Evet, ama yanlış bir şey yapmasaydı, başı dertte olmazdı. | Open Subtitles | نعم لكن إن لم يفعل شيئا خاطئا لم يكن ليكون في ورطة |
- Mas'ın başı dertte. | Open Subtitles | كان علينا تقاسمها مع ماس. وهو في ورطة العميقة مع رئيسه. |
Ya başı belada olan birisi yardım istiyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان شخصاً في ورطة ويطلب مساعدتنا؟ |
Bayan bir komşuma yardım ediyorum. Oğullarından birinin başı belada sayılır. | Open Subtitles | أنا أسدي معروفاً لجارتي أحد أبنائها في ورطة |
Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة |
Size her şeyi anlatmadım, Başım belada. | Open Subtitles | لم استطيع ان اقول لك القصة كلها ، أنا في ورطة |
Güçlü ol. Lenny, sesini kes. Başım dertte. | Open Subtitles | يجب أن تكون أكثر حسماً ليني، أسكت، أنا في ورطة هنا |
Senin eylemlerinin sonuçları vardır çünkü yakında başın belada olacak. | Open Subtitles | توجد عواقب لأفعالك أنتِ سوف تكوني في ورطة بعد ثانية |
Hey, başı dertte mi? Ah, o buna değer. | Open Subtitles | .هيي، لقد كانت في ورطة .آه، كانت تستحق ذلك |
Bayan lütfen kapıyı açın. Biliyoruz bazı çocukların başı dertte. | Open Subtitles | سيدتي, أرجوك افتحي الباب, نحن نتفهم ان لديك بعض الأطفال في ورطة هنا |
O lolipoplar başı dertte olma ihtimali olan biri içindi. | Open Subtitles | تلك المصاصات كانت لشخص ما قد يكون في ورطة |
Bak, bir arkadaşımızın başı belada, buradan çıkamazsak, O'nu bulamayız. | Open Subtitles | اسمع، صديق لنا في ورطة و ما لم نخرج من هنا، فلن نجده |
Geldiğim yerde herkes başı belada olan oğluna yardım eder. | Open Subtitles | من حيث أتيت, عندما يقع الإبن في ورطة, الجميع يهب للمساعدة. |
başı belada birini gördüğümüzde keşke yardım edebilsem deriz ama yardım falan etmeyiz. | Open Subtitles | نرى شخصاً في ورطة ونتمنّى لو نساعده، لكنّنا لا نفعل. |
İşte olan bir şeyler yüzünden Başının belada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنّها كانت في ورطة بسبب شيءٍ حدث في العمل. |
Ve verdiği bu kod isimle Başının belada olduğunu anladım. | Open Subtitles | و ذلك الاسم الرمزي ما يدلني على أنها في ورطة |
Yani sonuçta kararları yetişkinler veriyor. Niye benim Başım belada? | Open Subtitles | تعلمين, الكبار من يقوموا بتحديد القرار هنا لماذا أنا في ورطة ؟ |
Başım dertte. Beni alman gerekiyor. Polise böyle gidemem. | Open Subtitles | ابي ، انا في ورطة اريدك ان تلتقطنى لا استطيع الذهاب الى المركز هكذا |
Nüfus cüzdanı gibi, Doğum sertifikaları, oy pusulaları. Eğer cédulan yoksa başın belada demektir. | Open Subtitles | شهادات ميلاد, اوراق تصويت ان لم يكن لديك وثيقة فانت في ورطة كبيرة |
başının dertte olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm ve hemen koştum. | Open Subtitles | ارى امرأة اظن انني اعرفها في ورطة في الغاية واقترب للانقضاض |
tehlikede olan sadece bal arıları değil, fakat bu yerel polen yayıcıları veya topluluğun diğer kısımlarının tehlike altında olmasını anlayamıyoruz. | TED | اذن ليست فقط نحل العسل في ورطة ، لكننا لا نفهم هذه الملقحات الأصلية أو كل من الأجزاء أخرى من مجتمعنا. |
başı beladaysa esasen onu kurtaran onlardı. | Open Subtitles | أعتقد إنهما أنقذاه كما تعلمين ، لو كان في ورطة |
Takım arkadaşlarımızdan birinin başı belaya girerse onu kurtarmak bizim görevimiz. | Open Subtitles | إذا كان واحد من رفاقنا يحصل في ورطة, من واجبنا لانقاذه. |
Zeus'un Zor durumda olduğunu duyunca onu kurtarmaya gelirler Tanrı Hanedanları güvenli bir yere kaçarken onun zincirlerini kırarlar. | Open Subtitles | عندما سمعوا أن زيوس في ورطة جاءوا لإنقاذه و كسروا الأغلال بينما هرع الأوليمبيين |
Yine başın dertte. Orada seni kolayca duman ederim. | Open Subtitles | وضعت نفسك في ورطة مرة أخرى أستطيع أن أجبرك على الخروج من هنا بسهولة |
Annem odama dönmemi söyledi. Başımın belada olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أمرتني أمي بالعودة إلى غرفتي ظننت أنني في ورطة |
Tamam, eğer bu senin aldıkların kadar güzelse Başımız belada demektir. | Open Subtitles | إذا كان هذا مفروضا عليك كما هو حالك سنكون في ورطة |
"Başın derde girerse burnunun altına sıkıştırdığın pastel kalemden iyi yapma bıyık olur." | Open Subtitles | ان كنت في ورطة قلم تلوين محشور تحت انفك يبدو كشارب مزيف جيد |