سرية جدا لتكتشفي الأجزاء التي لا يخبرونا بها؟ |
Gizli bir işle yükümlüyüz. | Open Subtitles | نحن هنا في مهمة سرية |
Çok gizli bir görevde yardımın gerek kanka. | Open Subtitles | أخي ، أنا بحاجة لمساعدتك في مهمة سرية كبيرة |
BB-8 gizli bir görevde olduğunu söylüyor. üssünüze geri dönmesi lazım. | Open Subtitles | " بي بي 8" يقول أنه في مهمة سرية, و يجب أن يعود إلي قاعدتك. |
gizli bir görevde. | Open Subtitles | انها في مهمة سرية. |
Evet. gizli bir görevde. | Open Subtitles | أجل، إنها في مهمة سرية |
Martin Lawrence gizli bir görevde... Çok iyi. | Open Subtitles | -مارتن لورنس) في مهمة سرية) |
Bizden ayrıldığından beri uzatılmış gizli bir görevdeydi. | Open Subtitles | لقد كان في مهمة سرية أخر مرة تركنا فيها |
Dyson'la gizli göreve gittiğim için endişeleniyor musun? | Open Subtitles | هل أنت قلقة من ذهابي في مهمة سرية رفقة دايسون |
Ne yaptığını sordum ama gizli görevde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألتها عما كانت تفعله، لكنها أخبرتني بأنها تعمل في مهمة سرية. |
Belki Gibbs Fujimori Darbesi'ni bastırmak için gizli görevdeydi. | Open Subtitles | ربّما كان (غيبز) في مهمة سرية لدحر إنقلاب (فوجيموري). |
Albay, Başkan Truman çok gizli bir görevi yönetmen için seni seçti. | Open Subtitles | لقد قام الرئيس (ترومان) بأختيارك أيها الكابتن بأن تكون القائد في مهمة سرية للغاية |
Gizli bir işle yükümlüyüz. | Open Subtitles | نحن هنا في مهمة سرية |