"في وقت متأخر من" - Traduction Arabe en Turc

    • geç vakitte
        
    • geç saatlerde
        
    • geç saatlerinde
        
    • ilerleyen saatlerinde
        
    • geç saatte
        
    • için geç bir
        
    Burada gece geç vakitte dosyaları kopya ettiğini gördüm. Open Subtitles رأيته ينسخ الملفات هنا في وقت متأخر من الليل
    Dün gece geç saatlerde acil yardım çağrısı aldık. Open Subtitles في وقت متأخر من الليلة الماضية أستلمنا نداء أستغاثة
    Ve bazen, gecenin geç saatlerinde günün son kalan örümceklerini öldürdükten sonra yatağıma yatıp şu anki halimden daha ileriye gidebilecek miyim diye düşündüğümü. Open Subtitles تعلم، واحياناً في وقت متأخر من الليل بعد قتل آخر عنكبوت في اليوم استلقي على السرير متسائلاً إذا كنت سأكون ابداً أكثر
    Gecenin ilerleyen saatlerinde tek başına ya da kafan karışıksa sanırım. Open Subtitles ربّما في وقت متأخر من الليل اذا كنت وحيداً أو محتار
    Merak ettim de, o kadar geç saatte niye onun evindeydin? Open Subtitles نتساءل فقط لماذا كنت في منزله في وقت متأخر من الليل
    Dua etmek için geç bir vakitte Schoenheim kilisesine giriyorum. Open Subtitles أنا أدخل كنيسة شوينهيم في وقت متأخر من الليل للصلاة من أجل الهداية
    Gece geç vakitte kapını mı çaldı? Open Subtitles جاء يطرق على بابك في وقت متأخر من الليل؟
    geç vakitte yapacakları açık hava konseri için prova yapıyorlar. Open Subtitles وهم يتدربون على حفل موسيقي في وقت متأخر من الليل في الهواء الطلق.
    Seni arayan oldu mu? Çok geç vakitte? Open Subtitles هل تلقيت اية مكالمة في وقت متأخر من الليل؟
    Ve bu 4 Şubat öğleden sonra geç saatlerde. Open Subtitles هذا كان في وقت متأخر من ظهيرة الـ 4 من فبراير.
    Gece geç saatlerde ararım diye. Open Subtitles ليتجنّب اتّصالي به في وقت متأخر من الليل.
    Söyleyin, Hangi yalnız kadın gece geç saatlerde yatak odasında elektrikli bir aletle bastırılmış ihtiyaçlarını tek başına giderir. Open Subtitles اخبريني ما الذي كانت تفعله إمرأة وحيدة ذات احتياجات مكبوته في وقت متأخر من الليل في فراشها مع جهاز كهربائي؟
    Afedersiniz, Bruno, Zac kaybolduğu gecenin geç saatlerinde burada çalıştı? Open Subtitles معذرةً, برونو, من يعمل هنا في وقت متأخر من الليل زاك أصبح في عداد المفقودين?
    Dün gece akşamın geç saatlerinde Newcastle'ın kuzeyinde başka bir ceset daha bulundu. Open Subtitles جثّة أخرى وجدت شمال "نيوكاسل" في وقت متأخر من ليلة الأمس
    Sabahın ilerleyen saatlerinde güçlü rüzgârlar tepeleri dövüyor. Open Subtitles في وقت متأخر من الصباح ، تعصف رياح مؤذية عبر القمم.
    İki haftada bir Richard'ı akşamın ilerleyen saatlerinde para alırken görüyordum. Open Subtitles ‫انظري، كل بضعة أسابيع كنت أرى (ريتشارد) يتسلم دُفعات نقدية في وقت متأخر من الليل
    Ve o gece eve doğru geç saatte pil ve buz taşıdım. TED وقدت إلى المنزل في وقت متأخر من تلك الليلة مصطحبة معي البطاريات والثلج.
    Gramercy Park Otel'de kalıyordunuz, gece geç saatte Scotch viski içebiliyordunuz, harika, akıllı, havalı insanlarla. TED والحصول على إقامة في فندق غرامرسى بارك، حيث تستطيع شرب السكوتش في وقت متأخر من الليل مع أشخاص لطفاء، أذكياء ومتباهين.
    Bu kadar geç saatte nereye gidiyorsun? Open Subtitles الى اين انت ذاهب هذا في وقت متأخر من الليل؟
    Sivrisinekler için geç bir mevsim değil mi? Open Subtitles في وقت متأخر من موسم البعوض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus