"قابلتهم" - Traduction Arabe en Turc

• tanıştım
• Tanıdığım
• gördüğüm
• tanıştın
• tanıştığı
• tanıştığın
• tanıştınız
• kadar tanıştığım
• tanışana
• rastladım
• tanımış
• karşılaştığım

Karımla bile takside tanıştım.
أصدقاء القمار، قابلتهم في سيارة الأجرة. حتّى أنني قابلت زوجتي في سيارة الأجرة.

Şu ünlülere bak. Hepsiyle tanıştım ve onlar benim varlığımdan bile haberdar değiller.
انظر لهؤلاء المشاهير، قابلتهم جميعاً، ورغم ذلك لا يعترفون بوجودي حتى

Bu yüzden ondan ayrıldım, Tanıdığım en inatçı adam o.
لهذا السبب تركته انه من أكثر الرجال الذين قابلتهم عنادا

Bu galakside gezmediğim yer kalmadı, ama bilmeni isterim ki sen gördüğüm en anlayışlı kişisin.
سيدي، لقد جبت أرجاء هذه المجرة وأريدك أن تعرف أنك الروح الأكثر طيبة من بين كل الذين قابلتهم

Bu gece tanıştın. Yeni insanlar. Adam matematik bölümünde mi ne?
لقد قابلتهم الليلة ، إنهم جدد إنه فى قسم الرياضيات أو ما شابه

Okulda tanıştığı bir arkadaşıyla birlikte ev kiraladı
أستأجرت مكان هنا مع شركاء غرفة قابلتهم أثناء المدرسة

Peki otobüste tanıştığın bütün o ilginç insanlar?
اذن كل هؤلاء الناس المثيرة الذين قابلتهم فى الحافلة

O ana kadar görüştüğün kişileri aradım henüz görüşmediklerinle de gidip tanıştım.
وقمتُ بالإتصال بالّذين قابلتهم وذهبتُ إلى الّذين سوف تذهب لمقابلتهم

İçeride tanıştım. Onları gidecekleri yere götüreceğiz.
لقد قابلتهم بالداخل سوف نعطيهم توصيلة

Onlarla geçen sonbaharda LaVerne'nin yerinde tanıştım.
قابلتهم في لافرنا الخريف الماضي

Bu adamın şakası yok. Tanıdığım en uyanık tip.
لن يبقى هنا ليقوم بالألاعيب، إنه أحد أكثر الناس الذي قابلتهم فطنة

Tanıdığım en iyi insanlarsınız.
كلير أنكى واحده من ألطف الناس الذين قابلتهم

Tanıdığım tüm diğer kadınlardan farklısın.
لذا انت على خلاف كلّ النساء الأخريات الذين قابلتهم.

Şu herif birden şimdiye kadar gördüğüm en sinir adam oldu.
هذا الرجل هو الأكثر إزعاجاً مِن بين مَن قابلتهم

Senin gördüğüm en rüşvet yiyici adam olduğunu söyledim.
قلت له ان كنت الرجل الأكثر المرتشين قابلتهم في حياتي.

Dedektif McCabe ve Dedektif Hildebrant burada. Sanırım onlarla tanıştın.
هذا المحقق ماكيب والمحقق فيلدابريم أعتقد انك قابلتهم مسبقا

tanıştığı en güçlü adamlardan biriyle birlikte ve o da gerçekten yardım etmeye çalışıyor.
انها مع واحد من اقوى الرجال الذين قابلتهم وهو بالحقيقة يحاول مساعدتها

Ama niye bir kaç yıl önce tanıştığın biri için kendini bu duruma düşürüyorsun?
لكن و بكل صراحة لم تعرض نفسك لكل هذا لإناس قابلتهم منذ عدة سنوات؟

- Dr. Lejos'la tanıştınız mı?
ـ هل قابلتهم دكتور ليجوس ؟

Sean Hannity şimdiye kadar tanıştığım en tatlı adamlardan biri.
شون هانيتي شخص من الأشخاص الرائعين الذين قابلتهم على الأطلاق

Onlarla tanışana kadar daha önce hiç homoseksüel erkek tanımamıştım.
لم أعرف رجالاً شواذ بشكل شخصي حتى قابلتهم

Hepsi zavallı ve aldatılmış olabilir sevgili Doktor; ama geldiğimden beri hep böyle delilere rastladım.
قد يكونوا جميعاً فقراء ومخدوعين ولكن، منذ جئتُ هنا، كل الذين قابلتهم كانوا مجانين مثل هؤلاء

Birini tanıdın mı hepsini tanımış olursun.
عندما تقابل قائد فصيله فكأنك قابلتهم كلهم

Neredeyse karşılaştığım Kriptonluların hepsi soğuk kanlı birer katil çıktı.
تقريباً كل الكريبتونيين الذين قابلتهم تحولوا إلى قتلة بدم بارد