Angelina, tüm gücüyle çabalıyor. | Open Subtitles | أنجلينا) تبذل قصارى جهدها) |
Angelina tüm gücüyle yükleniyor. | Open Subtitles | (أنجلينا) تبذل قصارى جهدها |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |
Bu küçük kız, bir kütleçekim kuyusunda yukarı tırmanmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | تبذُل تلك الفتاة الصغيرة قصارى جهدها للخروج عن رغبة الجاذبية |
Ama bu dergi onu donuklaştırmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إنها تبذل قصارى جهدها لتجعلها تبدو غبية |
- Yapabilseydi Bingley'i elde ederdi. - elinden geleni yaptı. Kimse fazlasını yapamazdı. | Open Subtitles | ـ كانت لتحصل على بنجلى لو أستطاعت ـ لقد بذلت قصارى جهدها, ولاأحد مكانها كان ليفعل أكثر |
Ama annem bunun için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | لكن امي بذلت قصارى جهدها بخصوص هذا |
- Hizmetçin elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.خادمتُك بذلتْ قصارى جهدها |
Kardeşin elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | أختك بذلت قصارى جهدها. |
Ve böylece Jane, şüphelerini gözardı etmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | وهكذا بذلت (جين) قصارى جهدها لتتجاهل شكوكها بشأن (رافاييل) |
Ohio başını serin tutmak için elinden geleni yapıyor, ama şurada aşağılarda işler gittikçe gittikçe ısınıyor. | Open Subtitles | أوهايو تبذل قصارى جهدها للحفاظ على صفاء ذهنه, ولكن بانخفاض هنا في مكان ما في الوسط, الامور تزداد من ذلك بكثير, أكثر سخونة بكثير. |
Bu kız, Andy için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | هذه الفتاة تبذل قصارى جهدها لتضمن معيشة كريمة لـ(آندي) |