Tekrar birkaç sesle yaptığımız bu parçalardan birini dinleteceğim. ama bu sefer olayın herkes tarafından yansımasının oluşturduğu şairane hissi sezebiliyorsunuz. | TED | وسأقوم الآن بعرض مقتطف قصير لنموذج حقيقي قمنا به لهذه الأصوات، ولكن ستشعرون بذلك حقا برواية كل شخص خلال هذه الحادثة. |
yaptığımız şey de Milo'ya bu büyük sorunu yaratmamız gerekiyordu. | TED | والذي قمنا به هو اننا وضعنا مايلو في مأزق محرج |
yaptığımız şey iki evreni birbirinden ayıran zarda bir boşluk açmak oldu. | Open Subtitles | ما قمنا به هُو أننا فتحنا فُسحة في الغشاء الذي يفصل الكونين. |
biz de bu projeyi yaptık, ve projenin olgularından birisi bu. | TED | وما قمنا به في هذا المشروع هذه واحدة من التوضيحات المتعلقة بالمشروع |
Laboratuvarımda şunu yaptık: insanları, para kullanarak erdemli ya da ahlaksız olmaya doğru kışkırttık. | TED | فما قمنا به في المخبر هو أننا كنا نغري الناس بواسطة الفضيلة والرذيلة بإستخدام المال |
O günlerde yaptigimiz is tarihe geçti. Dünyayi degistirdi. | Open Subtitles | ما قمنا به في تلك الأيام صنع التاريخ وغير العالم |
Olmaz, bu andan itibaren durmak yaptıklarımızın amacını boşa çıkarır. | Open Subtitles | لا، التوقف الآن سيبطل هدف ما قمنا به لحد الآن |
Kendimi harika hissediyorum. Sana karşı da öyle. yaptığımız şey, sevişmek... | Open Subtitles | وإنني أشعر بشكل رائع اتجاهك وما قمنا به من مطارحة للغرام |
Şimdi yaptığımız şey -- gene aynı şekilde -- bir müzisyeni tarayıcıya soktuk bu melodiyi ezberlettik ve kontrol odasında başka bir müzisyenin interaktif bir şekilde arkaya ve öne doğru hareket etmesini sağladık. | TED | والذي قمنا به .. هو اننا احضرنا عازف الى الجهاز .. بنفس الطريقة كان يتوجب عليه ان يحفظ المعزوفة ومن ثم يقوم شخص أخر في غرفة التحكم بالعزف وراءه .. وهكذا يتم تبادل الادوار |
Bu, bitmiş şeyin ilk defa bizim sunumlarımızdan daha fazla sunuma benzediği yaptığımız tek proje oldu. | TED | هذا هو المشروع الوحيد الذي قمنا به بحيث ان الشيء المنجز بدا وكأنه عرضا صوريا أكثر من عروضنا الصورية الحقيقية. |
Böyle aşırı abartılı bir durumla karşı karşıya kaldığımızda yaptığımız şey | TED | ما قمنا به بالطبع حين واجهنا تلك المبالغة الفظيعة .. |
Pişmanlık bize kötü yaptığımız şeyleri değil de, | TED | الندم لا يذكرنا بما قمنا به بصورة خاطئة |
Böylece yaptığımız şey aslında bizlerin insanlık olarak soyutlama,çıkarsama yapmasıdır. | TED | لذلك، في الحقيقة، ما قمنا به هو أننا، البشرية، بدأنا بالتلخيص. |
biz Wyss Enstitüsü'nde tam bunu yaptık. | TED | و في معهد فيس، هذا هو تماما ما قمنا به. |
biz yaptık. Ve hiçbir zaman unutmayacağız. Her zaman bir parçamız olacak. | TED | قمنا به جميعا. ولن ننسى هذا أبدا. سيكون هذا جزءا منا. |
biz işi mükemmel yaptık, ama serbest fon endüstrisi bir bütün olarak mükemmel iş yapmadı. | TED | ما قمنا به مدهش، ولكن قطاع صناديق التحوط ككل لم يبلي بشكل جيد. |
Dostlarım, bunu yapmak çok kolay. biz başardık, değil mi? | TED | أصدقائي ، من السهل جداً القيام بهذا .. نحن قد قمنا به ، فلما لا ؟ |
sasirtici bir sekilde, simdiye kadar yaptigimiz en çilginca sey degil. | Open Subtitles | المذهل أنّ ذلك ليس الأمر الأكثر جنوناً الذي قمنا به. |
Elbette yeteri kadar yapmadığımızı, yaptıklarımızın ise yeterli etki sağlamadığına yönelik eleştirilere yer var ama, doğrusu şu: Küresel yoksulluğa karşı verilen savaş insanlık tarihi boyunca şefkat duygusunun görüldüğü en kapsamlı, en uzun süre devam eden olaydır. | TED | الآن هناك الكثير من الانتقادات، بأننا لم نقوم بما فيه الكفاية، وإن ما قمنا به لحد الآن ليس فعَّالًا كفاية لكن الحقيقة هي كالآتي: الكفاح ضد الفقر العالمي هو أكبر، وأطول ظاهرة إنسانية في التعاطف في تاريخ الجنس البشري. |
Dışarı çıkmak veya dün gece yaptığımızı tekrarlamak ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريدون التسكع أم نقوم بما قمنا به ليلة أمس |