"قسمي" - Traduction Arabe en Turc

• bölümüm
• yeminimi
• yeminim
• departmanım
• bölümümde
• bölüm
• bölümüme
• Bölümümü
• departmanımı
• yemini
• bölümden
• bölümdeki
• departman
• Departmanımda
• departmanımın

bölümüm Bay Jenkins'in duydusal durumunun kötüye gittiğine dair uyarıldı.
قسمي كان قد أنذر إلى السيد جينكنز الحالة العاطفية المتدهورة

Ben yeminimi Amerika Konfedere Eyaletleri için ettim.
أنا اديت قسمي للولايات الإتحادية الامريكية

Daha birkaç ay oldu. yeminim, ihtiyacı olanlara yardım etmekti.
كان قسمي منذ عدة أشهر أن أسخّر نفسي لمن يحتاج المساعدة

Bana gerçekten teşekkür etmek istersen departmanım gerçek bir departman değil.
حسنا إن أردت ان تشكرني فعلا فأن قسمي ليس بقسم فعلا

Benim bölümümde halen röntgen fotografları ile çalışıyoruz.
ما زالوا يعملون في قسمي باستخدام البولارويد للتوضيح: مادة مستقطبة للضوء

bölüm şefim görev tarihimi öne aldı yani gitmem gerekiyor.
رئيس قسمي عجل بمهتي المقبلة مما يعني ان علىً الرحيل

Bana söylemeden bölümüme birini mi aldın?
قمتِ بتوظيف شخصِ ما في قسمي دون إخباري ؟

Bölümümü onun ifadesine dayanarak mı alt üst ettiniz?
لقد قلبت قسمي رأسا على عقب بناءا على شهادتها؟

Elbette çoğu zaman departmanımı zirvede tutarım, ne var ki geçen Noel... ortalık tımarhaneye dönmüştü.
بالطبع أدير قسمي بجدارة معظم الوقت، لكن موسم عيد الميلاد كان أشبه بمصح المجانين.

bölümüm sizinle konuyu görüşüp bu işi çözmek istiyor.
قسمي في الجامعة يريد أن يقابلك ويوضح هذه المسألة

bölümüm eyalet polisiyle iş birliği halinde artı vahşi yaşam, balıkçılık ve av komitesi.
قسمي له التعاون شرطة الولاية، الزائد الذي الإستعمال الكامل لكلّ الحياة البريّة السمك وسفن قسم اللعبة.

Burası bilgisayar. Ben foto kısmındayım. Benim bölümüm değil.
أتمى لو أمكنني ذلك, هذا قسم الكمبيوتر أنا أعمل بالصور, هذا ليس قسمي

yeminimi size okuyacak olmam benim için çok önemli.
هذا يسعدني جداً لمعرفة أنك ستكون الذي يشرف على قسمي

Ve seni korumak olan kutsal yeminimi hiçbir şey bozamaz, tamam mı?
و لا شيء سوف يشتت انتباهي عن قسمي المقدس لحمايتك

Beni haftalardır burada tutuyorlar. Arkadaşlarına merhamet yeminim senin bağlılığından kaynaklanıyor. Kanıtla bağlılığını.
قسمي أن أرحم أصدقائك كان مرهونًا بوفائك، فاثبته.

İkisi de benim departmanım tarafından incelendiler.
كلاهما تمت مراقبتهم أمنيا من قِبل رجال قسمي

Sen benim bölümümde bile değilsin, bir şeyler mi kaçırıyorum, burnunu sokabileceğin bir bal görüyor musun, ben kesinlikle görmüyorum, Dr. Todd, siz Dr. Turk'un balını görüyor musunuz?
أنت لا تعمل في قسمي فهل أنا مخطئ بشكل ما؟ أترى أمراً يعنيك هنا؟

Müdürüm, bana destek olmayan bölüm başkanının sözünden çıkmıyor.
مسؤليتي فقط الاصغاء لمدير قسمي وهي ليست مساندة أبدا

bölümüme iki profesör katılıyor...
هنالك بروفسوران سينضمان إلى قسمي...

Bölümümü tamamen mahvetmedin umarım?
أنت لم تقم بتدمير قسمي تماما، أليس كذلك؟

Eğer uygunsuz bir ilişki yaşıyorsanız, bunun departmanımı nasıl etkileyeceğini bilmeliyim.
إن كنتِ تخترقين النظام وتنغمسين بعلاقة غير لائقة إذن عليّ النظر كيف سيؤثر هذا على قسمي.

Böylece yüzümü gizlemek için ettiğim yemini hala tutabiliyordum.
وبذلك افترضت أنني أحافظ .علي قسمي باخفاء وجهي

007, bizim bölümden yollanan notları okumak zahmetine katlansaydın, bunun gelişkin bir izleme makinasının prototipi olduğunu fark ederdin.
هلا أتعبت نفسك وقمت بقراءة أية مذكرات أُرسلت من قسمي كنت ستدرك أن هذا نموذج لماكنة مراقبة معقدة

Bizim bölümdeki öbür satışçı var ya, o da bütün gün kitap okur.
البائع المتفوّق الآخر في قسمي يقرأ بلا هوادة،

Eğer bir değişiklik yapmak istersen, Departmanımda senin gibi kadınlar için programlar var.
إذا تريدين القيام بتغيّير، هناك برامج من خلال قسمي للنساء مثلكِ

Geçen sene, departmanımın ele aldığı bir davada şirkete iki buçuk milyon dolar ödetti.
في العام الماضي ، قام قسمي بمعالجة قضية حيث قامت الشركة بدفع 2.5 مليار دولار