"في ورطة" - Traduction Arabe en Turc

    • başı dertte
        
    • başı belada
        
    • Başının belada
        
    • Başım belada
        
    • Başım dertte
        
    • başın belada
        
    • başının dertte
        
    • tehlikede
        
    • başı beladaysa
        
    • belaya
        
    • Zor durumda
        
    • başın dertte
        
    • Başımın belada
        
    • Başımız belada
        
    • derde
        
    Evet, ama yanlış bir şey yapmasaydı, başı dertte olmazdı. Open Subtitles نعم لكن إن لم يفعل شيئا خاطئا لم يكن ليكون في ورطة
    - Mas'ın başı dertte. Open Subtitles كان علينا تقاسمها مع ماس. وهو في ورطة العميقة مع رئيسه.
    Ya başı belada olan birisi yardım istiyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان شخصاً في ورطة ويطلب مساعدتنا؟
    Bayan bir komşuma yardım ediyorum. Oğullarından birinin başı belada sayılır. Open Subtitles أنا أسدي معروفاً لجارتي أحد أبنائها في ورطة
    Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. Open Subtitles أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة
    Size her şeyi anlatmadım, Başım belada. Open Subtitles لم استطيع ان اقول لك القصة كلها ، أنا في ورطة
    Güçlü ol. Lenny, sesini kes. Başım dertte. Open Subtitles يجب أن تكون أكثر حسماً ليني، أسكت، أنا في ورطة هنا
    Senin eylemlerinin sonuçları vardır çünkü yakında başın belada olacak. Open Subtitles توجد عواقب لأفعالك أنتِ سوف تكوني في ورطة بعد ثانية
    Hey, başı dertte mi? Ah, o buna değer. Open Subtitles .هيي، لقد كانت في ورطة .آه، كانت تستحق ذلك
    Bayan lütfen kapıyı açın. Biliyoruz bazı çocukların başı dertte. Open Subtitles سيدتي, أرجوك افتحي الباب, نحن نتفهم ان لديك بعض الأطفال في ورطة هنا
    O lolipoplar başı dertte olma ihtimali olan biri içindi. Open Subtitles تلك المصاصات كانت لشخص ما قد يكون في ورطة
    Bak, bir arkadaşımızın başı belada, buradan çıkamazsak, O'nu bulamayız. Open Subtitles اسمع، صديق لنا في ورطة و ما لم نخرج من هنا، فلن نجده
    Geldiğim yerde herkes başı belada olan oğluna yardım eder. Open Subtitles من حيث أتيت, عندما يقع الإبن في ورطة, الجميع يهب للمساعدة.
    başı belada birini gördüğümüzde keşke yardım edebilsem deriz ama yardım falan etmeyiz. Open Subtitles نرى شخصاً في ورطة ونتمنّى لو نساعده، لكنّنا لا نفعل.
    İşte olan bir şeyler yüzünden Başının belada olduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت أنّها كانت في ورطة بسبب شيءٍ حدث في العمل.
    Ve verdiği bu kod isimle Başının belada olduğunu anladım. Open Subtitles و ذلك الاسم الرمزي ما يدلني على أنها في ورطة
    Yani sonuçta kararları yetişkinler veriyor. Niye benim Başım belada? Open Subtitles تعلمين, الكبار من يقوموا بتحديد القرار هنا لماذا أنا في ورطة ؟
    Başım dertte. Beni alman gerekiyor. Polise böyle gidemem. Open Subtitles ابي ، انا في ورطة اريدك ان تلتقطنى لا استطيع الذهاب الى المركز هكذا
    Nüfus cüzdanı gibi, Doğum sertifikaları, oy pusulaları. Eğer cédulan yoksa başın belada demektir. Open Subtitles شهادات ميلاد, اوراق تصويت ان لم يكن لديك وثيقة فانت في ورطة كبيرة
    başının dertte olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm ve hemen koştum. Open Subtitles ارى امرأة اظن انني اعرفها في ورطة في الغاية واقترب للانقضاض
    tehlikede olan sadece bal arıları değil, fakat bu yerel polen yayıcıları veya topluluğun diğer kısımlarının tehlike altında olmasını anlayamıyoruz. TED اذن ليست فقط نحل العسل في ورطة ، لكننا لا نفهم هذه الملقحات الأصلية أو كل من الأجزاء أخرى من مجتمعنا.
    başı beladaysa esasen onu kurtaran onlardı. Open Subtitles أعتقد إنهما أنقذاه كما تعلمين ، لو كان في ورطة
    Takım arkadaşlarımızdan birinin başı belaya girerse onu kurtarmak bizim görevimiz. Open Subtitles إذا كان واحد من رفاقنا يحصل في ورطة, من واجبنا لانقاذه.
    Zeus'un Zor durumda olduğunu duyunca onu kurtarmaya gelirler Tanrı Hanedanları güvenli bir yere kaçarken onun zincirlerini kırarlar. Open Subtitles عندما سمعوا أن زيوس في ورطة جاءوا لإنقاذه و كسروا الأغلال بينما هرع الأوليمبيين
    Yine başın dertte. Orada seni kolayca duman ederim. Open Subtitles وضعت نفسك في ورطة مرة أخرى أستطيع أن أجبرك على الخروج من هنا بسهولة
    Annem odama dönmemi söyledi. Başımın belada olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles أمرتني أمي بالعودة إلى غرفتي ظننت أنني في ورطة
    Tamam, eğer bu senin aldıkların kadar güzelse Başımız belada demektir. Open Subtitles إذا كان هذا مفروضا عليك كما هو حالك سنكون في ورطة
    "Başın derde girerse burnunun altına sıkıştırdığın pastel kalemden iyi yapma bıyık olur." Open Subtitles ان كنت في ورطة قلم تلوين محشور تحت انفك يبدو كشارب مزيف جيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus