Kandırıldı, çalındı ve baştan çıkarıldı. | Open Subtitles | , لقد تم استغلالها خُدعت و قد سُرقت مني وافسدت |
Bir günde iki İHA düştü. Bir ay içinde 10 yakıt hücresi çalındı. | Open Subtitles | طائرتان أسُقِطت اليوم 10خلايا طاقة قد سُرقت في خلال شهرين |
Çantam çalındı, bu yüzden dolabımın derinliklerinden bunu çıkardım. | Open Subtitles | لأن حقيبتي قد سُرقت و لهذا قمتُ بإخراج هذه الحقيبة من خزانتي. |
Motosiklet sabah çalınmış ve o olaydan sonra terk edilmiş. | Open Subtitles | الدراجة كانت قد سُرقت في الصباح وتم رميها بعد الحادثة |
Bilinmeyen başka altı operasyonun ve güvenli evlerinin bilgileri de çalınmış. | Open Subtitles | تفاصيل من ست عمليّات أخرى مجهولة ومواقع منازل آمنة قد سُرقت. |
İlk önce Mona Lisa'nın çalındığını bütün dünyaya ilan etmeliyiz. | Open Subtitles | اولا: لابد ان نعلن للعالم ان اللوحة قد سُرقت. |
Oradaki adam tıbbi malzeme taşıyan bir kamyonetin o arabadaki iki kadın tarafından soyulduğunu görmüş. | Open Subtitles | ذاك الرجل هُناك يقول أنّ شاحنة الإمدادات الطبيّة قد سُرقت بواسطة امرأتين تقود إحداهما تلك السيّارة. |
Göremezsiniz, çünkü tablo çalındı. | Open Subtitles | والسبب لعدم رؤيتك له لأن اللوحة قد سُرقت. |
Bir parti yüksek teknoloji ürünü, hafif, omuzdan ateşlenen roket çalındı. | Open Subtitles | شُحنة من الصواريخ الذكيّة والخفيفة والمحمولة على الكتف قد سُرقت. |
Öyle görünüyor ki, Mona Lisa çalındı. | Open Subtitles | انا اظن ان الموناليزا قد سُرقت. |
Bir ay içinde 10 yakıt hücresi çalındı. | Open Subtitles | 10بطاريات وقود قد سُرقت فقط في خلال شهر |
Sayısını bilmediğimiz kadar güçlü silahımız çalındı. | Open Subtitles | إبان تلك الفوضى، عدداً من... الأسلحة الفتّاكة قد... سُرقت |
- Arabalarımdan biri çalındı. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ أحدى شاحناتيّ قد سُرقت ـ حقاً؟ |
Silikonlar ondan çalınmış, bir şey bilmiyor olacaktır. | Open Subtitles | إن كانت الاثداء المزوعة قد سُرقت منه فإنه لا يعرف أي شيء |
Ben son bir hafta içinde hiç soğutucu kamyon çalınmış mı, onu araştırmak istiyorum. | Open Subtitles | بالضحية الأخيرة، أودّ تحرّي إن كان هنالك أيّة شاحنات مبرّدة قد سُرقت خلال الأسبوع الماضي أو نحوه |
Kafam yerinden çıkacak halde sokağın ortasına zıpladım ve bir baktım, lanet arabam çalınmış. | Open Subtitles | خرجت من الحانة خائر القوى ورأيت سيارتي قد سُرقت |
Lisenin yakınlarında herhangi bir araba çalınmış mı diye yerel polis tarayıcılarını kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج منكِ التحقّق من سجلاّت الشرطة المحلية لنرى إن كانت قد سُرقت أيّ سيّارة قرب المدرسة |
Bu civarda çalınmış olabilir. | Open Subtitles | . يمكن أن تكون قد سُرقت في هذه الأرجاء من البلدة |
Bun özel ateşleyicinin senin evinden yakınındaki bir inşaat alanından nasıl çalındığını bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | هكذا نعرف كيف لهذه القبّعة المتفجّرة قد سُرقت من موقع بناء، نصف شارعٌ من بيتك |
Bina müdürü bir hırsızlık olduğunu ve trityum adı verilen maddeden 10 gram çalındığını söyledi. | Open Subtitles | مدير البناء يقول أن هناك اقتحام قد حدث و أن 10 غرامات من مادة التريتيوم قد سُرقت |
Tamam, altısının çalındığını biliyorduk. Şimdi kimin çaldığını da öğrendik. | Open Subtitles | حسناً، إذاً نعلم أنّه قد سُرقت ستة منها، والآن نعرف من سرقها. |
Üç dükkanın da kapanma saatine yakın soyulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | الآن، قلت أن كل الصيدليات الثلاث قد سُرقت حوالي الوقت ذاته |