| Tamam, işte burası sana söylediğim yer. Ülkeye ilk geldiğimde, bulabildiğim her işte çalıştım. | TED | حسنًا، ذلك هو الجزء عندما كنت أخبركم أني عندما قدمت إلى هذا البلد، قمت بأي عمل صادفني. |
| Buraya geldiğimde, bunun gerçek olması için sana yemin ettim. | Open Subtitles | عندما قدمت إلى هنا. أقسمت بأن أكون صريحا معك. |
| Ah arkadaşlar, altı ay önce bu okula geldiğimde beni böyle kucaklayacağınızı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | يا أصحاب , عندما قدمت إلى المدرسة منذ ستة شهور لم أكن أتخيل بأنكم ستحتضنوني على الإطلاق |
| Ama ABD'ye geldiğimden beri fast food yemeye başladım: hamburger, çizburger, pizza. | Open Subtitles | و نتناول الحساء. و لكن ما إن قدمت إلى الولايات المتحدة، ستجد نفسك قد بدأت بتجربة الطعام الجاهز. |
| geldiğimden beri seninle konuşmaya çalışıyorum ama her yanına yaklaştığımda ortadan kayboluyorsun. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أراكِ منذ أن قدمت إلى هنا لكن كل مرة أمر بجانبك تختفين |
| Londra'ya geldim ve Cirque du Soleil'i izledim. | TED | قدمت إلى لندن، وشاهدت عرض "سيركو دو سوليل"ـ |
| Dün kabareye geldiğinde tam da Hans Vergerus'a sorunlarımızdan söz ediyordum. | Open Subtitles | بالأأمس عندما قدمت إلى الملهى كنت أقول لهانس فيرغيروس عن جميع متاعبنا |
| Buraya geldiğimde bu işi aldığım zaman bunu bizim için yapmıştım. | Open Subtitles | .... عندما قدمت إلى هنا عندما إستلمت الوظيفة لأول مرة |
| - Buraya geldiğimde çocuk hala hayattaydı. - Ne? | Open Subtitles | الفتى ما زال حيًا عندما قدمت إلى هنا - ماذا؟ |
| Fikrin olması açısından, Park City'e ilk geldiğimde Redford, Sonia Braga'yı düzüyordu. | Open Subtitles | أوّل مرة قدمت إلى (بارك سيتي)، لأعطيكم فكرة فحسب، (ريدفورد) كان يعاشر (سونيا براغا) |
| Demek geldiğimde beni gördün. | Open Subtitles | -إذاً، لقد رأيتني عندما قدمت إلى هنا؟ |
| O sabah bankaya geldiğimde | Open Subtitles | قدمت إلى البنك ذلك الصباح. |
| Çiftlikten buraya geldiğimden itibaren seninle konuşmak bu işe ve bu hayatı anlamlandıran şeydi. | Open Subtitles | منذ أن قدمت إلى هنا من التدريبات، حديثي إليك كان ما يساعدّني على تحمل هذا العمل، وهذه الحياة |
| En azından New York'a geldiğimden beri hiç. | Open Subtitles | على الأقل ليس منذ أن قدمت إلى نيويورك. |
| Buraya geldiğimden beri mangal keyfi yapmadım. | Open Subtitles | لم اتناول اي مشويات منذ ان قدمت إلى هنا |
| Buraya geldiğimden beri, | Open Subtitles | منذ أن قدمت إلى هنا |
| Dorota "...ve sonra Amerika'ya geldim." ile bitmeyen cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | دورودا) , أريد أجوبة) "لا تنتهي بـ "وعندها قدمت إلى أميركا |
| İkimize olanlardan kaçmak için Şikago'ya geldim, ama artık... | Open Subtitles | لقد قدمت إلى "شيكاغو" للهروب مما حدث بيني وبينك، لكن الآن، |
| Kızın buraya geldiğinde de söyledim, burası herkese göre değil onun için olmayabilir. | Open Subtitles | لقد أخبرت أبنتك عندما قدمت إلى هنا .. أن هذا المكان ليس كمكان آخر |
| Brisbane'de bir hanım, mülteci olan Afgan bir hanım, Avustralya'ya geldiğinde zar zor İngilizce konuşabiliyordu. Akıl hocaları doktor olmasına yardım etti ve 2008 yılında Yılın Genç Queensland'lısı ödülümüzü kazandı. | TED | أو سيدة هنا في برسبين، سيدة أفغانية لاجئة، كانت تتكلم الإنجليزية بصعوبة عندما قدمت إلى أستراليا، ساعدها معلموها أن تصبح طبيبة وحصلت على الجائزة الملكية للشباب عام 2008. |