"قراراتي" - Traduction Arabe en Turc

• kararlarımı
• kararımı
• karar
• kararlar
• kararlarım
• kararlarıma
• kararlarımdan
• seçimlerimi
• kararı
• seçimimi
• kararları
• Yargılarım
• kararlarımın
• kararların

Kendi kararlarımı vermem rahatsız ediyorsa beni görevimden hemen azletmenizi öneririm.
وإن كان لديك أي مانع بإتخاذ قراراتي بنفسي إعفيني من مهامي

Rahatlık bölgemden çıkıp dayanıklılığımı test ederek kendime olan güvenimi bulmaya çalışıyordum ve kendi kararlarımı verebiliyordum.
كنت أخرج من منطقة راحتي. كنت أختبر قوة التحمل لدي. كنت أبحث عن الثقة في نفسي وفي قراراتي الخاصة.

Kendi kararımı kendim verebilen ve ikinizi de aşağılamayı seçmiş bir insanım.
حسناً أنا الإنسان الخاص بي, قادرة على وضع قراراتي, وقررت إهانتكم الإثنين.

Cinsiyete göre karar almam. Birini işe almam için 3 kritere bakarım,
لا أبني قراراتي على جنس الشخص، أوظّف الأشخاص إستناداً إلى 3 معايير

Emin olun ki aldığım kararlar görünürde daima en hayırlı sonuca hizmet eder.
تطمّن، قراراتي دائمًا من وجهة نظر جيدة في نهاية المطاف

Benim kararlarım sadece Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Başkan tarafından gözden geçirilebilir.
قراراتي تراجع بواسطه رئيس هيئة أركانِ القوة الجويةَ ورئيسَ الولايات المتحده

Kendi kararlarıma göre mi hareket ediyorum yoksa başka birinin kararlarına göre mi?
أتسائل.. ما إذا كانت قراراتي صادرة حقاً من إرادتي الحرة. أو أن هناك شخصاً ما يفعل هذا بي؟

Lanet pislik. yani artık Bosnadaki ölü bir askerden daha fazla burada kendi kararlarımdan sorumlu değilim ?
اذا ,انا لست مسؤول على قراراتي ,هيا اذن قل

Beni kendi kararlarımı verecek şekilde yetiştirdin. Neden güvenmiyorsun?
ربيتني وعلمتني إتخاذ قراراتي الخاصة لماذا لا تثق بي بهذا الشأن؟

Ne yazık ki senden, ve üzgünüm ki, nişanlımdan da farklı olarak, bütün hayati kararlarımı ne kadar para kazanacağıma göre vermem.
انا لا اسند قراراتي على كمية المال التي سوف اصنعها ليس مثلك .. وللاسف مثل خطيبي

Ben olgun biriyim ve kendi kararlarımı verecek durumdayım.
أنا إنسانة بالغة قادرة على إتخاذ قراراتي بنفسي

Kendi kararlarımı kendim veririm. Buna alış.
أنا أفضل عندما أتّخذ قراراتي بنفسي، تعوّد على ذلك.

Geri dönüp senin için çalışmama sebeplerimden biri kendi kararlarımı verecek olmamdı.
أحدُ الأسباب التي جعلتني لا أرغب بالعودة للعمَل لكِ حتى يمكنني اتّخاذ قراراتي الخاصّة

Duygularımın kararlarımı etkileyebileceğini düşünmesini istemiyorum.
لا أريدها أن تظنّ أن عواطفي ستؤثّر على اتخاذ قراراتي

Ama kararımı tartmam gereken hükümet politikalarına göre, hayır.
لكن السياسات الحكومية التي يجب ان آزن قراراتي عليها، تقول لا

- Kendi kendime karar veremezmişim...
أنت تتصرف كأنني لايمكنني إتخاذ قراراتي بنفسي

Kendim için kararlar vermem konusunda bana güvendiğine emin misin?
هل أنت واثق ان بإمكاني أخذ قراراتي بنفسي؟

Seni tanıyana kadar kararlarım mantıklı ve akıllıca görülürdü.
حتى قابلتك, قراراتي تم إيجادها بالعقل والمنطق

Konu ben veya hislerim değil. Sen saygı duymazken onlar kararlarıma nasıl duyacaklar?
هذا ليس بشأني أو بشان إحساسي كيف لهم أن يحترموا قراراتي عندما لا تحترمها أنت؟

- Hayır hayatım. - Telefondasın demek. Hem de benim korkunç kararlarımdan kurtarman gereken bu kadar yardıma muhtaç hasta varken!
تتحدثين بالهاتف, بالرغم من كل الحاجه الى مساعدتكِ لتحمين المرضى من قراراتي المروعه

Bana kendi seçimlerimi yapmamı söylemiştin. O seçimler de seni yine buraya getirdi.
لقد أخبرتني، بأن عليّ أن أتخذ قراراتي بنفسي

Bu benim arkadaşlarımın kararı
صغير بطبيعة الحال ، وأصدقاء قراراتي الخاصة

Ben kendi seçimimi yaptım, sen de kendininkini.
لقد اتّخذتُ قراراتي. ولقد اتّخذتَ قراراتك.

Sürekli verdiğim kararları sorguluyor emir verir gibi konuşuyor, kaba ve kötü birisi.
إنها تتحدى قراراتي باستمرار انها ممتسلطة وقحة ومزعجة.

Yargılarım, ailemin beklentileri, yaş farkımız ve ait olduğum sınıf bizim için birer engel.
لقد حاربت قراراتي الصائبة و ما تنتظره عائلتي حقارة أصلك، مكانتي حاربت كل هذه الأشياء

Aptalca kararlarımın izini uzun süre önce kaybettim.
لقد فقدت المسار من قراراتي البكم منذ زمن طويل.

İnanır mısın, bugünlerde aldığım kararların onunla hiç bir ilgisi yok.
معظم قراراتي في هذه الأيام ليس لها علاقة به حسناً