nasıl olurdu bir gün geçirmek diye... tepelerinden bakarak değil, onların bir parçası olarak. | Open Subtitles | كل حياتي اتسآل كيف هو شعور قضاء يوم بينهم ليس فوقهم بل كجزء منهم |
nasıl olurdu bir gün geçirmek diye... tepelerinden bakarak değil, onların bir parçası olarak. | Open Subtitles | كل حياتي اتسآل كيف هو شعور قضاء يوم بينهم ليس فوقهم بل كجزء منهم |
Finn herkese onunla paten parkında bir gün geçirmek için müzayedeye Tony Hawk'ı getireceğini söyledi. | Open Subtitles | فين يخبر الجميع بأنك ستجلب توني هوك للمزايده على قضاء يوم معه في منتزه التزلج الخاصه به |
Anne, bir Günü ev içinde geçirebilir miyim? | Open Subtitles | امي, الا استطيع قضاء يوم واحد داخل المنزل |
Ben de onun için Londra'da bir iki gün kalıp kültür edinmek istedim. | Open Subtitles | هكذا الحال فكرت انه من الأفضل قضاء يوم او اثنين فى لندن للشراء |
Seninle ızdırap dolu bir gün daha geçirmekten kurtardığın için. | Open Subtitles | لقد وفرت علي مأساة قضاء يوم معك |
Şeyh ile bir gün geçirmek, bir rock yıldızını takip etmek gibi. | Open Subtitles | ظهور الشيخ بعد 20 عام بالمنفى قضاء يوم مع الشيخ, أشبه بمتابعة, نجم مغني الـ(روك) |
Şehirde gün geçirmek. | Open Subtitles | قضاء يوم في المدينة. |
Ben de Anneler Günü'nde ne zamandır ihmal ettiğim bir şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | ويمكنني قضاء يوم عيد الأم بالإهتمام بشيء قد تحاشيته لوقت طويل |
Bütün yapacağım Günü eski yardakçılarımla geçirmek. | Open Subtitles | كل ما سأفعله هو قضاء يوم برفقة تابعاتي السابقات |
Burada bir iki gün kalıp iyi niyetli olduğumuzu görmeni isteriz. | Open Subtitles | و هكذا لو كان بوسعكم قضاء يوم أو إثنين هنا لتعرفوا إن نوايانا سليمة |
"Sensiz bir gün daha geçiremem." | Open Subtitles | لا أستطيع قضاء يوم آخر بدونك |
bir gün daha kalamaz mıyız? | Open Subtitles | هل يمكننا قضاء يوم إضافي |