Benim malımı da korumak için böyle dövüşeceksen gece yarısından önce gemine yollarım. | Open Subtitles | أتنوى أن تحارب بهذه القوة لحماية ممتلكاتى سوف أسلمها لعهدتك قبل منتصف الليل |
Üçüncüsü de, gece yarısından önce yemek odasına gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | ولدي أسبابي لأوصل ذلك إلى غرفة الطعام قبل منتصف الليل. |
Bu hafta bir gün bile gece yarısından önce gelmedi. | Open Subtitles | لم يعد للمنزل هذا الاسبوع ليلة واحدة قبل منتصف الليل |
Bu gece yarısına kadar öldüğü sürece tüm havuzu kazanırlar. | Open Subtitles | طالما أنها تموت قبل منتصف الليلة فانه سيفوز بالجائزة الكبيرة |
Gece yarısına kadar eve dönerse neden olmasın. | Open Subtitles | لا أمانع ذلك طالما أعدتوها الي قبل منتصف الليل |
Ve tam gece yarısından önce Caitlin'den bu mesajı aldım. | TED | ثم مباشرة قبل منتصف الليل، تلقيت هذه الرسالة النصية من كيتلين. |
Gece yarısından önce çıkmamız gerekiyor! | Open Subtitles | . القوات يجب ان تتحرك من هنا قبل منتصف الليل |
Geri dönüş en az üç saatimizi alır, gece yarısından önce evde olamayız. | Open Subtitles | فلا يزال أمامنا 3 ساعات قيادة في طريق العودة أي أننا لن نصل قبل منتصف الليل |
Bakın, akşam yemeği molası için şimdiden bir saat geç kaldık, ve ben gece yarısından önce perdenin açılmasını istiyorum. | Open Subtitles | تأخرنا ساعة على استراحة العشاء وأود رفع الستائر قبل منتصف الليل |
Billy gece yarısından önce beslememi söyledi. Ne sevdiğini söylemedi. | Open Subtitles | طلب مني بيلي أن أطعمك قبل منتصف الليل لكنه لم يقل نوعية الطعام الذي تفضله |
Bakın, bu çocukları bu gece yarısından önce alacaksınız! | Open Subtitles | أنظر, إحضر هؤلاء الأطفال الليلة قبل منتصف الليل هل تفهم ذلك؟ |
Anneniz gece yarısından önce dedi. | Open Subtitles | والديكما قالاً بأن تخلدون لنوم قبل منتصف الليل |
Gerçek şu ki, gece yarısından önce kapatmak istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أنا أريد أن أقفل قبل منتصف الليل |
Niles, biz seni oradan almaya gidersek... ..asla gece yarısından önce Sun Valley'de olamayız. | Open Subtitles | النيل، نحن لَنْ نَصِلَ إلى هناك وبعد ذلك يَعُودُ إلى شمسَ فالي قبل منتصف الليلِ. |
Eee, peki, ya eğer birşeyler ters giderse ve zaman döngüsünün içinde sıkışıp kalırsanız,ve onu buraya gece yarısından önce getiremezseniz? | Open Subtitles | إذن، ماذا لو حدث خلل هناك وعلقتِ في الحلقة الزمنية، ولم تستطيعي العودة قبل منتصف الليل؟ |
Gece yarısından önce yoksa, gelmeyecek demektir. | Open Subtitles | إذا لم يكن هنا قبل منتصف الليل فإنها لن تأتي. |
-Akşam yemeklerini gece yarısına kadar yemediklerini duydum. -Gitmek ister misin? | Open Subtitles | ــ سمعت أنهم لا يتناولون العشاء قبل منتصف الليل ــ هل تريد أن تذهب؟ |
Gecenin 10'u ve 11. saate girmiş bulunmaktayız ve geç kalan vatandaşlar vergi iadelerini gece yarısına kadar postalamak istiyorlar. | Open Subtitles | أنها حرفياً اللحظة الأخيرة، فالساعة الآن العاشرة مساءً ودافعوا الضرائب يبذلون جهدهم لتسليم بريدهم قبل منتصف الليل |
Ödevler yapılacak, televizyon kapatılacak ve ikiniz de gece yarısına kadar yatağınızda olacaksınız. | Open Subtitles | أريد أن تنجزا الفروض وتطفئا التلفاز وتناما قبل منتصف الليل |
Şu dokümanları gece yarısına kadar yetiştirmem gerekiyormuş. | Open Subtitles | حقاً؟ نعم ، عليّ ترتيب بعض الملفات قبل منتصف الليل |
Gece yarısı olmadan karım eve dönerse, onu içeri alma. | Open Subtitles | إذا عادت زوجتي قبل منتصف الليل فلا تسمحي لها بالدخول |
"içenin gece yarısına dek gerçek aşkını öpmesi gerekmektedir." | Open Subtitles | من يشربه يجب أن يحصل على قبلة من حبيبه قبل منتصف الليل |
Tabii ki, tatlım. Gece yarısında evde ol. | Open Subtitles | بالتأكيد عزيزتي، فقد عودي قبل منتصف اللبل |
Biri gece yarısından hemen önce... biri sonra. Şifrelerini kırdık. | Open Subtitles | واحدة قبل منتصف الليل مباشرة وواحدة بعده مباشرة.. |