Seninle ilk tanıştığımda söylediğin gibi. | Open Subtitles | كما أخبرتني عندما قابلتك لأول مرة |
Seninle ilk tanıştığımda ne kadar sarhoş ve küstah bir pislik olduğuna inanamamıştım. | Open Subtitles | أتعلم , عندما قابلتك لأول مرة لم أصدق كم أنت سكير وغد - حقا -شكرا لك |
Seninle ilk tanıştığımda, New York'un dikkatini çekmek için elinde harika bir hikaye vardı. | Open Subtitles | حينما قابلتك لأول مرة ."كان لديك القصة المثالية لجلب اهتمام "نيويورك |
İlk tanıştığımızda senin eşcinsel olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم، لم أعتقد أنّك مثلي عندما قابلتك لأول مرة. |
Seninle ilk tanıştığımızda bir keştin. | Open Subtitles | عندما قابلتك لأول مرة كنت مدمنة |
Sana bir şey söyleyeyim. Seninle ilk tanıştığımızda... | Open Subtitles | لا ، لايمكنك ، دعني أخبرك ... شيء ما حين قابلتك لأول مرة |
Seninle ilk tanıştığımda, | Open Subtitles | حينما قابلتك لأول مرة |
Seni ilk tanıştığımda | Open Subtitles | عندما قابلتك لأول مرة |
Seninle ilk tanıştığımızda seni hiç sevmemiştim. | Open Subtitles | حين قابلتك لأول مرة ، لم تعجبني |
Bu ilk tanıştığımızda, 1969'da. | Open Subtitles | هنا حيث قابلتك لأول مرة 1969. |
Alan,ilk tanıştığımızda seni hiç takmamıştım. | Open Subtitles | (ألن)، عندما قابلتك لأول مرة لم أكن اهتم لك ابداً |