"قلتى" - Traduction Arabe en Turc

• dedin
• söyledin
• söylemiştin
• demiştin
• dediğin
• söylediniz
• dediniz
• söyleyen
• söylediğini
• dediğini
• söylediğin
• demiştiniz
• söylemiştiniz

Kafana girmesine dedin sanki kötü bir şeymiş gibi ama değil.
قلتى , تدخل فى رأسك كأنها شئ سئ لكنها ليست كذلك

- O halde niye "şehvet" dedin? - Kötü anlamda söylemedim.
اذن ، لماذا قلتى شهوة الكلمة بدت اسوأ مما عنيتها

Seni sevmem için bana yalan söyledin, beni sevdiğini söyledin.
لقد كذبتى على ، قلتى انك تحبيننى و جعلتينى احبك

Sorarsa hayır diyeceğini söyledin biliyorum ama üzgünüm ama koridorda yürürken nasıl da harika görüneceksin bu Donna Karan'la?
انا اعرف انكى قلتى انكى سترفضى اذا سألك و لكنه من الرائع ان تمشى فى الممر مثل دونا كارين

Seni de hapse atsalar iyi olur çünkü iyi bir avukat olduğunu söylemiştin.
حسناً، من الافضل ان يرموكِ فى السجن ايضاً لأنكِ قلتى أنكِ محامية جيدة

Bu sabah yürütememiz için hiçbir sebep yok demiştin.
هذا الصباح أنتى قلتى أنه لا يوجد شئ ممكن ان يفرقنا

Tıpkı dediğin gibi, bir yere varamıyacaksın?
مثلما قلتى, من يستطيع الوصول الى أى مكان؟

Sanırım az önce Noel kutlamıyorum dedin, öyle mi?
اعتقد انك قلتى انك لا تحتفليت براس السنة

Maşallah. Her şey burada dedin, değil mi?
ما شاء الله قلتى أن كل شئ هنا، أليس كذلك؟

Dün gece bile bana "umarım zalimce bir şey yapmadın" dedin.
حتى فى الليلة الماضة انتى قلتى انك تأملى انى لم افعل شيئا احمق

Hayır. Kendi hayatımı yaşamamı istediğini söyledin. Kendi başıma, özgürce.
لا ,لقد قلتى لأنكى تريدينى أنا أحى حياتى بمفردى, وأكونمستقلة.

Neden Lembridge'de fal baktığını söyledin?
لماذا قلتى انك كنت تقرأين الطالع فى لامبريدج ؟

Bunu daha önce de söyledin.
لقد قلتى هذا من قبل حتى ينظر اليك بعينيه السكراواتين

Sen kendin sıradışı dayı ve yeğen olduğumuzu söylemiştin. Her ne yaptıysam bile.
انت نفسك قلتى أننا لسنا مجرد خال و ابنة اخت عاديين مهما حدث بيننا

Korkularından kurtulduğunu söylemiştin, ama şimdi dokunduğun her şey... sana olanları hatırlatıyor.
لقد قلتى انك قد فقدت الخوف, والآن, كل شئ يلمسينه هنا يعيد هذا الى ذاكرتك

Mantıklı davrandıklarını sen söylemiştin. - Kin tutmamız için bir neden yok.
أنتِ قلتى أنهم تصرفوا بعقلانية لا سبب لدينا لنحقد عليهم

Kolay olmayacağını biliyorum, ama zor olan daha değerlidir demiştin.
أعلم أن الأمر لن يكون سهلا ًولكن كما قلتى .. كل ما يستحق العناء صعب

Bir dakika 15.000 dolar demiştin.
مقابل عشرة الالاف ؟ انتظرى لحظة قلتى خمسة عشرة

Bana ya onunlasındır ya da değilsindir, dediğin günü hatırlıyor musun?
اتذكرين عندما قلتى انكى لا تستطيعين فهمه..

Ama polis tarafından sorgulandığınızda onlara mahkumun eve 9:25'de döndüğünü söylediniz.
حين استجوبتك الشرطة ، قلتى أن السجين قد عاد فى التاسعة و 25 دقيقة

Siz de dediniz, böylesi daha iyi.
انت أيضا قلتى إنه أفضل قلت , قلت

Ancak ondan nefret ettiğinizi bana söyleyen sizdiniz, Matmazel Cardwell.
ولكنك انت ياأنسة كاردويلمن قلتى لى انك تكرهيه

Silahın kestane ağacından yapıldığını söylediğini sanıyordum.
لقد اعتقدت أنكى قلتى أن السلاح كان مصنوع من الكستناء

Ben buradan geçiyordum ve senin burada takılıyorum dediğini hatırladım.
كنت أقود ثم تذكرت بأنك قلتى أنك تكونين هنا

Duyduğunu söylediğin bu ses bir melek ya da azizin mi, yoksa Tanrıdan mı geliyor?
الاصوات التى قلتى تظهر لكى هل هو ملاك او قديس او انه اتى من الله

Belki cerrahi işe yarar demiştiniz.
أنت قلتى انه سيكون هناك أمل بالنسبة للعميلة الجراحية

Peki bileğini kazayla kestiğini söylediğinizde yine mi yalan söylemiştiniz acaba?
و حين قلتى أنه جرح رسغه ، أكانت هذه أيضا كذبة ؟