Başkan,Kuzey Kore'den olan küçük bir grupla gizli bir buluşma için geliyor. | Open Subtitles | الرئيس قادم من أجل اجتماع سري.. مع مجموعة صغيرة من كوريا الشمالية. |
Euphemia o adaya Britanya'dan gelen bir asili karşılamak için gidiyor. | Open Subtitles | إن يوفيميا ذاهبة إلى تلك الجزيرة لاستقبال أرستقراطي قادم من البلد الأم |
Mark, Florida'dan geliyor ve herkesle tanışmasını istiyorum ve önceden plan yaptım. | Open Subtitles | أن مارك قادم من فلوريدا وأريده ان يقابل الجميع لذلك خططت للأمر |
Eğer onun Claw ülkesinden gelen bir belge olduğunu düşünürlerse ne olacak! | Open Subtitles | ماذا سيحصل إن اعتقدوا بأنه قادم من مدينة المخلب |
Burbank'den geliyor. | Open Subtitles | وهؤلاء الأشخاص ليست لديهم أنه قادم من بوربانك |
Vay be? Antrenmandan mı geliyorsun yoksa doğal olarak mı bu kadar damarlısın? | Open Subtitles | هل أنت قادم من التمرينات أم أن عروقك ظاهرة بطبيعتها؟ |
İyi bak bana, ahbap. Senin için geliyorum. | Open Subtitles | ألقي نظرة جيدة عليّ، يا صديقي، أنا قادم من آجلك |
Hatta, tayfta görülen yıldızlardan bir tanesinin aslında farklı bir galaksiden geldiğini söylediler. | TED | في الحقيقة اخبروني ان احد النجوم التي نشاهدها في الطيف نجم غريب, قادم من مجرة أخرى. |
J.T. Marlin'den gelen birinin alım satım yapmasına izin vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأننى قادم من ج.ت مارلين, هل سيجعلوننى أتاجر, لا لن يفعلوا |
ölüm burada bir yerde ve bizi almaya geliyor! | Open Subtitles | الموت هنا بالخارج وهو قادم من اجلنا |
Dinle, eğer beni duyuyorsa... hayatta olduğumu... onun için geldiğimi, onlardan geri alacağımı anlayacaktır. | Open Subtitles | اسمع، إن كان يسمعني فسيعرف أنني حي، و أنني قادم من أجله، أنني سأستعيده! |
- Lanet olası parmak için geliyor. - Anahtarlar bende değil. | Open Subtitles | إنه قادم من أجل الإصبع اللعينة - لا أملك المفاتيح - |
Temsilciler, üçüncü kutu için geliyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد ان هذا الرسول قادم من اجل الصندوق الثالث. |
Temizleme ekibi ceset ve Khalid'in eşyaları için geliyor. | Open Subtitles | فريق الاجتياح قادم من أجل الجثة وممتلكات خالد |
Dima Japonya'dan gelen tekneden bana bir sürü dijital kamera getiriyor. | Open Subtitles | حديثه الوصول من قارب قادم من اليابان سيقوم الضيوف بألتقاط الصور الليلة |
Dün gece Küba'dan gelen bir bottan ateşlenen silahından çıktı. | Open Subtitles | الذي أطلق على قارب قادم من " كوبا " ليلة أمس |
Alaska kadar büyük bu devasa buz tabakası Batı Antarktika'dan geliyor. | TED | لذا، أنه جرف جليدي عائم عملاق بحجم ألاسكا قادم من غرب قارة القطب الجنوبي. |
Evet, Los Angeles'dan geliyor. Kanal onu buraya uçakla gönderiyor. | Open Subtitles | نعم انه قادم من لوس انجلوس الشبكة حجزت له طائرة للقدوم هنا |
-Pekala, bu batıdan gelen bir patlama gibiydi; | Open Subtitles | يبدو بان الانفجار قادم من الغرب.. ربما من دينفر |
Konuşabiliriz. Aslında, amcam teyzemin cenazesi için Kabil'den geliyor. | Open Subtitles | يمكننا الحديث، في الواقع، عمي قادم من كابول لحضور جنازتي. |
New York'tan geliyorsun, yani evet. Bir saat geri alman gerekiyor. | Open Subtitles | نعم, انت قادم من نيويورك عليك تقديمها ساعة |
Momo! Momo, senin için geliyorum dostum. | Open Subtitles | مومو, أنا قادم من أجلك يا عزيزي |
Bu gece ölümün onlar için geldiğini haber vereceksin. | Open Subtitles | وظيفتك ستكون ابلاغ الاخرين بان الموت قادم من اجلهم الليلة |
Jake, New Bern'den gelen uzun bir tren katarı var ve üç tane kargo vagonu var. | Open Subtitles | جاك ,لديك قطار كبير جدا قادم من مدينة رن الجديدة . ولديهم ثلاث سيارات شحن |
Benim için geliyor. Benim için geliyor. Beni almaya geliyor. | Open Subtitles | إنه قادم من أجلي إنه قادم من أجلي |
Sadece senin için geldiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أني قادم من أجلك |