Pekala, bak, eğer burada birlikte yaşayacaksak benim yanımda bu tarz şeyler söyleyemezsin. | Open Subtitles | اسمع، إن كنّا سنعيش هنا معاً، لا يمكنكَ أن تقول أموراً كهذه قربي. |
Benim yanımda tahta oturmadan önce doğurgan olup olmadığını göreceğiz. | Open Subtitles | وسنعلم أنك خصبة قبل أن تجلسي على أي عرش قربي |
Seni yanımda görmek için neleri feda edebileceğimi hayal edemezsin. | Open Subtitles | لايمكنكِأن تتخلييا" ماريان" ماذا فعلت لكي تبقي قربي |
Demek istediğim, bir yerine dokundurmadı ya da bir şeyini yanıma getirmedi. | Open Subtitles | اعني، انه، لم يقم بإجباري على لمسه او وضع خاصته قربي |
Tatlım, eğer müzik hoşuna gidiyorsa yanıma gel ve sayfaları çevir. | Open Subtitles | عزيزي، إذا أعجبتك الموسيفى اجلس قربي و اقلب لي الصفحات |
lezzetli şeyler yaptığın için... yakınımda dur. | Open Subtitles | أهدأي ،طالما تمديني بهذه الحلوى مثل هذا الشكل سوف أتأكد من أن حياتك أمنة فقط أبقي قربي |
- İyice yaklaştır. | Open Subtitles | قربي بما فيه الكفاية. |
Benim yanımdayken, hayatım Duymuyor musun sesimi? | Open Subtitles | ولذا حين تكونين قربي حبيبتي ألا يمكنك أن تسمعينني؟ |
Seni yanımda görmek için neleri feda edebileceğimi hayal edemezsin. | Open Subtitles | لايمكنكِأن تتخلييا" ماريان" ماذا فعلت لكي تبقي قربي |
Saldırıdan beri zaten çifteyi yanımda tutuyordum. | Open Subtitles | أبقي بندقيتي قربي منذ تعرضي للضرب |
Ağzından çıkanlara dikkat et, hemen yanımda oturuyor. | Open Subtitles | انتبهي مما تقولينه هو جالس قربي |
Onu yanımda istiyorum. | Open Subtitles | وعلي أن احظى به هنا قربي |
Ve yanımda olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تكوني قربي |
Genç bir bayanken kederle Bay Adams acaba hiç yanımda olabilecek mi diye düşündüğüm zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | كانت هناك أوقات سيئة عندما كنت شابة لم يكن السيد (أدامز) قربي |
Eğer buket yanıma gelirse, tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | إذا أتت باقة الورد قربي فساركلها |
Sonra yanıma geliyorsun, tekrar tekrar flört ediyorsunuz üstüne öpüşüyorsunuz muhteşem melodilerimi dinliyorsunuz, mükemmel şarabımdan içiyorsunuz gidip harika halımın üstüne döküp gülüyorsunuz. | Open Subtitles | ومن ثمة تأتون قربي تتغازلون و تتغازلون تتغازلون و تتغازلون وتتبادلون القبل و تستمعون الى موسيقاي الرائعة و تشربون نبيذي اللذيذ |
Akiko, gel yanıma otur. | Open Subtitles | اكيكو، تعالي اجلسي قربي |
Gel yanıma otur. | Open Subtitles | تعالي، اجلسي قربي |
Bu yüzden böyle bir şeyin yakınımda bir yerlerde olmaması gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | لذا علمت أنّه يجب عدم بقائها قربي |
Bir daha asla yakınımda görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان ارك قربي مجددا |