"قطعة من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir dilim
        
    • bir parça
        
    • bir parçası
        
    • bir parçasını
        
    • parçasına
        
    • biraz
        
    • parçasının
        
    • tane
        
    • Çocuk
        
    • parçaları
        
    • bir ısırık
        
    • parçasıymış
        
    • küçük bir
        
    • parçasından
        
    Bölünmüş birimlerin diğer örnekleri ise, bir kare çikolota, bir dilim portakal ve bir dilim pizza. TED مربع من الشوكولاته، قطعة من برتقالة وشريحة من البيتزا. الشيء المهم حول الوحدات أنه بمجرد إنشائنا لوحدة جديدة،
    Yani evet, şekerin fazla tüketilmesi beyinde bağımlılık etkisi yaratabiliyor, ama arada sırada bir dilim pasta yemek kimseyi incitmez. TED إذاً، فالاستهلاك الزائد للسكر يمكن أن تكون له تأثيرات الإدمان على الدماغ لكن قطعة من الكعك مرة كل حين لن تضرك.
    bir parça İsviçre peynirinde görüldüğü gibi siyah bir zeminde bir küp olarak. TED كمكعب , على خلفية سوداء كما يرى من خلال قطعة من الجبن السويسري
    Burada sahip olduğun şey cinayet silahının küçük bir parçası. Open Subtitles ما قد يكون لديك هنا أصغر قطعة من سلاح الجريمة
    Şimdi, Gwen, başlamadan önce, Bulmacanın bir parçasını göstermek istiyorum. Bu zarfın içerisinde ve zarfın yanına yaklaşmayacağım. TED الآن، غوين، قبل أن نبدأ، أريد أن أُشير الى قطعة من الأحجية، التي توجد هُنا في هذا المُغلف، وأنا لن أقترب منها، حسنًا؟
    Ve memex bilgiyi bağlıyordu. bir parça bilgiyi alakalı başka bilgi parçasına ve bu şekilde devam ediyor… TED والميميكس سيربط المعلومات، قطعة من المعلومات موصولة بقطعة أخرى من المعلومات وهكذا دواليك.
    Belki de yazsam daha iyi olur. - Haydi, biraz kağıt bulalım. Open Subtitles ا ربما كان من الأفضل كتابتها, هل لديك قطعة من الورق ؟
    Her bir kulağının üzerinde bir dilim pastırma varmış kravat yerine boynunda 2.5 metrelik bir yılan asılıymış. Open Subtitles فوق كل أُذن من أذنيه ، توجد قطعة من لحم الخنزير و حول عنقه ثعبان بطول ثمانية أقدام كربطة عنق
    - Sonra onu bir içkiye davet ederim. - Veya bir dilim pizza yemeye. Open Subtitles ثم أدعها للخروج لشراب أو قطعة من البيتزا
    Sen bir dilim ekmek olursun, karın bir dilim, beni de aranıza alırsınız. Open Subtitles نعم ، هيا انت قطعة من الخبز الأبيض وهي قطعة من الخبز الأبيض وأنا هو شريحة اللحم دعنا نقوم بذلك
    İki IŞİD militanından her biri, bir parça kağıt seçiyordu. TED سيختار اثنان من مقاتلي داعش قطعة من الورق لكل منهما.
    Yani, bunu beklemek yerine, ben sadece bir parça kağıt kullanarak, kendiminkini yaptım. TED لذلك عوضاً عن الانتظار، في الواقع،لقد صنعت حاسوبي الجيبي باستخدام قطعة من الورق.
    Bana dükkanda bir parça şeker verdiler. biraz ister misin? Open Subtitles لقد اعطونى قطعة من الحلوى فى المتجر , اتريد بعضها
    - Yapbozun bir parçası yerine oturmak üzere gibi görünüyor. Open Subtitles وكأنه قطعة من هذا اللغز ، وانا سوف اكتشف ذلك
    Hayır, her şeye sahip değilsin. Taşın bir parçası hala bizde. Open Subtitles لا، ليس كل شيء ما زال بحوزتنا قطعة من ذلك الحجر
    Yani benim hayatımın önemli bir parçası tıpkı çamaşır makinesi senin için neyse bu da benim için o. Open Subtitles انها قطعة من حياتي انها مثل الغسالة بالنسبة لك.
    Neden? Ruh, yani insan ruhu, kutsal-ilahi ruhun bir parçasını temsil eden, ilahi ruhun bir parçasıdır. TED لماذا؟ لأن الروح والنفس البشرية ، يجسد قطعة من النفس الالهية ، قطعة من الروح الإلهية.
    Eğer bunu yaparsanız, yapbozun son parçasına gelirsiniz, su. TED إن قمتم بذلك، ستحصلون على آخر قطعة من الأحجية، والتي هي الماء.
    Ünlü doktor Pahotep tam bin gümüş parçasının altında can verdi. Open Subtitles وزير التجارة الأعظم سحق حتى الموت تحت الف قطعة من الفضة
    Son 10 ya da 15 dakikada buraya kaç tane valiz kaydettiniz? Open Subtitles الآن، كم قطعة من الأمتعة حجزتها في آخر 10 إلى 15 دقيقة؟
    Ok, sert Çocuk. Şimdi ufaklığa bir parça tavuk vermek istiyor musun? Open Subtitles حسناً أيها القوي، الآن، ألا تريد أن تعطي الصبي قطعة من الدجاج؟
    Tüm o kağıt parçaları demek ki, sen kitapları yap ve iş'ten uzak dur. Open Subtitles كل ما قطعة من الورق يعني هو، تفعل الكتب والبقاء وتا الأعمال.
    Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Kolunuzdan bir ısırık alıyor ve siz bunun farkına varmıyorsunuz. Open Subtitles دعينى أفهم هذا بشكل واضح, لقد قضم قطعة من ذراعك, لكنك لم ترى هذا على الإطلاق ؟
    Onunla yattıktan sonra et parçasıymış gibi kapı dışarı mı edeyim yani? Open Subtitles لقد مارستُ علاقة معها وبعدها أطردها من هنا كأنها قطعة من اللحم؟
    Kaburgaya takılıp kalmış tırnak parçasından başka bir şey yoktu. Open Subtitles قطعة من ظفر استقرت في أحد الأضلاع لا شيء آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus