Bizi o kadar iyi davranıp, sıcak karşıladınız ki kasabadan ayrılmadan önce en azından size hizmetlerimizi sunabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | و أنتم جميعاً كنتم مـرحبيـن بنا جداً لهـذا قـررنا بأن أقل ما يمكننا فعله هو تقديم خدماتنا قبل مغادرة البـلـدة |
Dün, tren hemen ayrılmadan önce tutukludan para kabul ettiğini itiraf ettiğini duydunuz. | Open Subtitles | سمعتُهُ يعترف بالأمس بأنّه قبل مبلغ من المال من قبَل السجين دقائق قليلة قبل مغادرة القطار |
Gemi çalışıyor ama ayrılmadan önce, kendi kendini yok etme geri sayımı başlatmışlar. | Open Subtitles | قبل مغادرة السفينة بدأو تسلسل التدمير الذاتي |
Yardım için yapabileceğim bir şey varsa eğer Bill ile babasının yanına gitmeden önce yapmak isterim. | Open Subtitles | واذا هناك شيء أستطيع القيام به للمساعدة أود أن اعمل ذلك قبل مغادرة بيل لأباه |
Ama cadı gitmeden önce ailesine ve çocuğa olabilecek tek şekilde teşekkür etmiş. | Open Subtitles | لكن قبل مغادرة الساحرة و قد أعطت الفتى و عائلته الشكر الوحيد الذي له معنى |
Evet. çıkmadan önce mayolarımızı içimize giydik. | Open Subtitles | نعم، ارتديناها تحت الملابس قبل مغادرة المنزل |
Yani kocası evden ayrılmadan önce ölmüş olabilir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّها قد تكون ميّتة قبل مغادرة الزوج للمنزل |
Özrümü kabul edip... şehirden ayrılmadan önce geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اريد ان أشكرك لتقبلك لإعتذاري و قدومك الى هنا قبل مغادرة البلدة |
- Tamam, garajdan ayrılmadan önce Shakespeare videoları izledim kendime tiyatro öğretmeni süsü verebilmek için. | Open Subtitles | راقبت فيديوات شكسبير قبل مغادرة المرٍآب للنجاح كأستاذ دراما |
Şehirden ayrılmadan önce seninle konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل التحث معك قبل مغادرة البلاد |
İsveç'ten ayrılmadan önce yanında olan son kişiydi. | Open Subtitles | كانت الشخص الأخير الذي كنت معه قبل مغادرة "السويد". |
"Tavşan Jack'in Sarayı'ndan ayrılmadan önce o bölgeden biraz toprak alıp cebine koy." | Open Subtitles | "قبل مغادرة قصر (جاك رابيت)، ضع بعضاً من تراب تلك المنطقة في جيبك" |
Blair ve Louis ayrılmadan önce birkaç baş nedime işim var. | Open Subtitles | لديّ بعض الأمور التشريفية للقيام بها (قبل مغادرة (بلير) و(لويس |
Evden ayrılmadan önce Lena veya benden izin istemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك طلب إذن من (لينا) أو أنا شخصيا قبل مغادرة المنزل. |
Ya Abdul, Sam'in bilgilerini vermek için Yemene gitmeden önce Jones ile tanıştıysa? | Open Subtitles | ماذا لو " عبدول " قابل " جونز " قبل مغادرة " اليمن " لإعطائه نفس التفاصيل ؟ |
Bu kapıdan çıkıp gitmeden önce benim olmasını hedefliyorum. | Open Subtitles | وأرغب أن تكون لي قبل مغادرة ذلك الباب |
gitmeden önce, Edward, büyükelçinin çok etkilendiğini söyledi. | Open Subtitles | (قبل مغادرة سعادته، شَعر (إدوارد بأن السفير أبدى أعجابه بكل ما حدث |
Unutma, asker üniformalarını ormandan çıkmadan önce gömeceksin. | Open Subtitles | - اوك هافى تذكر ان تلقى ملابسك العسكريه قبل مغادرة الغابه |
Oh, evden çıkmadan önce bademli kurabiye yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أعد بعض المكرونة قبل مغادرة المنزل |
Bir süre sonra biraz eğlenmeye karar verdim ve her gün odayı terk etmeden önce eşyaları tüm odaya saçıyordum. | TED | لذلك فبعد فترة، قررت أن أقوم بأمر ممتع فكنت قبل مغادرة الغرفة كل يوم أبعثر بعض الأشياء في أنحاء الغرفة |
Masadan kalkmadan önce izin istemelisin hayatım. | Open Subtitles | يجب أن تستأذني قبل مغادرة الطاولة يا عزيزتي |