Şu şarkıyı söylemeyi kesmezsen Sokağın ortasında bal kabağı çarpıştırmaya gitmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | إن لم تكفي عن الغناء سنقيم حفلة لقذف القرع هنا في وسط الشارع |
Siyahiler dayak yiyorlar, işkenceye maruz kalıyorlar, Sokağın ortasında vuruluyorlar. | Open Subtitles | القوم السود يتم ضربهم وتعذيبهم، وقتلهم بالرصاص في وسط الشارع. |
Bu kadar anlayışlı olmasana, Sokağın ortasında ağlayıvereceğim şimdi. | Open Subtitles | لا تدعي العقلانية ، أنا على وشك البكاء هنا في وسط الشارع |
Caddenin ortasında patronunu açığa çıkarmak. | Open Subtitles | قام بأخراج الزعيم بنفسه في وسط الشارع. |
Hindistan'da eğer Yolun ortasında bir kaza olmuşsa, ne olur? | Open Subtitles | في الهند ، إذا كان هناك حادث في وسط الشارع ، أنت تعرف ماذا يفعلون؟ |
sokak ortasında, merkezin yarısının önünde ortağımın üzerine atla diye anlatmadım. | Open Subtitles | وليس لأنني أردتك أن تقفز على شريكي في وسط الشارع أثناء دوريتي |
Onu yolun ortasındayken daha güvende olacağına inandır. | Open Subtitles | أجعليه يصدق أنه أكثر أمان في وسط الشارع |
Biraz dolaşmış ve nedense iki saat Sokağın ortasında durmuş. | Open Subtitles | تجول في الجوار لمدة قصيرة. و بعد ذلك و لسبب ما، قضى ساعتان و هو واقف في وسط الشارع. |
Böyle bir aracı böyle bir Sokağın ortasında bu saatte kim bırakır biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف من يترك سيارة كهذه في وسط الشارع في هذا الوقت من الليل يا رجل؟ |
Sokağın ortasında dans etmeyeceğiz herhalde. | Open Subtitles | ليس من المفترض على الرقص في وسط الشارع. |
Onu Sokağın ortasında da bırakabilirlerdi. | Open Subtitles | لكان بإمكانهم تركه في وسط الشارع. |
Hayır, Sokağın ortasında düşüp bayılmış. | Open Subtitles | كلا ، لقد سقطت فقط وماتت في وسط الشارع |
# Bob Hunter, fıskiyesinin bir parçasını.. # # Sokağın ortasında buldu.. # | Open Subtitles | بوب هانتر ) وجد جزءاً من نافورته ) في وسط الشارع |
Neden Sokağın ortasında duruyorsun, Arthur? | Open Subtitles | لماذا أنت واقف في وسط الشارع ، يا (آرثر) ؟ |
- Sokağın ortasında beni onunla dövdü. | Open Subtitles | وضربني به في وسط الشارع |
Sonra Sokağın ortasında Aynsley bana saldırdı. | Open Subtitles | بعد ذلك (أنسلي) هاجمتني في وسط الشارع. |
Caddenin ortasında, bordo bir koşu kıyafeti var. | Open Subtitles | هو في وسط الشارع |
Evet, Slade, arabanın camını Caddenin ortasında bir tuğlayla parçalamak pek kolay değil. | Open Subtitles | نعم ، (سليد) ، أنا حقاً لا اشعر بالراحة عند تحطيم زجاج السيارة بحجر في وسط الشارع |
"Burada Caddenin ortasında bir inek var." | Open Subtitles | وقال \"هناك بقرة \" في وسط الشارع . |
Yolun ortasında yatan ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من يستلقي في وسط الشارع |
Bir adam sokak ortasında vurulabiliyor. | Open Subtitles | رجل يمكن الحصول على لقطة في في وسط الشارع . |
Onu yolun ortasındayken daha güvende olacağına inandır. | Open Subtitles | أجعليه يصدق أنه أكثر أمان في وسط الشارع |