üzücü bir hikaye. Gerçekten, üzüldüm. | Open Subtitles | هي ،هي إنها قصة حزينة حقا انها ، و انا أسفة |
üzücü bir hikaye. Gerçekten, üzüldüm. | Open Subtitles | هي ،هي إنها قصة حزينة حقا انها ، و انا أسفة |
Sana iki dakikada Acıklı bir hikaye anlatan fırsatçı, eski bir mahkumum ve sen bana büyük planımın daha üçüncü adımında 1 milyon dolar önerdin. | Open Subtitles | أنا انتهازي ومجرم سابق والذي حكى لك قصة حزينة بدقيقتين كالخطوة الثالثة في خطتي الكبيرة |
Kız arkadaşıyla ilgili Acıklı bir hikaye anlattı. Kız arkadaşı benimle aynı uçaktaymış. | Open Subtitles | لقد كانت لديهِ قصة حزينة بشأن أن صديقتهُ كانت في رحلة سابقة |
Sana gözlerini dikip hüzünlü bir hikaye anlattı. | Open Subtitles | دعني أخمن, دارت بعينها و أخبرتك قصة حزينة |
hüzünlü bir hikaye. | Open Subtitles | انها قصة حزينة جدا |
Kız kardeşinin doğum gününe Batman geleceği yalanını söylediği acıklı bir hikâye anlatmıştı bize. | Open Subtitles | أتعلم حكى قصة حزينة كيف أن اخته خدعته ليعتقد بأن باتمان سيأتي لحفلته |
Senaryo, iş arkadaşıyız işten sonra gittiğimiz barda hüzünlü bir hikâye anlatıyorum. | Open Subtitles | السيناريو: أنا زميل لك أحكي لك قصة حزينة في حانة بعد العمل |
Şöyle böyle üzücü bir hikayeyle yetinemezdim. | Open Subtitles | لم يمكنني قول قصة حزينة كيفما كان. |
Bak bu üzücü bir hikaye... onu başka bir kadınla yakaladım. | Open Subtitles | أو تنتظرين من صديقك حسنا هذه قصة حزينة لقد أنفصل عني لمواعدة نساء أخريات |
üzücü bir hikaye, daha çocukken bir klisenin penceresinden düştü. | Open Subtitles | قصة حزينة. في أوائل طفل, سقط من نافذة الكنيسة. |
Gerçekten üzücü bir hikaye ama bence yanlış hatırlıyor olabilirsin. | Open Subtitles | هذه حقا قصة حزينة جدا لكن انا اعتقد انك تتذكرينها بشكل خاطئ |
üzücü bir hikaye uydurdu. | Open Subtitles | لقد ألّف قصة حزينة بشأن أنّه كيف حاول إيقافها من الصعود إلى الهليكوبتر |
Çok Acıklı bir hikaye. | Open Subtitles | أنها قصة حزينة جدا. |
Aslında, bu Acıklı bir hikaye. | Open Subtitles | في الواقع، إنها قصة حزينة. |
hüzünlü bir hikaye. | Open Subtitles | هذه قصة حزينة. على أية حال. |
Sempatini kazanmak için sana hüzünlü bir hikaye anlatmış. | Open Subtitles | تخبرك قصة حزينة لتشفقي عليها |
Bırak da bitireyim! Bu defa acıklı bir hikâye istedin. | Open Subtitles | لاتقاطعيني، تريدين كتابة قصة حزينة |
Ona ziyaret saatinin geçtiğini söyledim ama bana çok acıklı bir hikâye anlattı. | Open Subtitles | - " . اخبرتها بأن وقت الزيارة قد إنتهي . لكنها أعطتني قصة حزينة |
Hayatının hüzünlü bir hikâye olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | هو قال أن حياتك قصة حزينة |