Savaştan önce, verilecek önemli bir kararım olduğunda yazı tura atardım. | Open Subtitles | ..قبل الحرب.. عندما كان لدي قرار مهمٌ لإتخاذه اعتدت قلب عُملة |
- Evet. Savaştan önce, Varşova'dayken onu sahnede görmüştüm. | Open Subtitles | في الواقع , فقد شاهدته ذات مرة على خشبة المسرح عندما جئت الى وارسو قبل الحرب |
Savaştan önce çiftlikte ortakçıydım, tıpkı babam gibi. | Open Subtitles | و قبل الحرب كنت أعمل مزارع بالأجرة مثلما كان والدى |
Hatta sivil savaş öncesi Güney'de köle Afrikalı çocuklar bile ip atlıyordu. | TED | حتى الأطفال الأفارقة المُستعبدين سابقًا في الجنوب قبل الحرب الأهلية الأمريكية قفزوا بالحبل أيضًا. |
Bahsettiğim bu ihtiyaçlar, Savaştan önceki Suriye şehirlerinde göz ardı edilmişti. | TED | تلك الحاجات التي تم التغاضي عنها تماماً في المدن السورية قبل الحرب. |
Savaştan önce buraya gelirdik. | Open Subtitles | لقد إعتدت الإتيان هنا هذه الأيام,و سابقاً قبل الحرب |
Size söyleyeyim, Savaştan önce bu türden şeylere ben de hiç bulaşacağımı sanmazdım. | Open Subtitles | أخبرك، قمت بأشياء كانت مستحيلة قبل الحرب |
Savaştan önce sanığa aşıkmışsınız. Doğru mu? | Open Subtitles | انتِ قلتِ أنكِ كنتِ تحبين المتهم قبل الحرب , الست انا محق؟ |
Bay Ware, belgelerinizde Savaştan önce yat yarışçısı olduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | مستر وير أوراقك تقول أنك كنت تشترك فى سباقات اليخوت قبل الحرب |
Savaştan önce bekledi bekledi ve nasıl da sona erdi? | Open Subtitles | لقد انتظر كثيرًا قبل الحرب, وكيف انتهى الآمر؟ |
Savaştan önce oldukları gibi değiller. | Open Subtitles | هذه الأماكن الآن ليست مثل ما كانت قبل الحرب. |
Tim, Savaştan önce Phoenix Park'taki gönüllüleri sen mi eğitmiştin? | Open Subtitles | تيم ، هل استعرضت المتطوعين فى متنزه فينيكس قبل الحرب ؟ |
Savaştan önce de cinayet işlemiştim, ama haklıydım. | Open Subtitles | قتلتُ شخصاً ما قبل الحرب ولكن كانت لديّ أسبابي. |
şey, yani Savaştan önce büyükbaban kötü bir adamdı baban da iyilerden biriydi ama sonra, Franco kazanınca büyükbaban bir aziz babansa şeytan oldu. | Open Subtitles | قبل الحرب كان جدك واحدا من الرجال الأشرار وكان والدك من الأخيار |
Savaştan önce bile, Yahudiler'le konuştuğunuzda akıbetlerini önceden görmüşlerdi, nasıl olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | حتى قبل الحرب عندما تتحدث مع اليهود... كانوا يعلمون بنهايتهم لايعلم كيف |
Bildiğiniz üzere Savaştan önce Polonya sanayisinin başında Yahudiler ve Almanlar vardı, diyor. | Open Subtitles | كما تعلم اليهود والالمان أداروا الصناعة البولندية قبل الحرب |
Savaştan önce romantik şarkıcıymış. Hatta oldukça da ünlü. | Open Subtitles | كان مطربا عاطفيا قبل الحرب مشهور جدا فى مجاله |
Onu Savaştan önce tanıdım. | Open Subtitles | نعم.. أنا أعرفها قبل الحرب أتقول مدام زورا ؟ |
Ve son olarak ileri teknoloji protezleriyle tıp merkezinden çıkıp savaş öncesi yaşamlarını geri kazanmaya çalışıyorlar. | TED | وختاماَ، وغالباَ يزودون بتكنلوجيا ترقيعية، يخرجون من النظام الطبي ويحاولون الرجوع لحياتهم ما قبل الحرب. |
Kahnweiler hala savaş öncesi fiyatlarla iş yapıyor. | Open Subtitles | كانوايلر ؟ كانوايلر لا يزال على أسعار ما قبل الحرب |
Bayan O'Connell, hayatınız Savaştan önceki kadar heyecanlı mı? | Open Subtitles | سيده اوكونيل , هل حياتك اليوم اكثر اثاره من حياتك قبل الحرب ؟ |
Belli ki birbirlerini Savaş öncesinden tanıyorlardı. | Open Subtitles | إنّهم يعرفون بعضهم البعض بشكل واضح قبل الحرب |
Stalin'in savaş öncesinde başardıkları, beş yıllık plan olan fabrikalar ve apartmanlar, istilacılar tarafından yıkılmıştı. | Open Subtitles | ،إنجازات ما قبل الحرب لستالين كالمصانع والمجمعات السكنية ،التي أقيمت طبقًا للخطط الخمسية كانت قد دمرت من قبل الغزاة |