Sonuç yasal limitin 3 katı üzerinde çıkmış. Adam küfelikmiş. | Open Subtitles | كان ذلك ثلاث مرّات كحدّ قانونيّ هذا الرجل كان سكيراً |
Eğer gazeteciniz haklıysa, ...bu ketum orospu çocuklarını adalete teslim etmek için yasal bir görevimiz ve ahlaki bir zorunluluğumuz var. | Open Subtitles | ، إن كان صحافيك على أعقاب أمرٍ فعلاً فإنّ لدينا واجب قانونيّ و أخلاقيّ . لنجلب أبناء السفلة أولائك إلى العدالة |
Elinde yasal olarak kullanabileceğimiz herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | ألديكِ أيّ شيءٍ قانونيّ الذي يُمكننا استعماله في أيّ شيء؟ |
yasadışı bir şey yapmanı istemeyeceğim. | Open Subtitles | هذه لك، الآن.. لا أطلب منك فعل ،أيّ شيء غير قانونيّ |
Temelde, burada yaptığımız şey; tamamen yasadışı. | Open Subtitles | تقنيّاً, نحن الآن نقوم بشيء غير قانونيّ البتّة. |
Baştan aşağı yasa dışı bir şey ama bir numaranın izini sürmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنّ الأمر غير قانونيّ ولكنّي أريدكَ أن تتعقّب أرقام هاتف من أجلي |
Bundan bir şey çıksa bile yasal olmayacak. | Open Subtitles | اللعنة ، كل ما سنحصل عليه سيكون غير قانونيّ أصلا |
Oh, bu annen için, canım. Bu finansal şartlarımız belirten yasal bir sözleşme. | Open Subtitles | وهذه لوالدتك يا عزيزتي, إنّه عقد قانونيّ ويعرض شروطنا الماليّة. |
Postacı buranın yasal bir konut olmadığını söyledi. | Open Subtitles | يقولُ ساعي البريد أنّه ما زال مسكناً غيرَ قانونيّ. |
Tamamen yasal. Eski asker serseriler tarafından işletiliyor. | Open Subtitles | إنّه قانونيّ تمامًا، ويديره عسكريّون سابقون ملاعين |
Çünkü eyalet temyiz mahkemesi, seni yasal veya fiili hata yapmakla suçlamış. | Open Subtitles | لأن محكمة الولاية التي أدانتكِ قد أرتكبت خطأ قانونيّ أو واقعيّ. |
Ben burda yaşı tutmayan çocukların yasal olmayan davranışlara maruz kaldıklarını görüyorum efendim. | Open Subtitles | أرى أنهم أطفال دونَّ سن القانونيّة. سوّفَ تكونُ مُتورطاً في سلوّكٍ غير قانونيّ يا سيديّ. |
Bazıları yasal olarak... ve çoğu, yasadışı. | Open Subtitles | البعض، بشكل قانونيّ، لكنّ الكثير، بشكل غير قانونيّ. |
Zaman zaman bir kaç önemli müşteriye yasal olarak ürün ithal eden basit bir mühendisim. | Open Subtitles | ، أنا مجرد مهندس الّذي أحياناً يستورد بشكل قانونيّ منتجاً لزبائن معيّنين |
CIA'nin yasal olmayan yollarla kaç kişiyi öldürdüğünü biliyor muydun? İddialara göre, dok. | Open Subtitles | ألديك أدنى فكرة كم عدد النّاس الّذين قتلتهم الإستخبارت بشكلٍ غير قانونيّ ؟ . كل هذا زعماً، يادكتور |
Ben böyle bir şey yapmadım. Bu tefecilik olur, ki o da yasadışı zaten. | Open Subtitles | و لم أحصل أسمح بذلك فهذا سيعتبر ربا ، و الربا غير قانونيّ. |
yasadışı bir şey yaptıklarını düşünmelerine sebep olabilir. | Open Subtitles | سيكون بمثابة اعتراف . أنّهم يفعلون شيئاً غير قانونيّ |
Bu hakkı paraya çevirmeden yasa dışı bir durum yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء غير قانونيّ عن تحويل هذا الحق للنّقود |
-Tek istediğim bir polisin yasa dışı bir işi araştırması. | Open Subtitles | كل ما أطلب هو أن يبحث ضابط في أمر غير قانونيّ |
Bu etik değil ayrıca muhtemelen yasa dışı da. Yani kusura bakma. | Open Subtitles | إنه أمر غير أخلاقي, وغير قانونيّ, لذا أنا آسفة |
Orta karar bir yer yapsan meşru yoldan para kazanabilirsin. | Open Subtitles | إذ حضّرت خبزاً متوسّط الجودة, يمكنك حتى المتابعة هنا بشكل قانونيّ. |
Bu senin sekreterin, ve hukuksuzca delil topluyor ki bu da tazminât falan ödemeyeceğimiz anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذه هي سكرتيرتك تقوم بجمع الأدلة بشكلٍ غير قانونيّ ممّا يعني أنّه لن تكون هنالك أيّ تسوية من أيّ نوع |