"قضاء الوقت مع" - Traduction Arabe en Turc

    • takılmak
        
    • zaman geçirmek
        
    • vakit geçirmeyi
        
    • vakit geçirmek
        
    • zaman geçirmeye
        
    • vakit geçirmenin
        
    En azından bunu yapayım dedim, ve kızlarla takılmak güzel olacak, Open Subtitles قلت أنها أقل شيء استطيع ..أن أعمله وسيكون من اللطيف قضاء الوقت مع الفتيات
    Arkadaşlarımla takılmak istiyorum. Parti istemiyorum. Open Subtitles كل ما أريده هو قضاء الوقت مع أصدقائي لا أريد حفلة أصلا
    Daima dünyadaki en önemli şeyin aile ile zaman geçirmek olduğuna inanmışımdır. Open Subtitles لطالما شعرت بأن أهم شيء في العالم، هو قضاء الوقت مع العائلة.
    Korowailerle zaman geçirmek Gavine farklı bir hayat bakışı kazandırdı. Open Subtitles قضاء الوقت مع الكورواي أعطى مفهوما ً مُغايرا ً للحياة.
    Galiba bana Klaus ile vakit geçirmeyi bırakmamı söyleyeceksin. Open Subtitles أعتقد أنك ستقول لي بوقف قضاء الوقت مع كلاوس.
    Henry'yle vakit geçirmeyi seviyorum, ama buna değmez. Open Subtitles أحب قضاء الوقت مع هنري, لكن ذلك لايستحق
    Ziegler ile kapalı bir alanda biraz daha vakit geçirmek. Beni yaz. Bence harika bir fikir gibi duruyor. Open Subtitles المزيد من قضاء الوقت مع زيجلر في بيئة محصورة و منعزلة نعم أنا موافق أعتقد أنها فكرة رائعة
    Buranın sahibi gelecek, yeni kızlarla zaman geçirmeye bayılır. Open Subtitles المالك سيمرّ، يحب قضاء الوقت مع الفتيات الجديدات
    Babanın adamlarından biriyle bu kadar fazla vakit geçirmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنها فكرة جيدة قضاء الوقت مع أحد موظفي والدك
    Kim bir dişçiyle takılmak ister? Open Subtitles لكن طبيب الأسنان من يريد قضاء الوقت مع طبيب الأسنان
    Kim bir öğretmendi sonra bana olan ilgisini kaybetti ve sadece Sandy ile takılmak istedi. Open Subtitles كانت كيم معلمة وبعدها فقدت الإهتمام بي و أرادت قضاء الوقت مع ساندي فقط
    Tamam, o zaman neden "Arkadaşlarımla takılmak" bursu almıyorsun? Open Subtitles حسنًا، لم لا تتقدم إلى منحة قضاء الوقت مع أصحابك؟
    Bak, alınma ama 12 yaşındaki bir çocukla takılmak istemiyorum. Open Subtitles لا أقصد الإساءة لكن لا أريد قضاء الوقت مع صبي عمره 12 عامًا
    Nasıl olur da Bania'yla gönüllü olarak zaman geçirmek isteyen birini örnek alabilir? Open Subtitles كيف لها أن تحتذي بشخص اختار طوعاً قضاء الوقت مع بانيا؟
    Çoğu ergenin, anneleriyle zaman geçirmek istemediğini biliyorum, ama Chris daima onun en iyi arkadaşı olduğumu söylerdi. Open Subtitles أنا على دراية بأن معظم المراهقين لا يودون قضاء الوقت مع أمهاتهم لكن كريس لطالما أخبرني أنني أعز أصدقائه
    Öyle gerçek bir insanla zaman geçirmek çok hoş. Open Subtitles انه من المنعش قضاء الوقت مع اناس حقيقيون
    Her ikisinde de sadece böyle durumlarda görüşülen akrabalarla zaman geçirmek dahildir. Open Subtitles أو إقامة مأدبة طعام كلاهما يتضمنان قضاء الوقت مع المعارف الذين يتم رؤيتهم في هذه المُناسبات فقط
    Oğlumla vakit geçirmeyi seviyorum. Open Subtitles أنا أحب قضاء الوقت مع ابني
    Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Open Subtitles أحب قضاء الوقت مع أصدقائي
    Oğlumla vakit geçirmeyi seviyorum. Open Subtitles أحبّ قضاء الوقت مع ابني
    Çünkü senin için önemli olan buradan kaçıp kız arkadaşınla vakit geçirmek. Open Subtitles لأنك تظن أن الأهم هو قضاء الوقت مع صديقتك.
    Eve kadar gelip ailenle vakit geçirmek istememene incindim. Open Subtitles أنا مجروحة أنك تعود للبيت من السفر ولا ترغب في قضاء الوقت مع عائلتك
    Şimdi Lucy'le zaman geçirmeye odaklanabilirim. Open Subtitles الآن يمكنني التركيز على قضاء الوقت مع لوسي.
    Ona ne kadar değer verdiğini söyledikten sonra seni acımasızca reddeden biriyle zaman geçirmeye zorlanmak. Open Subtitles ما هي الحالة، (جيس)؟ اجبرت على قضاء الوقت مع شخص ما و الذى رفضك بدون رحمة
    Ailenle vakit geçirmenin bu kadar acı verici olmasına üzüldüm. Open Subtitles حسناً، أنا آسف لأنك تظن أن قضاء الوقت مع عائلتك مؤلم لهذه الدرجة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus