Hayır anne, kuzen Mitch'le kan bağımız var mı diye soruyorum. | Open Subtitles | هل ميتش قريبي بالدم ؟ انا لم اسأل عن قريبي بيت |
- Ne düşünüyorsun kuzen? - Evimi. Cole, eve gidelim. | Open Subtitles | ما رأيك, قريبي المنزل.كول, سنذهب إلي المنزل |
Ama aslında Kuzenimin düğününü çok hatırlamıyorum, çünkü sadece 6 yaşındaydım, ve avokadolar yüzünden o tuhaf alerjik reaksiyon olmuştu... | Open Subtitles | و لكنني لا أتذكر زفاف قريبي الثاني، لأنني كنت أبلغ من العمر ست سنوات و كانت لدي تلك الحساسية الغريبة |
- Bu ağaçları Kuzenimin yerine götürmemiz lazım. | Open Subtitles | علينا توصيل هذه الأشجار إلى أرض قريبي. لا يمكنني. |
Zamanımın çoğunu kuzenimi düşünerek ve eski mafya filmleri izleyerek geçirdim. | Open Subtitles | بقيت مستيقظا معظم الوقت أفكر في قريبي وأشاهد أفلام العصابات القديمة |
Hayatta olan tek akrabam. Kont Werner Vertigo. | Open Subtitles | قريبي الوحيد الذي علي قيد الحياة هو الكونت وينر فيرتيجو |
Gelip şu kuzenime söyle de aklını başına alsın. | Open Subtitles | يجب أن تتفاهم مع قريبي هذا لكي يعرف أولوياته |
-Üzgünüm kuzen | Open Subtitles | آسف يا قريبي كنت ستتمنى عمل نفس الشئ معي |
- Üzgünüm kuzen. Aynı şeyi sen de bana yapardın. | Open Subtitles | آسف يا قريبي كنت ستتمنى عمل نفس الشئ معي |
Babam beni kürsü başkanı yaptı, kuzen, seni değil. | Open Subtitles | أترى ، والدي جعلني المسؤول . لا أنت يا قريبي |
Erkek gibi görünse de kuzen Ed kız olarak doğdu. | Open Subtitles | هذا ما يبدو الأمر عليه لكن قريبي هناك ولد أمرأة في الحقيقة |
Bak şimdi! kuzen muzen tanımam, ben meşgul biriyim, tamam mı? | Open Subtitles | استمع، قريبي أو لا أنا رجل مشغول، حسناً ؟ |
Coney Island'da Kuzenimin tavşan avladığını görmüştüm | Open Subtitles | رأيت قريبي يصيب أرنباً بالقرب من جزيرة كوني |
Ama Kuzenimin oğlu Dr. Harrison burada bana katılacak. | Open Subtitles | لكن إبن قريبي ,الطبيب هاريسون سينضم إلي هنا في كرانفورد |
Kuzenimin tanıdığı biri vardı ama evlendi. | Open Subtitles | قريبي اعتاد على معرفة شخص ما ، و لكنه تزوج من هو صديقك ؟ |
O konuda endişelenmeye gerek yok. Danışmaya Kuzenimin bilgilerini bıraktım, bulduklarında arayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | لم أكن لأقلق بهذا الشأن فقد تركت بيانات قريبي بالمطار |
Nedir bu? Ben işteyken, kuzenimi suç ortağı yapmaya çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | بينما أنا أعمل تقومين بتوريط قريبي في جريمة؟ |
Ama kuzenimi öldürdüklerinde onları geberteceğimi biliyordum. | Open Subtitles | لكن حين قتلوا قريبي كنت متأكدا انني سأقتلهم |
ve sen onun annesinin akrabasısın birinci derecen akrabam değilsin, Eğer yanılmıyorsam? | Open Subtitles | وأنت ابن عمها مِن طرف الأم، و لست قريبي مباشرة، هل لم أكن مخطئه؟ |
kuzenime keçi mantarı yüzünden bir şeyler oldu. | Open Subtitles | قريبي حضر ومعه تلك الحالة حول فطر الماعز |
Yeğenim evden çıktığı zaman bana geldi ve tekrar içeri girdik. | Open Subtitles | أتعرف لقد خرج قريبي من المنزل و أحضرني و عدنا إلى الداخل |
Çılgın Kuzenimle uğraşamam. O çok vahşi. | Open Subtitles | قلت لك لن اعبث مع المجنون قريبي ثانية ، لانه عنيف جدا |
Gey yeğenimi çok seviyorum, onun mutlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأحب قريبي الشاذ, وأريده أن يكون سعيداً |
kuzenimden şimdi bir mesaj aldım, daha geç olmadan ayrıl diyor. | Open Subtitles | لقد تلقيت رسالة من قريبي كما تعلم ، تحذيرية يقول لي ان اغادر قبل فوات الأوان |
Kendisi ilk kuzenimdi, elimde büyüdü desem yalan olmaz. | Open Subtitles | لقد كان قريبي من الدرجة الأولى, لكنني ربيته عملياً. |
Senyör Broch Tuarach kuzenimdir. | Open Subtitles | " سيد " بروخ "هو قريبي" |
Konuşmaya gerek yok. benim kuzenim bunu yapmayacak. | Open Subtitles | ،لا حاجة بنا إلى الكلام .قريبي لن يقوم بذلك فقط |
Sadece "Bu benim amcam" demek yerine dilimin beni yapmaya zorlayacağı şey muazzam miktarda ek bilgiyi de size söylemektir. | TED | ما قد تجبرني لغتي على القيام به، هو أنّني عوض أن أقول:"هذا هو قريبي"، سأخبركم بكمّ هائل من المعلومات الإضافيّة. |