Flynn, Grid'de adımını attığı an Clu diskini almak için her şeyi yapar. | Open Subtitles | في اللحظة التي توطئ قدمي فلين الأرض كلو لن يوقفه شيء لكى يستعيد قرصه |
O zamana kadar, sabit diskini temizleyip çok uzaklara gitmiş olur. | Open Subtitles | بحلول هذا سيكون قد فصل قرصه الصلب وارتحل بعيداَ |
Dün gece, buraya geldim ve senin Hard diskini alip basla birinin bilgisayarina yerlestirdim onunkini de alip senin bilgisayrina yerlestirdim. | Open Subtitles | ليلة الأمس، أتيت هنا وأخذت قرصكِ الصلب ووضعته في جهاز شخصٍ آخر وأخذت قرصه الصلب |
Optik diski şişmiş. Kafa içi hipertansiyonu var. | Open Subtitles | قرصه البصريّ متورّم الضغط داخل القحف مرتفع |
Peki bu sabit diski öylece elinize mi tutuşturdu? | Open Subtitles | وهو من سلم لك قرصه الصلب بهذه البساطة؟ |
PC'nin Hard diskine sıkı bir göz atıp, silinmiş mesajları bulacağım. | Open Subtitles | لا أعلم سوف أقوم بفرز قرصه الصلب أعيد إنشاء البريد المحذوف |
Sabit diskinde bazı şeyler buldum. | Open Subtitles | عندي نتائج من قرصه الصلب |
Ayakkabılarını giydi ayakkabılarını giydi ve ayakkabının içinde uyuyan bir akrep tarafından sokuldu. | Open Subtitles | ارتدى حذائه ...ارتدى حذائه قرصه عقرب |
Sabit diskini çaldılarsa, demek ki kaçık değildi. | Open Subtitles | لو سرقوا قرصه الصلب، فلم يكن غريب الأطوار. |
Amerikan topraklarında bir terörist kaçak durumda ve ben de onun sabit diskini görmek istiyorum. | Open Subtitles | هُناك إرهابيّ هارب على الأراضي الأمريكيّة، وأريد أن أرى قرصه الصلب. |
Yaptım bile. Şu anda Hard diskini kurcalıyorum. | Open Subtitles | أنا بالداخل بالفعل , لقد كنت أنظر خلسة في قرصه الصلب |
Hard diskini yürüttük, kopyaladık ve yerine koyduk. | Open Subtitles | لقد أخذنا قرصه الصلب, نسخناه و أعدناه |
Sabit diskini aldılar ve suça ortaklık yaptığını gösteren bir şey bulurlarsa Neal ile durumlarınız çok farklı olur. | Open Subtitles | لديهم قرصه الصلب الآن، ولو كان فيه شيء يشير إلى مساعدته وتحريضه، فعندها أنت و(نيل) ستكونان في وضعين مختلفين للغاية. |
- Ve diskini. | Open Subtitles | وكذلك قرصه الصلب |
Queens'taki yerde bir bilgisayar vardı. Hard diski kayıptı. | Open Subtitles | كان هناك جهاز كمبيوتر في ذلك المكان في "كوينز" فُقدَ قرصه الصلب |
Evet, sabit diski alanla başlayalım. | Open Subtitles | أجل، لنبدأ بالشخص الذي سرق قرصه الصلب. |
Hard diski silmiş. | Open Subtitles | لقد مسح قرصه الصلب |
Optik diskine bakmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أرى قرصه البصريّ |
Hepsi sabit diskinde kayıtlıymış. | Open Subtitles | يحمله كلّه في قرصه الصلب |
Hard diskinde ne garip silme işlemleri var ne de alışılmadık faaliyetler. | Open Subtitles | -أجل، لمْ تكن هناك عمليّات حذف غامضة من قرصه ، |
Bu bize Hard diskteki bütün bilgileri verir, şifrelenmiş verileri bile. | Open Subtitles | هذا سيمنحنا كل شئ على قرصه الصلب بما في ذلك الملفات المشفرة |
Cross'un baş teknoloji danışmanı bir yaratık tarafından sokuldu. | Open Subtitles | (وتم قرصه من (شيء |