...birbirimizden kaçındık, fakat şu var ki, Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ويمكننا الأستمرار بتجنب بعضنا ولكن الحقيقة هي أني قلقة عليك |
Sevgili Darrin, Senin için endişeleniyorum, tüm o farklı adresler falan. | Open Subtitles | عزيزي دارين، أنا قلقة عليك. كل العناوين مختلفة وأرقام الهواتف. |
Bir şeyim yok, Seni merak ettim, o kadar. | Open Subtitles | لا، كنت قلقة عليك فحسب هذا كل ما فى الأمر |
Galiba Seni merak ediyor. | Open Subtitles | تحدثت باختصار عبر الهاتف أعتقد أنها قلقة عليك |
Normalde yapmayız ama kız kardeşin senin için endişeleniyor dostum. | Open Subtitles | نحن لا نفعل، في العادة لكن أختك قلقة عليك يا صديقي |
Buraya geldim, senin için endişelendim ve sen kanlar içindesin... | Open Subtitles | لقد اتيت هنا ، قلقة عليك وانت مغطي بالدماء |
- Senin için endişeleniyorum Babies. - Sen herkes için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | أنا قلقة عليك يا عزيزي أنتي تقلقين على كل شخص |
Geride durmalısın,Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | كنت غير متأكدة من عودتك لقد كنت قلقة عليك جدا |
Senin için endişeleniyorum çiçeğim. | Open Subtitles | أنا قلقة عليك, يا مدللي هل تناولت بعض الإفطار؟ |
Annem vefat ettiğinden beri Senin için endişeleniyorum. O koca evde tek başınasın. | Open Subtitles | منذ ماتت أمّي، وأنا قلقة عليك في ذلك المنزل القديم الكبير لوحدك. |
Artık Senin için endişeleniyorum, beni ara. | Open Subtitles | أنا رسمياً قلقة عليك جداً الآن، عاود الاتصال بي. |
Bak, buraya geldiğini kimseye söylemeyeceğim ama Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | اسمع, لن أقول لأحد أنك أتيت إلى هنا ولكنى قلقة عليك |
Ne kusuru. Ben sadece Seni merak ettim. | Open Subtitles | كلا كلا, آمل أنك لاتمانعي فقط كنت قلقة عليك |
Ailen Seni merak etmiş olmalı. | Open Subtitles | ًلا بد أن عائلتك قلقة عليك كثيرا. |
O gece kaçtığından beri Seni merak ediyorum. | Open Subtitles | -جيد,بخير. لقد كنت قلقة عليك منذ أن جريت فى اليوم السابق. |
senin için endişeleniyor. - Onun yalnız çalışmasını istemiyorum. | Open Subtitles | قلقة عليك - لا أريدها أن تترك عملها وحدها - |
Annenle konuşuyordum. senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | كنت أتحدث إلى والدتك انها قلقة عليك |
senin için endişelendim, tüm o silah sesleri bağırışmalar... | Open Subtitles | أنا فقط قلقة عليك ماذا عن كل إطلاق النار ذاك والصراخ |
Bu işe burnunu sokuyordu çünkü senin için endişeleniyordu, kendini ne tür bir şeyin içine soktuğun için endişeleniyordu. | Open Subtitles | كانت تتطفل لأنها كانت قلقة عليك وحول ما أقحمت نفسك فيه. |
İyileştiğinde her gün oradaydım ve orada olmadığım her gün senin için endişeleniyordum. | Open Subtitles | عندماتخلصتمن الادمان, .كنتهناككليوم. و أنا قلقة عليك كل دقيقة أنني لم أكن هناك |
Dürüst olmak gerekirse, Jay, ben senin için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | بصراحة ياجي , أنا لستُ قلقة عليك |
Çok hızlıydı! Senin için endişelenmiş. | Open Subtitles | ـ بهذه السرعة ـ إنها قلقة عليك |
En azından sen iyisin. Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أنت بخير كنت قلقة عليك |