Ben Bu sokakta yaşıyorum Kızın da Bu sokakta yaşıyor. | Open Subtitles | أنا أعيش في هذا الشارع ابنتك تعيش في هذا الشارع |
Bu sokakta benden nefret eden bir aileye daha dayanamam. | Open Subtitles | لا يسعني تحمّل كره عائلة أخرى لي في هذا الشارع |
Bu sokakta arabasının üzerinde anahtar bırakan var mı? | Open Subtitles | أيوجد أحداً في هذا الشارع يترك مفاتيحه في سيارته؟ |
O zamanlar Bu caddede park edecek yer bile bulamazdın. | Open Subtitles | في نهاية اليوم لم تكن تحصل غلى مكان وقوف السيارات في هذا الشارع |
Bu sokaktaki bu evde, küçük bir çoçuğa tahminlerin ötesinde bir şey oldu. | Open Subtitles | شئ غير مفهوم حصل لطفل صغير في هذا الشارع , في هذا المنزل |
Çünkü Bu sokakta oturanlar ölseler sır tutamazlar. | Open Subtitles | لأن أغلبية الناس في هذا الشارع لا تستطيع كتمان سر إذا أعتمدت حياتهم عليه |
Yüzünü Bu sokakta bir daha görürsem doğduğuna pişman olursun. | Open Subtitles | إذا رأيت وجهك مرة أخرى في هذا الشارع ستلعن اليوم الذي وُلدت فيه |
Bu sokakta, gün, bir bardak kahve ile başlar. | Open Subtitles | .. في هذا الشارع يبدأ اليوم بكوب من القهوة |
Bak, bu konuyu gündeme getiriyorum, çünkü Bu sokakta yaşayan insanların, güvende olmadıkları halde, öyle olduklarını düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | .. اسمعا، أنا أتحدث عن هذا فقط .. لأنني لا أريد من الناس في هذا الشارع أن يعتقدوا أنهم بأمان بينما هم ليسوا كذلك |
- Ne olmuş? Şu adam tarafından Bu sokakta yapıldı. | Open Subtitles | أنه مصنوع في هذا الشارع بواسطه هذا الشخص |
Bugün Bu sokakta bu iş bitecek. | Open Subtitles | . ينتهي الأمر هنا ، اليوم ، في هذا الشارع |
Norman Rockwell Bu sokakta biraz yürümeli, ya da, "biraz fazla." | Open Subtitles | نورمان روكويل كان سيمشي في هذا الشارع و سيقول مبالغ قليلا به |
Bu sokakta belli bir ünüm var ve dedikodu konusu olmak istemiyorum | Open Subtitles | انا اهتم لدي سمعة معينة في هذا الشارع و لا اريد ان اصبح موضوع الثرثرة الجانبية |
Bir daha Bu sokakta sattığını görürsem ölürsün. | Open Subtitles | ان أشاهدك تبيع في هذا الشارع ستموت |
Çocukken Bu sokakta oynardım. | Open Subtitles | كنت ألعب في هذا الشارع في صباي |
Bu caddede yaşayan bir adam hatırlıyorum. | Open Subtitles | اذكر رجلا كان يعيش في هذا الشارع |
Eskiden Bu caddede oturan bir adam hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر رجلا كان يعيش في هذا الشارع |
Bu caddede haneye tecavüz oldu. | Open Subtitles | لقد حدث اقتحام في هذا الشارع |
Bu sokaktaki telefondan beni bir saat önce filan aradı. | Open Subtitles | اتصلت بي قبل ساعة من هاتف عمومي في هذا الشارع |
Senin de söylediğin gibi Bu sokaktaki insanlar sır tutma konusunda pek iyi değiller. | Open Subtitles | هذا ما قلتيه الناس في هذا الشارع لا يمكنهم كتمّ الأسرار |
Bu çocuk burada olduğu sürece, Bu sokaktaki kimse güvende olmayacak. | Open Subtitles | وطالما أنها هنا، فلا أحد آمن في هذا الشارع |
- Benim. Senin caddeyi temizlediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد قالوا لي انك تعمل هنا في هذا الشارع ولكن لم اكن اعلم انك تقوم بتنظيفه |
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, sokağın sonunda yaşıyorum. | Open Subtitles | متأسف لإزعاجك، أنا أعيش في هذا الشارع. |