Unutma, konuştuğumuz gibi yanıtların kısa ve öz olsun. | Open Subtitles | تذكر, تحدثنا فى الامر, على أجباتك ان تكون قصيرة و واضحة |
kısa ve sıkıcı bir kadın hakkında uzun ve sıkıcı bir hikaye dinlemek mi istersin yoksa arabanın kurulmasını mı? | Open Subtitles | أتريد أن تسمع قصة طويلة و مملة عن إمرأة قصيرة و مملة أم تريد أن أصلح سيارتك؟ |
Geniş, kısa ve kuvvetli kafatasıyla avını yaralayıp uzaklaşmak yerine ısırıp sıkıca tutmaya daha uygun bir dinozordur. | Open Subtitles | مع وجود جمجةٍ عريضة، قصيرة و قوية العضلات، كان ديناصوراً متكيـِّفاً على العض و القبض أكثر من شـَق فريسته |
Uzun saçlı ve kısa etekli, çizmeli, büyük göğüslü, neşeli ve zeki sarışınları. | Open Subtitles | شقراء مع شعر طويل و جيبة قصيرة و حزاء بوت و وسط كبير و لامعة و بارعة |
Sekiz yıl gibi kısa bir sürede HIV ve sıtma gibi sorunlar düzeltildi. | TED | خلال ٨ سنوات قصيرة – و هنا نتحدث عن الإيدز، الملاريا و كله جيد |
Dingil mesafesi çok kısa, o yüzden bu sesi çıkarıyor. | Open Subtitles | قاعدة العجلات قصيرة و لهذا السبب تصدر هذا الصوت |
İstediğim şey elinde değilse bu konuşma çok kısa ve acı verici olacak. | Open Subtitles | إذا لم تحضري ما طلبت ستكون هذه المكالمة قصيرة و مؤلمة |
Hayır! Çok kısa ve küstahsın. Burnun da bir tuhaf. | Open Subtitles | كلا, فأنت جد قصيرة و متأمِّرة كما أن أنفك جد مضحك |
Bütün sorularınızı kısa ve öz tutmalısınız. | Open Subtitles | أجعلى كل الاسئلة و الاجابات قصيرة و هادفة |
Çok kısa ve tek yönlüdür. | TED | ولكنه لفترة قصيرة و في اتجاه واحد. |
Unutmayın, kısa ve düzgün ateş edin. | Open Subtitles | تذكروا ، دفعات قصيرة و موجهة جيدا |
kısa ve öz bir mesaj, General. | Open Subtitles | إنها رسالة قصيرة و ذات مقصد جنرال |
Neden bilmem ama "kısa ve zayıf" da deniyor. | Open Subtitles | تسمى كذلك "قصيرة و ضعيفة" مع أني لا أعرف لماذا |
Hayat kısa, ve çoğu zaman berbat. | Open Subtitles | , الحياة قصيرة و هي مقرفة معظم الوقت |
kısa ve yaşlı ama çok çalışkandır. | Open Subtitles | إنها قصيرة و مسنة ، و لكنها تعمل بجد |
Hayat kısa ve devrim ise sonsuzdur. | Open Subtitles | الحياة قصيرة و الثورة مستمرة للأبد |
Genellikle bu hayat, kısa ve trajik olur. | Open Subtitles | عادة تلك الحياة قصيرة و مأساوية |
Erin'in şiddet dolu ve kısa bir hayatı oldu. | Open Subtitles | ( إيرين) كان لديها حياة قصيرة و عنيفة. |
Erin'in şiddet dolu ve kısa bir hayatı oldu. | Open Subtitles | ( إيرين) كان لديها حياة قصيرة و عنيفة. |
Ama asıl nokta, kısa bir kelime söyleyip daha uzun bir şey yazdırıp, insanlara hızlıca cevap verebiliyorum. | TED | ولكن الفكرة هي أني أستطيع الرد على الناس بسرعة بمجرد لفظ كلمة قصيرة و هو يكتب نص أطول بكثير. |
Bak, hayat dilediğin gibi yaşamak için çok kısa dediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما قلت أن الحياة قصيرة و أن أعيش كما يجب أن أعيش ؟ |