"قائماً" - Traduction Arabe en Turc

• geçerli
• geçerliyse
• ayakta
• yerinde
• geçerlidir
• yürürlükte

Peki, yarın saat 4'teki müdür toplantısı hâlâ geçerli, değil mi?
وهل مازال الاجتماع بالمدير الإقليمي قائماً يوم غد على الساعة الـ4:

Merak ediyordum da, öğle yemeği teklifin hala geçerli mi?
كـنت أتسائل فقط ما إذا كان عرض الغذاء مازال قائماً

Ama açık duruşma başlamadan önce, teklifimiz bugün için de geçerli.
ولكن العرض مازال قائماً حتى اليوم قبل أن تبدأ... المحاكمة العلنية

O iş teklifi hala geçerliyse bunu konuşmak isterim.
وإذا كان العرض لايزال قائماً فأريد التحدث عنه

Her nasılsa, halen ayakta duruyor. Onun yakınında yaşamayı seviyorum.
بطريقة أو بأخرى مايزال قائماً أحب العيش بالقرب منه

O hiç gerçekleşmedi. Şimdi, teklifim hala geçerli.
لا للملابس الداخليّة، لن يحدث مطلقاً والآن مازال العرض قائماً

Tamam bebeğim. Ama unutma teklifim her zaman geçerli.
حسن يا حبيبي ، لكن تذكر العرض يبقى قائماً

Teklifim hala geçerli, senin için çalışmak istiyorum.
مازال عرضي قائماً أريد أن أكون إلى جانبك

- Randevumuz hala geçerli, değil mi?
لقد مررت لأرى إن كان موعدنا قائماً الليلة

Hayır, teklif--hala geçerli. Sadece, biraz daha tatlandırmak istedim.
لا ، العرض ما يزال قائماً أنا أريد أحلي الطبق

Ben diğer erkeklere benzemem ayrıca teklifim hâlâ geçerli.
انا لست الكثير من الرجال والعرض لا يزال قائماً.

Fikrimi değiştirebileceğimi söylemiştin. Teklif geçerli olacak demiştin!
قلتَ أنّ بإمكاني تغييرَ رأيي قلتَ أنّ العرضَ سيبقى قائماً

Teklifim hala geçerli. Gidip ona veda ededilirsin.
العرض لا يزال قائماً بالنسبة لي لذا يمكنك أن تودعها

Ayrıca hâlâ işiniz sizde değil mi? Anlaşmamız hâlâ geçerli mi?
ولهذا السبب جئت إتفاقنا مازال قائماً ، أليس كذلك ؟

Hava Tapınağı'na taşınma teklifin hala geçerli mi peki?
اذا هل عرضك بان نقيم معك فى معبد الهواء مازال قائماً ؟

Ama oradan memnun kalmazsan ya da daha fazla yere ihtiyacın falan olursa teklifim hala geçerli.
ولكن إن كان هذا يضايقها.. أو إن احتجتِ مساحةً أكبر أو أياً كان.. العرض الذي قدمته لكِ لا زال قائماً.

O zaman bunu bilmediğimi düşünürsek, cesaretim hala geçerli sayılır.
لكن بما أنني لم أعرف في وقتها تصرف البسالة يبقى قائماً

Seni annenin kontrolünden kurtaracağıma söz verdim ve sözüm hala geçerli.
لقد وعدتكِ بأن أحرركِ من تحكم والدتكِ وهذا لازال قائماً

Teklifiniz hala geçerliyse ve bana bir makine verebilirseniz yemekten sonra fotoğrafınızı çekerim.
اذا كان عرضك مازال قائماً و بامكانك أن تقرضني كاميرا فسألتقط لك صورة بعد العشاء

Eğer teklif hala geçerliyse, takıma koçluk yapmak isterim.
إذا كان العرض مازال قائماً فأنا أحب أن أدرب الفريق

Azametli dilencinin biri ama bu evi ayakta tutacaktır.
إنه متسول مغرور، لكنه سيقى هذا المكان قائماً

Ev yerinde olduğu için sevinmeliyim.
يجب أن أكون سعيداً لبقاء البيت قائماً كما أفترض

Bu buluş, günümüzde hala geçerlidir.
و هذا الإختراع لا يزال قائماً في عالمنا اليوم

Bu anlaşmayı yürürlükte tutmak için firmamı manipüle ettim.
لقد تلاعبت بشركتي لأُبقي على الإتفاق قائماً