"في واحدة" - Traduction Arabe en Turc

    • birinde
        
    • bir arada
        
    • birinin içine
        
    • birisinde
        
    • birinin içinde
        
    • birine
        
    Geçmişime gelince, dünyanın en harika şehirlerinden birinde sevgi dolu ve yetenekli sanatçıların olduğu bir ailede büyüyecek kadar şanslıydım. TED كخلفية، لقد كنت محظوظاً كفاية لأكبر في عائلة من الفنانين الموهوبين و المحبوبين في واحدة من المدن الكبرى في العالم.
    Buna karşın, dünyanın şefkat alanındaki en büyük başarılarından birinde de yer aldım. TED وعلى النقيض من ذلك، لقد شاركت في واحدة من أنجح التجارب في التعاطف.
    Bunlardan birinde bir daha geri gelmeyecek bir şey kaybetmiştim. Open Subtitles فقدت شيئا في واحدة من هذه السيارات لن استرده أبدا
    Güzellik, beyin, kalp, vicdan. Hepsi bir arada. Open Subtitles الجمال، الذكاء،الشجاعة والضمير، مُدمج في واحدة
    Planları bu 26 çantadan birinin içine sakladım. Open Subtitles لقد أخفيت الخطط في واحدة من تلك الـ26 حقيبة
    Yüzlerce televizyon kanalı arasından bir kanaldan diğerine atlarsınız, ve sonunda birisinde durursunuz. TED تمر عبر مئات القنوات التلفزيونية، فقط تنتقل من قناة لأخرى، وفجأة تتوقف فعلا في واحدة.
    Gerçek bir ilişki içinde olmaktan korkuyorsan o zaman birinin içinde olma. Open Subtitles إذا كنت خائف من علاقة حقيقية فلا تكن في واحدة
    Adım Richards Berry ve dünyadaki en iyi mesleklerden birine sahibim. TED اسمي ريتشارد بيري، وأعمل في واحدة من أفضل الوظائف في العالم.
    - Teşekkür ederim ama küçük odalardan birinde daha rahat olurum. Open Subtitles شكرًا لكَ ، لكنني سأكون بخير في واحدة من الغرفة الصغيرة
    Ben de fotoğraflardan birinde onu katille birlikte görürüm diye umuyordum ama yok. Open Subtitles كنت آمل أن يظهر في واحدة منها برفقة القاتل، لكن لم يحالفني الحظ
    Bu tür deneysel çalışmalarımızdan birinde, İnsanlara hayran oldukları ünlü birinin adını sorduk, hayran oldukları yaşayan birinin. TED في واحدة من تجاربنا طرحنا سؤلاً عن شخصية شهيرة يفضلها المُختبرون شخص يحبونه
    Üniversiteye girdiğinizde, her beş etkileşimin birinde annenize yalan söylüyorsunuz. TED بحلول وقت دخولك الكلية، ستكذب على والدتك في واحدة من كل خمس تفاعلات.
    Tarihin en heyecanli zamanlarindan birinde yasiyoruz TED نحن نعيش في واحدة من أكثر أوقات التاريخ اثارة.
    Şimdi deneylerimizden birinde yer aldığınızı hayal edin. Laboratuvara geldiniz, buradaki bilgisayar donanımlı görevi gördünüz. TED تخيلوا بأنهم إحدى المشاركين في واحدة من أربع تجارب. وتأتون إلى المختبر وترون هذه المهمة على الحاسوب.
    Bu çalışmaların birinde, zengin ve fakir toplum üyelerini laboratuvara getirdik ve her birine 10 dolar verdik. TED في واحدة من الدراسات، أحضرنا أغنياء وفقراء أفراد من المجتمع إلى المختبر. وأعطينا كل واحد منهم ما يعادل 10 دولارات.
    Asistan şefliği deseniz 20 işi bir arada yapmak gibi. Open Subtitles ورئاسة المقيمين تشبه 20 وظيفة في واحدة.
    Hepsi bir arada. Open Subtitles كلها اجتمعت في واحدة
    Üç keyif bir arada. Open Subtitles ثلاث مُتَعِ في واحدة.
    Bu balonlardan birinin içine zehirli gaz doldurdum. Open Subtitles لقد وضعت غاز سام في واحدة من هذه البالونات
    Parçalardan birinin içine soktugun o sey badem mi? Open Subtitles أهذا لوز لتوك أدخلته في واحدة من القطع ؟
    Dürüst olmak gerekirse, daha önce hiç bunlardan birinin içine girmedim, yada bir kilisenin falan. Open Subtitles لأخبرك الحقيقة، لم أكن هنا من قبل أبداً في واحدة من هذه أو كالكنيسة او أي شيء
    - Senin oyunlarından birisinde oynamayı isterdim. Open Subtitles أحب أن اقوم بالأداء في واحدة من مسرحياتك
    Adam hayatını, gizemli noktalara bok atmaya adamış. Şimdi de birinin içinde. Open Subtitles هذا الرجل يمضي كل حياته لكشف حقائق المناطق الغامضة ثم يختفي في واحدة منهم
    O berbat partilerinden birine daha gitmek zorunda kalmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أتورط في واحدة أخرى من حفلاته الفظيعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus