| Hiç umut yok dostum. İkisi de vuruldu. Birisi nehirde, diğeri yanıyor. | Open Subtitles | لا مفر يا رجل , كلاهما تحطم واحدة فى قاع النهر , و الآخرى تحترق |
| Birleştirmek için gereken parçalar sizi nehirde aşağıda bekliyor. | Open Subtitles | و تلك الاشياء التى ستجمع ستكون فى قاع النهر |
| Bu sabah, yataklı vagon... nehrin dibinde yatar halde bulundu. | Open Subtitles | .. في الصباح وجد النائم الراحة في قاع النهر |
| Paranın, nehrin dibinde olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | - لا أعلم - إنها تظن بأن المال في قاع النهر |
| nehir yatağı boyunca diğerleri de lideri örnek alıyor ve kendi içme suyu kuyularını kazıyorlar. | Open Subtitles | على طول قاع النهر يحتذي الآخرون حذو القائد ويحفرون آبار الشرب خاصّتهم |
| Bannion da Larry ile beraber Nehri boylarsa sorun kalmaz. | Open Subtitles | لو اصبح بانيون فى قاع النهر مع لارى, فلن تكون هناك مشكلة |
| Çimentoya batmış kişiler genellikle denizin dibini boylamış. | Open Subtitles | الناس المغطون بالأسمنت عادة يوجدون في قاع النهر |
| "Nehir yatağının 7 metre, suyun 22 metre altından geçen tünel..." | Open Subtitles | النفق الذي يمتد بمسافة 24 قدما تحت قاع النهر و 72 قدماً تحت الماء |
| Ya da bir nehirde ıslık çalarken | Open Subtitles | أو يصفر من قاع النهر ! |
| Mavi dalgıç, alet çantan nehrin dibinde. | Open Subtitles | الغواص الازرق , حقيبتك فى قاع النهر |
| Şu an yeterince sakin, nehrin dibinde. | Open Subtitles | هو هادئ تماما ، في قاع النهر. |
| nehrin dibinde. | Open Subtitles | انه فى قاع النهر. |
| Şimdi nehrin dibinde. | Open Subtitles | الآن هو في قاع النهر |
| Nehir, nehir yatağı ve bu da tünel. | Open Subtitles | النهر و قاع النهر و هذا هو النفق |
| Durum kötü. Burası nehir yatağı. | Open Subtitles | ليس هذا جيداً، إنه قاع النهر |
| nehir yatağı değişmiş. | Open Subtitles | قاع النهر تغير |
| Neyse, artık önemi yok çünkü bilgisayar çubuğu şeysi şu an polislerin bizi yakalarsa göndereceği Doğu Nehri'nin dibinde. | Open Subtitles | لان الشئ الذي يُلصق بالكومبيوتر في قاع النهر الان و سنلحق به ان امسك بنا الشرطيان |
| Bir dahaki yolculuğumuzda nehrin dibini boylayacaksın. | Open Subtitles | السفرة القادمة التي تأخذ س يكون إلى قاع النهر. |
| Nehir yatağının altında bayılmış. | Open Subtitles | سكر، فسقط في قاع النهر. |