(Sevgililer Günü'nde başladı, masum bir çocuğa sıkıntı vermek için yeterince uygundu. | Open Subtitles | لقد بدأت تقريباً مع ولد محرج في يوم عيد الحب |
Ve, evet, bir gün buraya taşınmak benim bir parçam ve neden biz bu tartışmayı bir hapishane hücresinde ve Şükran Günü'nde yapıyoruz? | Open Subtitles | و نعم .. هنالك جزء مني يريد ان ينتقل إلى هنا يوم ما و لماذا نجري هذه المناقشة في زنزانه في يوم عيد الشكر ؟ |
Üçüncü tokat iyi yıl önce, 2007'deki Şükran Günü'nde yaşanmıştı. O gün daha sonra tarihte "Tokat Günü" olarak bilinmeye başlandı. | Open Subtitles | وكانت الصفعة الأخيرة قبل عاميّن في يوم عيد الشكر 2007 في يوم تذكره التاريخ بإسم : |
Küçük kardeşim sana doğum gününde sürpriz yapmak istedi, geldik. | Open Subtitles | صديقي الصغير اراد ان يفاجئك في يوم عيد ميلادك فقط |
Ona sevgililer gününde doğduğu ve onun evlat verdikleri söylenmiş. | Open Subtitles | قال لي أنه ولد وتم تبنيه في يوم عيد الحب |
Çıkın ve bana bir kız bulun. Sevgililer Günü'nde iki çift olarak randevuya çıkalım. | Open Subtitles | اخرجوا وابحثوا لي عن فتاة وسأواعدها معكم بموعد ثنائي في يوم عيد الحب |
Sevgililer Günü'nde çalışıyor olmak çok kötü. | Open Subtitles | أمر مزعج أن تعملي في يوم عيد الحب لا أذكر بأننا سبق وألتقينا ببعض |
Çocuklar, bu Anneler Günü'nde annenize en çok istediği şeyi verin. | Open Subtitles | يا أطفال ، في يوم عيد الأم لمَ لا تعطون أمهاتكم ما ترغب به |
Sevgililer Günü'nde evlenmenin felaket için kaşınmak olduğunu tahmin etmeliydik. | Open Subtitles | جميعنا كان علينا أن نعرف أن زفاف في يوم عيد الحب كان مجرد طلب لكارثة. |
Sevgililer Günü'nde yalnız olan tüm bayanlar için çakalım. | Open Subtitles | هاكِ من أجل كل السيدات العازبات في يوم عيد الحب. |
Sana Sevgililer Günü'nde aldığım geceliği beğenmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لا أحب الملابس الداخلية التي حصلت لك في يوم عيد الحب. |
Groundhog Günü'nde mi dişçiye gitmek istersin? * | Open Subtitles | أتريد أن نقوم به في يوم عيد "السنجاب الأرضي" ؟ |
Ondan 1953'ün Sevgililer Günü'nde boşanmışsın. | Open Subtitles | لقد طلقتها في يوم عيد الحب ، عام 1953 |
Sevgililer gününde çiftlere saldırıyorlar, yılbaşında ise Hristiyanlara. | TED | ويهاجمون المتحابين في يوم عيد الحب، والمسيحيين في يوم عيد الميلاد. |
Doğum gününde, aramızda özel bir şey olur mu? | Open Subtitles | هل يمكن أن يحدث بيننا شيء خاص في يوم عيد ميلادك؟ |
Babamın doğum gününde bizi bombaladılar. | Open Subtitles | القوا بقنابل في حديقه منزلنا في يوم عيد ميلاد والدي |
Neyse, Sevgililer gününde ona çiçek yollamalısın. | Open Subtitles | على أي حال ,يجب أن ترسل لها الورود في يوم عيد الحب |
Böylece bu Noel gününde insanların aklına kötürümleri ayağa kaldıran ve körlerin gözlerini açanı getirebilirmiş. | Open Subtitles | وقد يسعدهم تذكّر ذلك في يوم عيد الميلاد الذي فيه مشى المتسولون العرج وأبصر العميّ |
Sevgililer gününde Sarah ile birlikte geçireceğini biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | أعلم أنك ستكون مع سارة في يوم عيد الحب ، لذلك |
Blain General'de sevgililer günüde gece birde doğdun. | Open Subtitles | لقد ولدت في يوم عيد الحب في الساعة الواحدة بعد الظهر في مستشفى بلين |
- Yalnızca bir defa doğum günümde iki kızla birlikte oldum. | Open Subtitles | لقد أردت أن أرفع من نسبة متعتي في يوم عيد ميلادي |
yılbaşında şelf kırığı bölgesinde görülmüş. Burada, henüz yüzey sıcaklığı ve derinlikle ilgili | TED | في يوم عيد الميلاد كانت خارجا على حافة الرف وهذه التي لم نجمع بياناتها حتى الاَن |