Sakura ile ikisi aynı yaştalar ve ikisi de stilistliğe burada başladılar. | Open Subtitles | هو وساكورا سان في نفس العمر وكلاهما بدئا بالعمل هنا كمصففين للشعر |
Sakura ile ikisi aynı yaştalar ve ikisi de stilistliğe burada başladılar. | Open Subtitles | هو وساكورا سان في نفس العمر وكلاهما بدئا بالعمل هنا كمصففين للشعر |
İkinizi de götüreceğim, ne de olsa aynı yaştasınız. | Open Subtitles | سآخذكما بعد كل شيء أنتما في نفس العمر. |
Betsey ve sen aynı yaştasınız galiba, birlikte yaşamak güzel olmalı? | Open Subtitles | أنت و (بيتسي) في نفس العمر يبدو أنه من الجميل العيش معها |
aynı yaşlarda bir oğlum var. Ara sıra buraya getirmelisiniz... Samuel'e oyun arkadaşı olur. | Open Subtitles | لدي طفل في نفس العمر هل تمانع ان يلقي جيمي نظرة سريعة علي المنزل بينما نتحدث ؟ |
Neredeyse aynı yaştayız, neden dışarıda birazcık teklifsiz olmayayım? | Open Subtitles | نحن في نفس العمر تقريبا.. ونحن نتحدث في الخارج الا يمكنك ان تسترخي قليلا؟ |
aynı yaşta ama bakım evinde değil; ... .... ve giderek hızlanacak. | TED | هي في نفس العمر , لكنها ليست في دار النقاهة إنها ذاهبة للتزحلق |
Ben gittikçe yaşlanıyorum ama onlar hep aynı yaştalar. | Open Subtitles | أنا أكبر في السن وهم يبقون في نفس العمر |
- Neredeyse aynı yaştalar ama birbirlerini tanıdıklarına dair bir şey yok ortak bir ilgi alanı yok, ortak arkadaş yok, hiçbir bağlantı yok. | Open Subtitles | -في الواقع, إنهما في نفس العمر, لكن لم يظهر أنهما تعرفان بعضيهما, لا وجود لاهتمامات مشتركة, لا اصدقاء مشتركين, لا روابط أبداً |
Elimizde 2 erkek ve 1 kadın kurban var, hepsi de aynı yaşlarda, ama farklı sosyoekonomik hayatlardan. | Open Subtitles | لدينا رجلان و امرآة كضحايا كلهم في نفس العمر ولكن من خلفيات اقتصادية اجتماعية مختلفة |
Yaklaşık aynı yaşlarda. Kardeş olabilirler. | Open Subtitles | في نفس العمر تكاد تظن انهما اخوات |
Ama bana bir iyilik yapın. aynı yaştayız safsatasıyla canımı sıkmaya başladı. | Open Subtitles | لكن أسدو إليّ معروفاً، هي حقاً بدأت بإزعاجي بفكرة "نحن في نفس العمر" تلك! |
Lütfen, formaliteye gerek yok, aynı yaştayız. | Open Subtitles | رجاءً لا حاجة للشكليات نحن في نفس العمر |
Bana onun gemiye bindiğimiz zamankiyle aynı yaşta olduğumu hatırlattı. | TED | ذكرتني انني الاّن في نفس العمر الذي كانت عليه عندما صعدنا الى القارب |
İyiyim ama bana dayı demekten vazgeçmen lazım. Sen de büyüdün bu da bizi pratik olarak aynı yaşta yapar. | Open Subtitles | أنا بخير , لكن لا تناديني بخالي الآن لقد كبرتي بما يجعلنا عمليا في نفس العمر |