| Müzik grubuna da çok yakın. | Open Subtitles | تلك الطاولة قريبة جداً من الفرقة الموسيقية |
| çok yakın bir aileydik. | Open Subtitles | العائلة بأكملها كانت قريبة جداً من بعضها |
| Barton'a bu kadar yakın bir yerde bir kilise bulmaları ne şanslı. | Open Subtitles | يا له من حظ أن تحصل لوسي على أبرشية قريبة جداً من بارتون |
| Objektif karar vermek için buna biraz fazla yakın olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنّكَ قريبة جداً من ذلك لإتّخاذ قرار موضوعي؟ |
| Senden nefret etmeme noktasında kendime izin vermeye çok yakınım. | Open Subtitles | أنا قريبة جداً من أن أدع نقسي تختبر مشاعر قوية من عدم كرهي لك |
| Köyümüz sınıra çok yakındır | Open Subtitles | قريتنا قريبة جداً من الحدود على الجانب الباكستاني |
| Davanın çok içindeyim. | Open Subtitles | أنتَ محق أنا قريبة جداً من هذا |
| Vektör açın bağlantı için çok dik. | Open Subtitles | زاوية إتجاهك قريبة جداً من النقطة المحددة |
| Kız bacak atardamarına çok yakın bir yerden vurulmuş. | Open Subtitles | هذه الفتاة أصيبت بطلقة نارية في ساقها قريبة جداً من الشريان الفخذي |
| Bu kız açılıp açılamayacağını bilmiyor erkek arkadaşına, çünkü kız adamın kardeşine çok yakın. | Open Subtitles | الفتاة لا تعلم إذا كانت ستستطيع أن تنفتح . إلى صديقها لأنها قريبة جداً من شقيقها |
| Ve okulum senin ofisine çok yakın. Eğlenceli olacak. | Open Subtitles | ومدرستي قريبة جداً من مكتبك سيكون ذلك ممتعاً |
| Annende krize yol açan yara izi... beynin motor kontrol merkezine çok yakın. | Open Subtitles | الندوب التي تسبب صرع والدتكِ ايضاً قريبة جداً من مركز وسط الدماغ |
| Bu dev gezegenlerin bazılarının yıldızlarına çok yakın oldukları tespit edildi. | Open Subtitles | البعض من هذه الكواكب العملاقة عثر عليها تدور قريبة جداً من نجمها المضيف |
| Ölüme bu kadar yakın duruyorken yine de içini kemirip duran bir soru var, değil mi? | Open Subtitles | قريبة جداً من الموت رغم ذلك، ما زال هناك سؤال واحد ،يلتهب في أعماقك بالداخل أليس كذلك؟ |
| Futuralıların inançlarının gerçeğe bu kadar yakın olacağını sanmazdım. | Open Subtitles | من الصعب تخيل معتقدات شعب فيويورا من الممكن أن تكون قريبة جداً من الحقيقة |
| Elon Musk'a bu kadar yakın çalışmak nasıl bir deneyim? | TED | كيف كانت الأمور وأنت تعملين قريبة جداً من (إيلون موسك) |
| Memeye biraz fazla yakın değil mi? | Open Subtitles | أليست قريبة جداً من النهد؟ |
| Tanrım, her şeyi berbat etmeye çok yakınım. | Open Subtitles | يا إلهى, أنا قريبة جداً من الاستسلام عن هذا الأمر كله |
| Güney Amerika'ya çok yakındır ve Orinoco nehrinin kumları sularını mercanların yetişmesi için fazla bulanık hale getirir. | Open Subtitles | هي قريبة جداً من أمريكا الجنوبية , ذلك الغرينِ مِنْ نهرِ أورينوكو يَعْملُ مياهه موحلة جداً للمرجانِ للنَمُو. |
| Olayın çok içindeyim. | Open Subtitles | أنا قريبة جداً من هذا. |
| Tekrar ediyorum, vektör açınız bağlantı için çok dik. | Open Subtitles | أكرر , زاوية إتجاهك قريبة جداً من النقطة المحددة |