En son 1924'te Everest dağının zirvesinin yakınlarında bulutların arasında kaybolurken görülmüştü. | TED | في عام 1924 شوهد آخر مرة يختفي بين السحب بالقرب من قمة ايفرست. |
Sanki birlikte Everest'e tırmandınız. Selam. - Selam. | Open Subtitles | ليس كأنكما تسلقتما قمة ايفرست معاً كيف سير الأمور مع التعيين؟ |
Everest'de çok fazla insan bulmazsın. | Open Subtitles | فأنتي لن تجدين الكثير من الأحياء على قمة ايفرست |
Everest'e tırmanmak isteyen bir adam varmış. | Open Subtitles | كان هناك رجلاً يريد أن يصعد الى قمة ايفرست |
Ama Everest'e gitmek için hiç hazırlık yapmamış. | Open Subtitles | و بدون ادنى أستعداد انطلق الى قمة ايفرست |
Bazen Everest'e tırmanman gerekir değil mi? | Open Subtitles | يوماً ما ستحتم عليكي أن تتسلقي قمة ايفرست , صحيح ؟ |
Demek istediğim sürat rekoru kırmak varken Everest'e tırmanmak neden? | Open Subtitles | اعني , لم علي ان اقفز عن قمة ايفرست ان كان سجلي "بي"؟ |
Birkaç gün daha katlan sonra hayatın boyunca Everest'e tırmanmış biri olarak yaşa. | Open Subtitles | ستعاني لبضع أيام لكن لبقية حياتك ، ستكون الشخص الذي تسلق قمة (ايفرست) |
Sonunda bir gün, Pyarelal Everest'e tırmanma şansı buldu. | Open Subtitles | أخيراً حصل " بياريلال جي " على فرصة الصعود الى قمة ايفرست |
Evet, bebek dediğim Everest Tepesi. | Open Subtitles | اجل , لقد تسلقت قمة ايفرست |
Sanki lanet olası Everest'e tırmandım. Asansör doğru dürüst çalışmıyor. | Open Subtitles | اشعر كأني تسلقت قمة (ايفرست ) المصعد معطل |
Everest'in zirvesindeyim, Helen. | Open Subtitles | أنا على قمة (ايفرست)، (هلين) لقد فعلناها |
Hayatın boyunca, Everest'e tırmanmış adam olacaksın. | Open Subtitles | لكن لبقية حياتك ، ستكون الشخص الذي تسلق قمة (ايفرست) |
Everest'in zirvesindeyim Helen. Başardık. | Open Subtitles | أنا على قمة (ايفرست)، (هلين) لقد فعلناها |
Boşandıktan sonra bisiklete binmeye başladı ve şimdi de Everest Dağına tırmanacak. | Open Subtitles | تطلقت، وبدأت بالركوب الدراجة. والان هي تتسلق قمة (ايفرست). |