"قبل أن نأتي" - Traduction Arabe en Turc

    • gelmeden önce
        
    Sence buraya gelmeden önce neyle karşılaşacağımızı biliyorlar mıydı ? Open Subtitles هل تظن أنهم كانوا يعلمون ما الذي هنا قبل أن نأتي ؟
    Buraya gelmeden önce, senin yardımın olmadan da gayet iyi idare ediyorduk, Yine başarabiliriz. Open Subtitles لقد استطعنا العيش بدون مساعدتك قبل أن نأتي هنا، وسنفعلها مجدداً
    Buraya gelmeden önce bir şey imzalamadığımıza çok memnunum. Open Subtitles انا سعيد لأننا لم نوقع على أي شيء قبل أن نأتي الى هنا
    Normalde, biz gelmeden önce sana kim yemek yapardı? Open Subtitles من الذي يطبخ لك بالعادة؟ قبل أن نأتي إلى هنا؟
    Biz oraya gelmeden önce kim bilir ne zamandır durağan haldeymişler. Open Subtitles بقوا في سباتهم، من يعلم كم قبل أن نأتي نحن
    Buraya gelmeden önce yükseklik korkun vardı, hatırladın mı? Open Subtitles كُنتِ خائفة من المرتفعات قبل أن نأتي إلى هنا، أتذكرين؟
    Ödevimizi daha önce yaptık. buraya seni görmeye gelmeden önce, Open Subtitles الآن، تعرف بأنّنا عملنا واجبنا قبل أن نأتي إلى هنا لرؤيتك،
    Güzel olan her şey bozuldu. Biz dünyaya gelmeden önce. Open Subtitles كل شيء رائع قد دمر قبل أن نأتي الى هنا
    Bu bilgileri birazda olsa buraya gelmeden önce paylaşırsan daha memnun olurum. Open Subtitles هذه معلومة كان يجب أن تخبرني بها قبل أن نأتي
    Buraya gelmeden önce neysek, şimdi de o'yuz. Open Subtitles ما كنّا عليه قبل أن نأتي إلى هذه المدينة أصبح من الماضي
    Buraya gelmeden önce bize bunun nasıl yapılacağının, eğitimini derste gösterdiler. Open Subtitles ، لقد علّمونا طريقة فعل ذلك بالمكتب . قبل أن نأتي إلى هنا حتّى
    Üçümüz buraya gelmeden önce konuşuyorduk. Open Subtitles حسناً، كنا نتحدث ثلاثتنا قبل أن نأتي إلى هنا
    Buraya gelmeden önce, Bayan Milner'a abayı yaktığını söyleseydin başka renkte bir gömlek giymeni söylerdim. Open Subtitles أنت تعرف، إذا كنت قد قلت لي أنك لديك اعجاب للسيدة ميلنر قبل أن نأتي إلى هنا لكنت قولت لك
    Bu da biz gelmeden önce de androidleri takip ettiklerini gösteriyor. Open Subtitles مما يعني أنهم قد رصد تلك أندرويدز منذ وقت طويل قبل أن نأتي على طول.
    Biz buraya gelmeden önce bizim için belirlediler. Open Subtitles حسناً, قبل أن نأتي الى هنا قومنا اختاروها لنا
    Buraya gelmeden önce bir şey oldu. Open Subtitles حدث شيء ما قبل أن نأتي إلى هنا
    Buraya gelmeden önce Virjinya'da yaşıyorduk. Open Subtitles لقد عشنا في فيرجينيا قبل أن نأتي هنا
    Buraya gelmeden önce bir süre Virginia'da yaşadık. Open Subtitles لقد عشنا في فيرجينيا قبل أن نأتي هنا
    Paris'e gelmeden önce, Rusya'da. Open Subtitles في روسيا, قبل أن نأتي إلى باريس.
    Sao Paulo'ya gelmeden önce. Open Subtitles تقابلنا قبل أن نأتي لساو باولو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus